𝑺𝒄𝒆𝒏𝒆𝒓𝒚 ❦︎ 𝑇𝑎𝑒𝑛𝑛𝑖𝑒

𝑭𝒊𝒗𝒆𝒕𝒆𝒆𝒏☘︎

-@Fairytale7661 kişisine ithaf edilmiştir-

❦︎

Zordu.

Sevmediğin birine aşkla bakmak zorunda olmak.

Hayatını bir başkasının yönlendirmesi.

Ve de kaybedecek bir şeylerinin olması çok zordu.

Kolay değildi onun gözlerinin içine baka baka susmak. 'Seni seviyorum' diye haykıramamak.

Ve yine kolay değildi bir başkasını sevdiğini bildiğim halde onu sevmeye devam etmek.

Ben kötü birşey yapmamıştım. Sadece yapmam gereken birşey yapmıştım.

Kim Taehyung'a aşık olmuştum.

"Artık birbirinizi görmek zorunda değilsiniz." Yine burdaydım.

Bu lanet toplantı odası.
Bir ocak gecesi apar topar oturttukları bu koltuk. Ve karşı tarafın günah keçisi Jongin.

Her şey yirmi dört gün önceki yerindeydi. Ben hariç.
Ben o günkü Jennie değildim.

"Tek bir imza...ve sonra herkes kendi yoluna." Boş bakışlarımı başkanla buluşturdum. Bir şeyler söylememi bekliyordu. İnadına susuyordum. Mimik oynamayan, duygusuz yüz ifademle kitlendiğim gözlerine dik dik bakmam onu çıldırtıyordu biliyordum.

Bu benim ona meydan okuma şeklimdi.

Her şeyin tek suçlusu oydu!

Hem Jongin hemde benim hayatımı mahvetti o!

Jongine kızgın değildim. Tehdit edilmişti. Aksine yüzüne bakamayacak durumdaydım. Benim yüzümden neredeyse bir aydır linç yiyordu. Bir kez olsun bunu bana yansıtmamıştı.Bu zaman zarfında onunla yakın arkadaş olmuştuk.

"Hadi Jennie sıra sende." Jongin'in imzaladığı kağıt parçasını önüme koyduğunda, elindeki kalemi es geçip masanın öbür ucundaki tükenmeze uzandı elim.

Masadaki şirket çalışanları hareketime anlam veremezken, özenle attığım imzamdan sonra önümdeki -tek bir çizikle hayatımı değiştiren- kağıdı ince parmaklarımla masanın ortasına kadar sürükledim.

"Fanlara ne uydurmayı düşünüyorsun Yang?" Deminden beridir asık suratla sapık gibi bizi inceleyen Sm başkanı Lee soo- man konuya dahil olmuştu sonunda.

"Açıklama yapmamıza gerek yok. Sonuçta bu onların özeli öyle değil mi?" Her kelimesi sinirlerimi bozuyordu. Başkan Soo-man geldiğimden beridir yapmak istediğim şeyi yapıp, gözlerini devirerek önüne döndü.

"İkinizide tebrik ederim. İlişkinizi güzel idare ettiniz."

Ölüm sessizliğimi bozarak bir kahkaha attım. Çok kısıktı ama duyuldu. Tüm dikkatleri üzerime çekecek kadar sesliydi anlaşılan.

"Yani...insanları güzel kandırabildiğimizden mi bahsediyorsunuz?" Cevap veremedi. Bu ilişki oyunundan ona kazandırdığım para aklına geldikçe sakinleşiyordur.

"İşimizi yaptık başkan Yang. Bir daha yollarımızın kesişmemesini ümid ediyorum." Jongin'in sözleriyle kaşlarım havalanırken SM başkanı ve çalışanları toplantıyı bitirmek adına ayağa kalkmışlardı.

Ve geri kalan herkes ayağa kalktığında oturan tek kişi bendim.

Başkanlar ve yancıları odayı terk edereken, Jongin peşindeki menajeri başından savdıktan sonra kapıyı kapatıp önümdeki koltuğa oturdu.

"Sorun nedir?"

"Jen Taehyungla hiç konuştun mu?" Ona her şeyi anlatmasam da Taehyung'u sevdiğimi biliyordu. Ama onunla ilgili daha önce hiç soru sormamıştı bana.