29. Bölüm - şaşkınlık

14.6K 900 104
                                    

-cdblackops çorbasına hoş geldiniz

"Ne demek şirketin helikopter sahasına iki jet bir helikopter inecek?" diye şaşkınlıkla karşısındaki kadına bakan Burak, dirseklerini masaya yaslamış ellerini yüzüne kapatmıştı.

"Ay!" diye iç geçiren Semih heyecanla yerinden kalkmıştı. "Neymiş Nil tam öğrenseydin, biz çıkalım karşılayalım mı? Ay ne komutanlar gelir şimdi!" dedikten sonra Burak'ın odasından koşarak çıkan Semih ile Burak ellerini yüzünden çekmiş, şaşkınlıkla kafasını koltuğuna yaslamıştı.

"Allah'ım ben hayatımda heyecan istemiştim ama bu kadarı fazla.." diye mırıldanırken Nil tekrar çalan telefonu yüzünden bakışlarını çekmek zorunda kalmıştı.

"Efendim Gülşah? Anladım. Tamam Burak Bey'e iletiyorum." dedikten sonra kapatmış, Burak'a bakmaya başlamıştı. "Helikopterdeki askerin eşi 15 km uzaklıktaki hastanede doğum yapacakmış, araba istiyorlar şirketten." dediğinde Burak kafasını sallamış, çekmecedeki anahtarı eline alıp odasından hızlı adımlarla karısının elini tutup çıkmıştı.

Arka koltuğa bir anda binen üç asker ile Burak şaşkınlıkla baksa da, yakasında Çakır yazan üsteğmenin kıpkırmızı gözleri, sürekli terleyen alnına baktığında hiç düşünmeden ayağını gaz pedalına basmıştı.

Yol on beş km olsa da, İstanbul trafiğinde Burak istediği hızda ilerleyemiyordu.

Arkasında üç tane komutan varken istediği gibi kuralları da çiğneyemiyordu..

"Burak in aşağı, ben süreceğim." Diye konuşan Nil, arkasında zar zor nefes alan üç adama üzülüyordu.

Burak hiç düşünmeden inip Nil ile yer değiştirdiğinde,Nil panelden ekrana dokunarak hemen arkasındaki arabada bulunan Semih'i aramıştı.

"Efendim?" diye gergince konuşan Semih'in yüz ifadesini tahmin etmek hiç zor değildi.

"Dibime giriyorsun ve aramızın açılmasına asla izin vermiyorsun." diye konuşan Nil ile, Semih kurallara aykırı olduğunu bilse de, sinyal vermeden Nil'in arkasına geçmişti.

Nil, hiç düşünmeden dörtlüleri yakarak emniyet şeridine girmiş, elini düzenli olarak kornaya dokundurarak kimsenin emniyet şeridine girmemesi için uyarırken aynı zamanda selektör de yapıyor, dikkatli ama hızlı bir şekilde hastaneye sürüyordu.

Hastanenin kapısına geldiklerinde, iki adam arabadan hızla indiğinde, yakasında Koçaslan yazan yarbay kısaca teşekkür edip koşmaya başladığında Nil kafasını çevirip hastaneye bakmıştı. Arabanın kapısını dahi kapatmadan koşarak giden askerlerin peşinden baktığında derin bir nefes vermişti.

Semih ecel terleri dökerek getirdiği arabadan inen askerlerle şükür duaları etmeye başlamıştı.

Bir bordo bereli, bir mavi bereli, bir orgeneral ile çıtını çıkarmadan gelmişti.

Orgeneral koşarak hastaneye gittiğinde, bordo ve mavi arabanın yanında dikili kalmıştı.

"Biz nereye düştük yüzbaşım?" Diye gülerek soran mavi bereliye, bordo bereli gülerek omuz silkmişti.

"Çok af edersiniz, eğer rahatsız etmeyeceksem naçizane bir şey sormak isterim?" diye konuşan Semih ile bordo kaşlarını çatmıştı.

"Buyurun?" diye soran kadın ile, Semih iliklerine kadar korku yayıldığını hissetmişti.

"Siz neden girmiyorsunuz? Sizin de kanamanız var.." diye eliyle kadının omzunu gösterdiğinde, bordo önce koluna dönüp bakmış, kanı görünce hızla yanındaki adama dönüp bakmıştı.

"Yiğit! Pansumanın!" diye bağırdığında, adamı kolundan tutarak hastaneye çekiştirmeye başlamıştı.

Semih, giden ikilinin arkasından baktıktan sonra önünde duran arabaya yaklaşıp camına tıklamıştı.

Nil camı açıp yanına döndüğünde Semih'e bakmaya başlamıştı.

"İçeri girelim mi, yoksa gidelim mi karar veremedim.." dediğinde Burak kapıyı açmıştı.

"Bugünkü ihaleye mi şaşırayım, Nil'in ikinciye hamile olmasına mı şaşırayım, şirketin tepesi askeriye üssüne döndü ona mı şaşırayım bilmiyorum.." dediğinde Nil'in yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu.

"Gidelim bir bakalım kocam, belki bir şeylere ihtiyaçları vardır.." diyen kadın ile kafasını sallamıştı.

"Bana ekmek çıkmadı ya, askerlerden hoşlanırım sanmıştım da bana göre değil.." diyen Semih, Nil'in omzuna vurması ile elini omzuna atmıştı.

"Acıdı be.." dediğinde gülerek hastaneye yönelen üçlü, nasıl insanların hayatlarına girdiğinin farkında değildi..

Uzun Menzil | yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin