an unfamiliar face with a familiar soul

10.5K 579 434
                                    


Herkese tekrardan merhaba, ben Gece.

Çoğunuz biliyorsunuz ki bir kitap yazdım ve yayınevlerine gönderdim. Şu an teklifleri değerlendiriyorum. Ancak basım aşaması uzun bir süreç bu yüzden sabırla beklemek düşüyor bana da. Bu süreçte aklıma düşen kurguları yazıya dökeceğim. Daha birçok farklı kurgu var aklımda. Yazmaya ara vermeyi istemiyorum.

Bu kurguda daha önce yapmadığım bir şeyi yapıp friends to lovers yapacağım. Şimdiden söyleyeyim smut sahneleri daha detaylı ve daha fazla olacak. Kitap biraz buna dayanacak. Küçük insanların okumasını ne yapsam da engelleyemiyorum yine de okumalarından rahatsız olduğumu belirtmek istiyorum.

Lütfen okumayın. :)

Bölüm ana karakterlerin tanışmasıyla başlıyor. Herkese keyifli okumalar.

-

Lee Minho beyaz bacaklarını açıkta bırakan kısa şortu, büyüklüğünden dolayı omuzlarını gizleyemeyen kazağıyla odasının her zamanki köşesinde oturuyordu.

Beyaz tuval, zihninden süzülen düşüncelerin fırça darbesiyle üzerinde iz bırakması için çocuğun önünde hazır bekliyordu. Palet kullanmaktan nefret ettiği için duygularını renklendireceği boyaları sol bacağının üzerine sıkmıştı. Tam izlerin üzerine.

Fırçanın ucunu mavi boyaya daldırdı ve fazla olduğunu düşündüğü boyayı sol bileğine sürdü. Fırçayı tuvalle buluşturduğunda ve beyaz taban mavi renkle süslenmeye başladığında bu, artık ruhuna ağır gelen kirli düşüncelerin teninden dışarıya süzüldüğü anlamına geliyordu.

Onun için resim yapmak kendine hatırlatmaya korktuğu anıları tuvale anlatmak; resmi renklendirmekse, karanlık düşüncelerini masumlaştırmaya çalışmaktı.

Lee Minho'nun en savunmasız olduğu an resim yaptığı andı ve Han Jisung bundan faydalanmıştı.

Tıpkı çocuğun göz kapaklarının arkasına süzülen ürpertici anılar gibi, o gece Minho'nun odasına süzülmüştü. Çocuğun bir süredir takip ettiği için yedek anahtarı alması ve sessizce odaya girmesi kolay olmuştu.

Lee Minho o gece bir misafirinin olduğunu bilmeden kendi anılarının içinde kayboldu ve şeytanlarının yüzüne yerleşen yabancı ifadenin ne olduğunu bilmeden onlarla uçurumun eşiğinde dans etti.

"Minho." Han Jisung'un dudaklarından çocuğun ismi döküldüğünde odanın harabeden bozma duvarları bile tarihi bir ana şahitlik ettiklerini biliyorlardı.

Çocuk son fırça darbesini tuvale işlediğinde şeytanların birinin ayağı ilahi bir güçle çekildi ve uçurum onun mezarı oldu.

Kendi ismini duymasıyla başını kapıda duran yabancıya çevirdiğinde ve gözleri birbirine değdiğinde, şeytanın yeni mezarı bu yabancının gözlerindeki uçurum oldu.

Lee Minho'nun ilk kez karşılaştığı bu adama nezaketen gülümserken Han Jisung'un dudakları, onu uzun zaman sonra tekrardan bulmanın heyecanıyla yukarıya doğru kıvrıldı.

-
Bir sonraki bölüm de geliyor. <3

Oy ve yorumları unutmuyoruz.

Bölüm sonu.

right here Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin