𝑭𝒐𝒖𝒓☘︎

1.5K 90 20
                                    


❦︎

𝗕𝗶𝗿 𝗵𝗮𝗳𝘁𝗮 𝘀𝗼𝗻𝗿𝗮

"Sence hangisi?"

Karşımda duran Namjoon hyung elinde tuttuğu papyonlardan birini seçmek için yardımımı istemişti.
Birkaç saat sonra ödül törenine katılacaktık ve o hala hazır değildi. Hiçbir zaman stilistin seçtiği herşeyi giymez, her zaman kendinden bir şeyler katardı.

"Neden stilistini dinlemiyorsun? Onun gönderdiği daha iyi"

"Zevksiz seçimleri var. Ve onun gönderdiği papyon beni yansıtmıyor." Aynanın karşısında durmuş daha önce görmediğim bir papyonu deniyordu.

"Sen nasılsın? Hala gece krizlerin tutuyor mu?" Sorusuyla birlikte yüzümdeki hafif tebessüm silinmiş parmak uçlarım soğumaya başlamıştı.

Hastaneden çıkalı bir hafta olmuştu. Son birkaç günde düşünecek çok vaktim vardı. Ve bir sonuca varmam gerektiğine karar vermiştim.

Unutacaktım.

Unutmak zorundaydım. Hiç kolay olmayacaktı ama yapmak zorundaydım. Her an onu düşünmekten vazgeçmeliydim. Artık bir sevgilisi vardı...

O günden beri geceleri uykumu bölen küçük çaplı krizlerim olmuştu. Bunlardan biride Hoseok hyungun yanındayken olmuştu.

Kafamı meşgul etmek için üç haftalık programımı bir haftaya sığdırmıştım. Kendime yemek yiyecek kadar bile vakit ayırmıyordum. Yinede yetmemişti hala düşünelerimin arasında bir yerlerdeydi.

Dört yılı bir haftaya sığdıramazdım.

"Hey! Nereye daldın?" Namjoon hyungun yanımda olduğunu unutarak yine derin düşüncelere dalmıştım. Bu çok tehlikeliydi. Her an nefesim daralabilir, başım dönebilirdi yada ayaklarımın bağı çözülebilirdi.

Bu gece bunların hiçbirinin olmaması gerekiyordu. Kendimi kontrol etmeli; ve onu düşüncelerimden uzak tutmalıydım.

"Siz hala hazır değil misiniz?!" Kapının dışından gelen Jungkookun sesiyle Namjoon hyung hızla papyonu bağlayıp son kez aynanın karşısında kendini düzeltiyordu.

"Geliyoruz kook!" Kapıyı açtığımda herkes burdaydı bir tek biz eksiktik.

"Sonunda" Yoongi hyung bu tür törenlere katılmaktan pek haz etmesede en başta o hazır olurdu.
"E-hadi neyi bekliyoruz?"  Kimsenin gitmeye niyeti yok gibiydi.

"Bang PD'nim. Onu bekliyoruz." Diye cevapladı sorumu Jin hyung.
"Her seferinde aynı şeyleri söyleyip duruyor."

"Hepsi maknaelerin suçu." diye mırıldandı Yoongi hyung araya jungkook girdi. "Yanlışlıkla kurduğum göz temasları benim suçum değil."

                                        

Bang PD'nim yirmi defa aynı cümleyi kurmuştu; Kız gruplarıyla etkileşim yaşamayın.

İstesede artık böyle bir niyetim yoktu. . Artık o yoktu. Ne kadar uğraşsamda onu göreceğim için heyecanımı bastıramıyordum. Bu ödül töreni çok yanlış bir zamana denk gelmişti. Onu unutmak için çabalarken yeniden görecektim. Ve sevgilisini...

Belkide fanları için verecekleri anlara şahit olacaktım. Ama o bu yaptıklarıyla bir yerlerde birilerinin kalbini paramparça ettiğini bilmeyecekti.

Aklımı başıma almalı ve ne grubumu nede onu zor durumda bırakacak bir hareket yapmalıydım. Yediği linçlerin üzerine bide benim yüzümden ceza alması beni mahvederdi.

"Hastaneden çıktığından beri çok dalgınsın." Yanımda oturan Hoseok hyung sahnedeki grubun performansını izliyordu. Ama dalgınlığım gözünden kaçmamıştı.

"Dalgın olduğumu nerden çıkardın?"

"Sahnedeki grup senin favorin ve sen şarkılarına eşlik etmiyorsun"

"Etkileşim yasağı problemi"

"Onlar erkek grubu Taehyung" neyim olduğunu öğrenmekte ısrarcıydı.

"Sanırım uykum var. Hava alsam iyi olur" bu diyaloğu bitirmek için daha iyi bir bahanem yoktu.

Sahne arkasına doğru gittiğimde birazdan performans sergileyecek olan grupların hazırlandığını görüyordum. Fakat gözüm solo sanatçıların kulislerine istemsizce kayıyordu. Tören başladığından beri Black Pink'i sadece giriş yaptıklarında görebilmiştim. O birkaç saniye bile bana yetmişti.

Yavaş adımlarla yürüyerek kulisleri incelerken boş bir kulis arıyordum. Sadece birkaç adım ötemdeki kimsenin olmadığı kulise girerek kapısını kilitlemiştim. Duvara yaslanıp derin nefesler almaya çalışırken dışarıya açılan bir arka kapı farkettim. İhtiyacım olan şey buydu biraz temiz hava almaya ihtiyacım vardı.

Yüzümü yıkamayı es geçerek arka kapıyı açmıştım. Burası ay ışığının aydınlattığı geniş bir balkona çıkıyordu. Kapıyı kapatmamla arkadan gelen müzik sesi kesilmiş yeni bir ses doldurmuştu kulaklarımı.

Ağlama sesi.

❦︎

❦︎

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝑺𝒄𝒆𝒏𝒆𝒓𝒚 ❦︎ 𝑇𝑎𝑒𝑛𝑛𝑖𝑒Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin