Bordo Ela: komutanım
Bordo Ela: konuştuk şimdi üstlerle
Bordo Ela: sizin evinize geçiyorum ben
Yzb. Yiğit: tamamdır komutanım
Yzb. Yiğit: eksik varsa bana haber verin
Yzb. Yiğit: iyi istirahatler
Bordo Ela: sağol
Ekranı kapatan Yiğit ateşin önünde oturmuş, manzarayı izliyordu. "Lan?" diye bir anda bağırdığında sesi dağda yankılanmıştı. Aniden ayağa kalkınca ayağının altından aşağı yuvarlanan birkaç taşın ardından baktıktan sonra üsteğmeni bulmak için hızla çadır alanını dolaşmaya başlamıştı.
"Üsteğmen Yılmaz'ı gördünüz mü?" sorusunu kaç kişiye sormuştu bilmiyordu.
Telefonuna üst üste düşen bildirimler ile utançla yüzünü kapattı.
Aklına gelen..
Büyük ihtimalle başına gelmişti..Üsteğmene evinin anahtarını vermiş, kız arkadaşı ile rahatça iki gün geçirmesi için müsaade etmişti.
Ev ne haldeydi, bilmiyordu.
Bordo Ela: komutanım
Bordo Ela: siz dalga mı geçiyorsunuz
Yzb. Yiğit: estağfurullah komutanım
Yzb. Yiğit: ne dalgası
Bordo Ela: gerçekten daha eve girer girmez
Bordo Ela: tövbe yarabbim ya
Yzb. Yiğit: yüzbaşım
Yzb. Yiğit: ne olduysa hallederiz
Mesajları yazarken mırıl mırıl küfreden Yiğit, rezilliğini örtmek için başka bir rezilliğe sebep olup olmadığını merak ediyor, ayakta dururken sıkıntıyla ayağını yere vuruyordu.
Yzb. Yiğit: bir sıkıntı varsa hemen ekip yollayayım
Yzb. Yiğit: evi temizlesinler
Bordo Ela: bu ne
Bordo Ela:
Bordo Ela: bunun yeri burası mı
Yzb. Yiğit: He
Yzb. Yiğit: bu mu
Yzb. Yiğit: bende bir şey oldu sandım
Bordo Ela: ne olacak
Bordo Ela: mutfakta
Bordo Ela: ruger sr 556 var
Bordo Ela: nereden buldunuz siz bunu
Bordo Ela: benim bunu bildirmem lazım şu an
Yzb. Yiğit: komutanım
Yzb. Yiğit: nasıl olsa şu an evdesiniz
Yzb. Yiğit: resmiyeti kaldırabilir miyim
Bordo Ela: üst devre olan sensin
Yzb. Yiğit: oh
Yzb. Yiğit: tamam o zaman
Yzb. Yiğit: yani Ela şimdi her şeyi bildirmen Ispartada bir işe yaramaz
Yzb. Yiğit: sizde işler nasıl ilerliyordu bilmiyorum ama
Yzb. Yiğit: komandoya gelen tüm silahlar benim elimden geçiyor
Yzb. Yiğit: teçhizat kontrol bende
Yzb. Yiğit: yani bende olması kadar normal bir şey yok
Bordo Ela: teçhizatlar senden mi geçiyor
Bordo Ela: o yüzden o kadar 7.62 isteyebildin dağa yani
Bordo Ela: tamamdır
Bordo Ela: aşağı indiğinde bununla kurşun yakacağım
Bordo Ela: iznin olursa
Yzb. Yiğit: ne izni
Yzb. Yiğit: bordo yüzbaşım kurşun yakmak istemiş benim silahımla
Yzb. Yiğit: seve seve
Bordo Ela: siz bu eve yarın bir temizlik ekibi yollayın
Yzb. Yiğit: neden
Bordo Ela: o kadar yorgunum ki hiç dokunamam
Bordo Ela: salon adeta rezillik
Bordo Ela: dolayısı ile yatağını da kullanacağım
Yzb. Yiğit: ne demek rezillik
Yzb. Yiğit: ayrıca kullanın tabii
Bordo Ela: 3 şişe varoş şarabı
Bordo Ela: sehpanın üstünde küflenmiş atıştırmalıklar
Bordo Ela: bir de bir daha giyilemeyecek sağa sola saçılmış kıyafetler
Yzb. Yiğit: ne
Yzb. Yiğit: komutanım onlar bana ait değil
Bordo Ela: size iyi geceler, yarın sabah içtiması bende
Yzb. Yiğit: Ela
Yzb. Yiğit: ev ne halde bilmiyorum ama
Yzb. Yiğit: gerçekten açıklayabilirim
Bordo Ela: üst devremsin eyvallah
Bordo Ela: bana kep rengi muhabbeti yaptırma
Bordo Ela: geldiğinde atışta görüşelim
Bordo Ela: iyi geceler
Yzb. Yiğit: iyi gece mi kaldı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzun Menzil | yarı texting
Literatura FemininaTAMAMLANDI Yzb. Yiğit: bordodan gelen yzb. Ela? Yzb. Yiğit: ne +9054372: derdinizi alay komutanına anlatırsınız +9054372: size iyi yürüyüşler