𝑺𝒄𝒆𝒏𝒆𝒓𝒚 ❦︎ 𝑇𝑎𝑒𝑛𝑛𝑖𝑒

𝑻𝒘𝒆𝒏𝒕𝒚 𝒐𝒏𝒆☘︎

❦︎

"Ne düşünüyorsun?"

Genç kız gözlerini batmak üzere olan güneşin manzarasından alarak, daha muhteşem olduğunu düşündüğü Taehyung'un yüzüne çevirdi.

"Beni mi izliyorsun?" Genç adam uzun zamandır sadece onu izliyordu. Çünkü hiçbir manzaranın onunki kadar muhteşem olamayacağını biliyordu.

"Bu gün düşünceli görünüyorsun." Jennie gülümsedi.

"Hala yanyana olmamız ne büyük bir fırsat. Öyle değil mi?" Taehyung onun neden bahsettiğini anlayarak başını salladı.

Jennie başını yasladığı omuzdan ayrılarak dikleşti. Rüzgar ın savurduğu saçlarını elleriyle düzeltti.

"Ayrılmayacağız Jennie. Senden ayrılmayacağım." Taehyung bileğindeki siyah tokayla Jennie'nin saçlarını toplamak için hareketlendi.

Jennie buna izin vererek arkasını dönmüştü. "Kendimi cezalandırmak istedim." dedi tekrar ona dönerken. Taehyung kaşlarını çatmıştı. Jennie gülümsemesi silinmeden devam etti. "O gün o toplantıda beni bırakıp gideceğini düşündüğüm için kendimi cezalandırmak istedim."

Genç adam tebessüm ederek genç kızın at kuyruğu yaptığı saçlarını okşadı. "Benden kurtulamazsın." Jennie kıkırdadı.

"Onlara bu fırsatı vermedigin için teşekkür ederim." Bir kez daha ne demek istediğini anlamıştı Taehyung.

"O günü unut artık. Olur mu?" Pekte iyi şeyler olmamıştı o gün. Geçmiş geçmişte kalmıştı. İlişkilerini açıkladıkları o günü Taehyung hatırlamak istemiyordu. Jennie'ye de unutturmaya çalışıyordu. Fakat henüz üç gün önce yaşanmış taze olan olayları unutmak için daha uzun bir zaman dilimine ihtiyaçları vardı.

ᴜ̈ᴄ̧ ɢᴜ̈ɴ ᴏ̈ɴᴄᴇ

"JENNİE NERDESİN?" Telefonu açmasıyla karşıdan gelen menajerinin sesiyle irkilmişti aniden. Neler olduğunu tahmin edebiliyordu.

"Şirkete geliyorum yoldayım." Sakin kalmaya çalışıyordu. Hayatında bir kez olsun bu tür krizleri dimdik ayakta durarak atlatmak istiyordu.

"SAKİN KALMANIN SIRASI DEĞİL YANG ÇILDIRDI! ŞİRKETTE OLAĞANÜSTÜ HAL BAŞLATILDI. HİSSELER YERİNDE DURMUYOR ÇABUK OL KRİZ VAR!" Kesinlikle abartıyorlar diye düşündü. Gecenin birinde bu kadar şey olamazdı değil mi?

Yarım saat önce onu evine bırakan sevgilisini aramayı akıl etmişti sonunda. Ama telefonu kapalıydı. Bighit daha erken davranmış olmalıydı. Şuan toplantıda olma ihtimali yüksekti.

Şirkete vardığında onu kapıda karşılayan ve içinde -genel yayın yönetmenlerinin- bile olduğu ekiple birlikte hızla toplantıya girdiklerinde içerde Taehyung ve Bighit çalışanlarını görmeyi beklemiyordu.

Üzerindeki ciddiyet fışkıran gözlere aldırış etmeden sanki yarım saat önce birlikte değillermiş gibi sadece Taehyung'a bakarak göz kırpmıştı. Taehyung ise sırıtmamak için bastırdığı dudaklarıyla başını öne eğerek selam vermişti. Onlar resmen flörtleşiyorlardı.

Gelen öksürük nidalarına aldırış etmeden kişisel menajerinin yanına oturdu Jennie. Bu Taehyung'un tam çarprazı oluyordu. Söze ilk Teddy başlamıştı.

"Başkan Yang," elini mahçup bir şekilde ensesine götürmüştü "ben neden burdayım?" Yang soruyu es geçerek menajerleri konuşmaları için söz hakkı vermişti.