"𝐴𝑡 𝑛𝑖𝑔ℎ𝑡 𝐼 ℎ𝑒𝑎𝑟 𝑡ℎ𝑒 𝑠𝑜𝑢𝑛𝑑 𝑜𝑓 𝑡ℎ𝑒 𝑚𝑜𝑣𝑖𝑒 𝑓𝑟𝑜𝑚 𝑡ℎ𝑒 𝑚𝑜𝑜𝑛."❦︎
"Biriyle görüştüğünü biliyordum...ama bunun sen olduğunu bilmiyordum." Dedi ve tekrar kavradığı kadehi yudumladı karşımda oturan Jisoo.
"Uzun zaman olmadı. Yeni tanıştık." Bu gece sınırı aştığım için içerken ona eşlik etmiyordum.
"Anlamadığımızı zannediyor. Ama herşeyin farkındayız." Bakışlarını sehpanın üzerindeki dergilere kilitlemiş, bir yandanda içmeye devam ediyordu.
"Bilmediğinizi sanıyordum." Bu sözümle bana dönerek alaycı bir gülümseme yerleştirmişti yüzüne.
"Ömrümüzün yarısını birlikte geçirdik. O kendine bile itiraf edemezken haberim vardı herşeyden." Elindeki kadehi sehpaya bırakıp arkasına yaslanmıştı. Önceden tanıştığımız için diğer kızlara göre daha samimi davranıyordu bana karşı.
Onlar ise kucağımda Jennie ile beni gördüklerinde ilk başta belli etmeseler de şaşırmış ama sonra Jisoo'nun komutu üzerine Jennie'yi de alıp Lisa'nın evine gitmişlerdi. Jisoo ise bir açıklama yapmam için beni içeri davet etmişti. Şu anda hesapta olmayan bir sorgunun tam ortasındaydım.
"Aynı zamanda Kai'ye karşı hissettikleri her neyse bunun aşk olmadığından da haberim vardı." Son söyledikleriyle duraksamış ne demeye çalıştığını anlamaya çalışıyordum. Ne demek bu? Ona aşık olduğunu kendi ağzından duymuştum.
"Bu sonuca nerden vardın?" Kaşlarım çatılmış ciddi bir tavır takınmıştım. Jennie'nin hislerinden nasıl bu kadar emin olduğunu merak ediyordum.
"Onunkisi aşk değil...aşık olsaydı...hele de tek taraflı olsaydı anlardım." Bardağın dibindeki yudumu içmeden yenisini doldurmuştu. Alkol yavaş yavaş kanına karışıyordu. Uzun zamandan beridir birlikte yaşadıklarından da anlaşılacağı üzere huylarıda aynıydı. Hiçbir zaman açıkça konuşmuyor, açık kapı bırakıyorlardı.
Her nedemeye çalıştıysa bu benim için oldukça önemliydi."Jisoo-shi...biraz daha açık olsan?" Derin bir nefes verip gözlerini yüzümde gezdirmişti. Sanki anlamaya çalıştığı birşey var gibiydi.
"Benim anlamadığım şey...sen nasıl bunun sadece bir heves olmadığını fark etmedin Taehyung?" O an boğazım düğümlenmişti. Hala üstü kapalı konuşuyordu. Bunu nasıl anlayabilirdim ki? Ve neden özellikle bana sormuştu? Hakkımda ne biliyor?
"Anlamadım?" Şuan yapacağım en mantıklı şey salağa yatmaktı. Daha fazla derine inmeden geçiştirmeliydim bu konuyu.
"İnkâr mı ediceksin?" Kısık sesli kısa ve alaycı bir kahkaha atmıştı. Bu tavırları beni korkutuyordu. Sanki hepimizin içindeki herşeyi biliyormuş gibi bir havası vardı.
"Neyi inkâr edicem?" Salağa yatmaya devam etmeye karar vermiştim. Tek derdim anı kurtarmaktı bu yol daha güvenli geliyordu.
"Birbiriniz için yaratılmışsınız resmen. Oda sonuna kadar direnir." Tekrar küçük bir kahkaha atıp bardağı kafasına dikmişti. Şuan yarı sarhoş gibiydi ama bilincini yitirmemişti. Anlamamış gibi soran gözlerle ona baktığımda tekrardan konuşmak için dudaklarını aralamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑺𝒄𝒆𝒏𝒆𝒓𝒚 ❦︎ 𝑇𝑎𝑒𝑛𝑛𝑖𝑒
Fanfiction"𝐺𝑜̈𝑟𝑚𝑒𝑘𝑡𝑒𝑛 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎 𝑔𝑜̈𝑟𝑢̈𝑙𝑚𝑒𝑘, 𝑎𝑠̧𝑘𝚤𝑛 𝑖𝑘𝑖𝑛𝑐𝑖 𝑘𝑎𝑑𝑒𝑚𝑒𝑠𝑖𝑦𝑖." ⁱᵈᵒˡ-ᵗᵃᵉⁿⁿⁱᵉ İdol kurgu #1 Scenery #1 Taennie#2🏆 Taejen#1