Yzb. Yiğit: ElaYzb. Yiğit: Ela
Yzb. Yiğit: Ela
Yzb. Yiğit: ya kızım baksana şu mesajlara
Bordo Ela: ne var be ne
Bordo Ela: Ela Ela Ela
Bordo Ela: ismimi mi ezberliyorsun
Bordo Ela: ne var
Yzb. Yiğit: bana
Yzb. Yiğit: bu puşt albay
Yzb. Yiğit: başarılı olmuşsun tebrikler dedi
Yzb. Yiğit: sonra da senin eğitimlerine artık gerek kalmadığını söyledi
Yzb. Yiğit: iyi alıştınız birbirinize dedi
Yzb. Yiğit: baktı yüzüme güldü it oğlu it
Yzb. Yiğit: unutmadan her güzel şeyin bir sonu var diyo bir de utanmadan
Yzb. Yiğit: nasıl yara olduysam artık
Yzb. Yiğit: tabi 15lik delikanlı gibi müzik açarak seni tavlayabileceğini düşünen bir adam yani çok şey beklememek lazım
Bordo Ela: kendi söylediğin marşları unutman
Yzb. Yiğit: neyse dur ne diyeceğim
Yzb. Yiğit: ya sen koskoca bordosun
Yzb. Yiğit: bu it herifin rütbesini falan düşüremez misin
Bordo Ela: düşürürüm tabii
Yzb. Yiğit: helal be
Yzb. Yiğit: ben değil teğmen
Yzb. Yiğit: onbaşı bile yapmam bu yavşağı
Yzb. Yiğit: işi ne bu adamın
Yzb. Yiğit: ama nelerle uğraşıyor
Yzb. Yiğit: omzunda rütbe olmayı hak etmiyor ki
Bordo Ela: objektif misin şu an
Yzb. Yiğit: yüzde bin beş yüz objektifim
Yzb. Yiğit: bana kalsa bu it herifi değil nizamiye
Yzb. Yiğit: askeriyeye yakın bir yerden geçirmem
Yzb. Yiğit: işte bana kalmıyor ama
Yzb. Yiğit: bari rütbesi düşsün
Yzb. Yiğit: patates soysun akşama kadar
Bordo Ela: aynen
Bordo Ela: git üç tane tuğgenerale söyle derdini
Bordo Ela: de ki böyle böyle
Bordo Ela: şikayet yazısı yazsınlar
Bordo Ela: belki yarbaylığa düşer
Yzb. Yiğit: ya
Yzb. Yiğit: bende seni ciddi ciddi dinliyorum
Yzb. Yiğit: yakıştı mı
Bordo Ela: ne yapmamı bekliyordun
Bordo Ela: albayın rütbesini düşürmemi mi
Yzb. Yiğit: hem sen ne dedin de başarılı olduğumu söyledin
Yzb. Yiğit: ben başarılı hissetmiyorum kendimi
Yzb. Yiğit: son eğitimleri tekrarlayabilir miyiz
Bordo Ela: sana laf yetiştirmeyi çok isterdim ama
Bordo Ela: o kadar çok işim var ki
Yzb. Yiğit: ne işin var
Yzb. Yiğit: yardım edeyim
Bordo Ela: e kendi timimin konuşlandığı yere gideceğim
Bordo Ela: burada işim bitti
Bordo Ela: toparlanıyorum
Yzb. Yiğit: ne
Yiğit, bir yandan yürüyüp bir yandan mesajlaşırken gördüğü son mesajla adımlarını durdurmuştu.
"İyi misin lan?" diye soran Samet'e kafasını kaldırıp şaşkın bakışlarıyla baktığında dudaklarından dökülen cümle canını yakmıştı.
"Gidiyormuş oğlum Ela.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzun Menzil | yarı texting
ChickLitTAMAMLANDI Yzb. Yiğit: bordodan gelen yzb. Ela? Yzb. Yiğit: ne +9054372: derdinizi alay komutanına anlatırsınız +9054372: size iyi yürüyüşler