12.Bölüm

14K 456 65
                                    

"Hasan Bey geldi bugün şirkete." kendisini boş olan koltuğa bırakan Korhan, direkt konuya giriş yaptı. Duyduğu şeyle şüphelenen Maya, "Neden gelmiş?" diye sormadan edemedi. Dilan'ın anlattığına göre sert yapısı olan bu adam Maya'nın diken üstünde olmasına sebep oluyordu. Onların yanında bir şey yapmamış olsa da daha sonra sinirlenip onu suçlayabileceği düşüncesi korkutuyordu. 

" 'Beni o otele götürün. O şerefsizi kendi ellerimle gebertmezsem içim soğumayacak.' dedi. Biz de onu sakinleştirmeye çalıştık işte. Ne kadar başarabildiysek o kadar sakinleştirdik." diye devam edip sonra sertçe yutkundu. "Sonra.." dediğinde duraksamak zorunda kalmıştı. "Bayağı bir kötü oldu. Ağladı bir süre. Dilan'ın bebekliğinden, çocukluğundan falan bahsetti." Korhan'ın konuşurken o ana gittiği yüzündeki acıdan belli oluyordu. Daha sonra hızla toparlanarak "Her neyse ya! Biz sakinleştirdik, olayın peşini bırakmayacağımızı söyledik. Biraz içini rahatlatıp eve yolladık bizim çocuklarla. O gittikten sonra Akın kötü oldu." dediğinde Maya şaşırmamıştı. Akın olayı il duyduğunda da çok kötü olmuştu. 

"Kendini mi suçluyor?" diye sorduğunda yavaşça başını salladı Korhan. "Kendini suçluyor." dedi. "Bir de onu sakinleştirmeye çalıştık. Daha sonra Mert aradı. Daha önce çalıştığı otellerdeki çalışan kızlardan da bazı taciz iddiaları gelmiş. İlk değilmiş bu olay." Maya içindeki öfkeye engel olamayarak ayağa kalktı. 

"Siz işe aldığınız adamaları böyle mi araştırıyorsunuz ya? Bu mudur sizin kaliteli eleman anlayışınız?" Maya'nın sesindeki sinir elle tutulur derecedeydi. 

"Her çalışanı en ince ayrıntısına kadar araştıramıyoruz bazen." dediğinde Maya histerik bir şekilde güldü. "Sence bu adam basit bir çalışan mı? Aşçı değil, kat görevlisi değil, garson değil! Genel müdür bu adam!" diye öfkeyle bağırdı Korhan'a. Korhan gerçekten baş ağrısı çektiği için gözlerini kapatıp eliyle şakaklarını ovdu. 

"Ben bunu kime anlatıyorum ya. Beni zorla eve tıkıp başıma bekçi dikmiş adama dert yanıyorum." dedikten sonra daha fazla konuşmadan yukarı çıkan Maya sertçe kapıyı kapatıp yatağa oturdu. 

"Fazla mı tepki gösterdim ya?" diye düşündü bir süre sessizlik olunca. "Asıl suçluya bile bu kadar tepki gösterilmeyen zamanlardayız. Hem nereden bilecekti ki adamın sapık olduğunu?" diye kendi kendine söylendi. Daha sonra sıkıntıyla oflarken başını yastığa koydu. Kenardaki telefonuna bildirim gelmesiyle karanlık oda aydınlanırken Maya da merakla geri doğruldu. 

"Zuhal anne ile görüştüm bugün.. Seni çok sevdiğini unutmayacakmışsın. Biri daha var seni çok seven onu da unutma." gelen mesaj Serkan'dandı. Artık otelde olmadığı için teknolojiye geri dönmüştü demek. Bir şey yazmadan telefonu kapatıp kenara koyduğunda dışarıdan gelen sesle yavaş adımlarla cama ilerledi. 

Aşağıdaki korumalardan birisi 'Ayrılık Hasreti Kâr Etti Cana' açmıştı. "Bu kadar da olmaz." diye düşünen Maya, gözlerinin yaşlarla dolmasına engel olamamıştı. Az önce annesinin mesaj iletmesi ve şimdi de onun en sevdiği türkünün çalması nasıl bir tesadüftü? 

Dışarıdaki korumanın açtığı türküye buruk bir şekilde gülümseyen Korhan, biraz dinledikten sonra merdivenlerden çıkarak odasına ilerledi. Maya'nın kaldığı odadan duyduğu sesle duraksadı. Doğru duyup duymadığını teyit etmek için kapıya yaklaştığında gerçekten ağladığını anladı. Kapının kenarına yavaşça çökerek kafasını duvara yasladı. 

Mücbir (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin