Herkese tekrardan merhaba, ben Gece.
Okuyun!
Bölüm Jisung ve Minho'nun kavgasını anlatıyor ancak italik yazılarda Minho ve Felix'in olayı nasıl öğrendiği ayrıca anlatılıyor. Ara ara sahneler değişiyor yani. Ona göre okuyun.
Truth işareti koydum ki bölüm başında Jisung kim diye öğrenmek isteyenler buraya bakabilir. Benim de bu tarz zevklerim var maalesef spoiler yemeyi severim.
Lütfen yorum yapın(mümkünse okuyan herkes) çünkü heyecandan çabucak yazıp bölümü saldım. Tepkinizi çok merak ediyorum. Bekliyor muydunuz? Böyle olması kötü mü oldu? Aklınıza yatmayan nedir?
Buraya kadar anlaştıysak, oyları da verip okumaya geçebiliriz.
Keyifli okumalar.
-
"Kaçırma gözlerini!"
Ruhumdaki depremin titrettiği parmaklarımla çenesini sıkıp yüzünü kendime çevirdim.
Yıkımın imzasıyla süslenmiş kirpikleri belli belirsiz yaşlarla ıslanmıştı.
"Görüyor musun bunları dedim sana!"
Boştaki elimle eşofmanımı daha da aşağıya indirdim. Bakışları yara izlerimin üzerine dokundu. Dişlerini sıktı.
İçimde bir şeyler yeniden öldü.
"Her şeyi araştırırsın..."
Felix'in önümdeki defterlere eklediği yeni bir dosya yığınıyla oturduğum masanın ucundan hiddetle kalktım.
"Hadi bakalım," diye devam etti. "Neyi araştırmadığını görelim."
"Bunlardan biri değil," derken dosyalara kaydı gözlerim. Kağıtların arasına gömdüğüm geçmiş yeniden parmaklarını uzattı bana.
"Zaten değildir," dedi. "Onların araştırmayı unuttuğumuz bir çocuğu falan olmalı."
"Bir şey söyle Allah'ın cezası..." diye fısıldadığımda hissettiğim çaresizlik sesime bulantı gibi yayıldı. Daha fazla bağıramıyordum. Daha fazla vuramıyordum ona.
Hayatımı çaldığı gibi vücudumdaki tüm gücü de emmişti.
"Bunları sen yaptın..."
Bunu duyar duymaz koptu gözlerinin teması üzerimden. Başına dayadığım silahtan korkmadı ancak sebep olduklarından korktu. Kendinden korktu.
Yara izlerimden korktu.
Felix en ince mahkeme dosyasını açtı ve kaşlarını kaldırdı.
"Bundan ucuz yırtmışsın," derken gözünün ucuyla bana baktı. "Reşit olmadığın için görüntülerden kendi rızasıyla kurtulmuş."
Günahlarım boğazıma dolanmaya başladığında, "Kapat şunları," dedim ve dosyayı elinden çekip masaya fırlattım. "O adamlardan biri değil."
Felix sabırsız bir nefes alıp, "Minho," diye söze başladı. "Asıl bunca zaman onlardan birinin seni bulmaması şanstı. Öylece sevgili bulup çıkabileceğin bir örgüt değillerdi."
"Ama çıktım," dedim inatçı bir tavırla. "Hyunwoo'dan sonra hiçbiriyle görüşmedim, hesaplarımı ve şehrimi dahi değiştirdim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
right here
FanfictionBazen en iyiler değil de en çok isteyenler kazanır. Warning: Uygunsuz ve hassas içerik barındıyor.