Bekliyorum;
Öyle bir hava da gel ki,
Vazgeçmek mümkün olmasın!Orhan Veli
2.BÖLÜM~🦋~
Küçük kız korkulu gözlerle etrafına baktı. Annesinin sabah özenle tarayıp ördüğü saçlarının bir tarafı sökülmüş, beyaz pileli elbisesi düştüğü için yer yer lekelenmiş ve düşüşü sırasında avuç içleriyle birlikte dizlerinin her ikisi kanamıştı.
Ama küçük kızın ağlamasına neden olan asıl olay bu değildi. Asıl ağlamasına neden olan şey çocuklardan kaçarken kaybolmuş olmasıydı. Nerede olduğunu bilmiyordu, üstelik hava kararmak üzereydi ve küçük kızın bu hayatta en çok korktuğu şey karanlıktı.
Zaten öne doğru uzayıp titreyen dudakları da çok geçmeden bu korkusunu anlatır şekilde sesler çıkarmaya da başlamıştı.
Küçük kız avazı çıktığı kadar ağlarken, sanki canından can, etinden et koparılmıştı.
Öyle çok korkmuştu ki annesinin kendisini bulduğu an itibariyle kaba etini cimcireceğini, hatta birkaç kez terlikle poposuna vuracağını bilmesine rağmen anne diye haykırmaktan geri durmuyordu.
Ne var ki olduğu yerde rüzgarın etkisiyle hışırdayan yaprak, cıvıldayan kuş ve kendi ağlayışından başka ses yoktu.
Olduğu yerde öylece kalakalmıştı. Baktığı her ağaç birbirine benziyordu. Hangi yönden buraya geldiğiniyse çok düşünmesine rağmen bulamıyordu.
Kalbi hızla çarpıyor, elbisesinin etek kısmının dizlerine her sürtünüşüyle de canı bir parça daha acıyordu.
Bir yandan da Güneş burda olsaydı beni hemen bulurdu diye düşünüyordu. Hatta kaybolmasına izin dahi vermez, kendisini kovalayan çocukların hakkından muhakkak gelirdi diye de ekliyordu bu düşüncesine.
Oysa Güneş burada değildi. Anneannesi Öykü ve onu görmek istediğini söylediği için bir hafta önce köye gitmek zorunda kalmışlardı. Zaten çocukların kendisini kovalamaya cesaret bulmalarının en büyük nedeni de Güneş'in burada olmayışı olmuştu.
Güneş'in anneannesi tatlı bir kadındı. Üstelik kendisini ne zaman görse şeker verirdi. Tek sorun öperken biraz fazla sıkı sarılıp canını yakıyor olmasıydı. Tabii birde yerli yersiz Güneş'i yanına çağırması vardı. Madem onları bu kadar çok özlüyordu, öyleyse neden buraya taşınmıyordu ki? Hem böylece annesinin dişleri çürüyecek diyerek yemesine izin vermediği şekerleri de bol bol yiyebilirdi.
Ama yaşlı kadın buraya taşınmak istemiyordu. Onu köyünde bekleyen hayvanları ve bitkileri olduğunu söylüyor, buraya gelmesi halinde boyunlarının bükük kalacağını ekliyordu. Ama böyle de kendisinin boynu bükük kalıyordu işte.
İşte bu yüzden bugünlük Güneş'in anneannesini sevmemeye karar verdi.
Burnundan akan sümüğü eteğine sürüp, çok yorulduğu için ağlamayı kesti. Zaten boğazı da şimdiden ağrımaya başlamıştı. Üstelik ağlaması buradan kurtulmasını da sağlamamıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/286278415-288-k626735.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIM ÇİÇEK AÇTIĞINDA (GÜZEL SEVEN ADAMLAR SERİSİ 1 )
RomanceWattpadRomenceTR Romantizm ve Komedinin Ortak Durağı adlı listesinde. 🦋🦋 Güneş, Dünya için ilk kalp atışı demekti... Kirpiğinin ucunda asılı duran gözyaşıydı... Çocukluktu. Gençlikti. Dündü. Bugündü. Yarındı... Ama Güneş bu hayatta en çok, canın...