𝑺𝒊𝒙𝒕𝒆𝒆𝒏☘︎

952 56 61
                                    


"𝐶𝑜𝑚𝑒 𝑡𝑜 𝑓𝑎𝑐𝑒 𝑡𝑜 𝑓𝑎𝑐𝑒 𝑤𝑖𝑡ℎ 𝑚𝑒 𝑗𝑢𝑠𝑡 𝑙𝑖𝑘𝑒 𝑦𝑜𝑢 𝑑𝑖𝑑 𝑦𝑒𝑠𝑡𝑒𝑟𝑑𝑎𝑦."

❦︎

"Scenery"

Göz yaşlarım intihar etmeden hemen önce dudaklarımdan dökülen kelime.

Ve şarkı biter...

Scenery her yönüyle bir şaheserdi. Büyüleyiciydi.

İsmi, ritmi, onun sesi ve sözleri. Her şeyi mükemmeldi. İçinde bu kadar duygu barındıran çok az şarkı dinlemiştim.

Ve bunlar Taehyung'un duygularıydı. Gerçek, saf ve yalın duyguları.

Hiçbir zaman anlayamadığım o duyguları tek bir şarkıyla özetlemişti herkese. Yada sadece birine.

Bir şey anlatmaya çalışıyor gibiydi. Scenery'nin bir anlamı olmalıydı vardıda.

Tanıdık bir şeyler seziyordum.

Scenery tanıdıktı.

Şeye benziyordu...

Bana.

❦︎

Öylesine dalmıştım ki elimdeki telefonun titremesiyle tüm vücudum titremişti.

Kalp ritmim hızlanıyor, ellerim soğurken tenim yanıyordu.

Beklemeden baktığım bildirim beklediğim kişiden gelmişti.

Ondan.

Ve bu dahada heyecanlanmama sebep olmuştu. Mesajı ise kalbimi durdurmaya yetmişti...

Yeontae: Come face to face with me just like you did yesterday.

"Karşıma çık tıpkı dün yaptığın gibi" scenery'den alıntı yapmıştı.

Hala mesajında vermek istediği mesajı anlamaya çalışırken gelen kapı sesiyle onun burda olduğunu anlamam uzun sürmemişti.

O olmama ihtimali de vardı ama o olmasını her şeyden çok istiyordum.

Her şey bir yana dursun onu gerçekten de özlemiştim.

Derince nefes alıp omuzlarımı dikleştirerek kapıya yöneldim. Her kim geldiyse beklemekten ağaç olmuştu.

Ve kapıyı açtığımda görmek istediğim manzara tam olarak buydu.

Taehyung tam karşımdaydı.

Gelmişti.

"Jennie" kalbimin bağımsızlığını ilan ettiği o an dudaklarından en çok onun ağzına yakışan ismim döküldü. Ve sustu.

Ağlamayacaktım. Ağlamak istemiyordum. Buna rağmen gözlerimi bir saniye olsun onunkilerden ayırmamıştım.

Ağzı değil ama gözleri konuşuyordu. Bizim anlaşma şeklimiz buydu. Susarak konuşurduk. Derin bakışları herşeyi anlatıyordu.

Ne kadar yıprandığını anlıyordum.

"Taehyung?" Dik duran omuzlarımın aksine çıkan kısık ve güçsüz sesim bana meydan okuyordu.

Ve o dokunsam ağlayacakmış gibiydi.

Bir adım geri çekilip içeri girmesini beklemiştim. İçeri girer girmez beni kendine çekerek sarılmasını beklemiyordum. Bu arkadaşça bir sarılış değildi. Olamazdı.

𝑺𝒄𝒆𝒏𝒆𝒓𝒚 ❦︎ 𝑇𝑎𝑒𝑛𝑛𝑖𝑒Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin