Bölüm 8 FISILTI

463 46 1
                                    

Multimedya:Hanna

Lila rengi perdelerimin arasından süzülen güneş ışınları göz kapaklarımı zorluyordu. Uyanmak istemiyorum. Çünkü yaşadığım olaylar, gördüğüm sahneler oldukça ürperticiydi. Tekrar aynı şeylerle karşılaşmaktan korkuyordum. Uyanmak istemiyordum. Çünkü uyumak hayattan kısa süreliğine bir kaçış yoluydu. Ben de o yolu tercih etmiştim.

Yine de yaşadığım olaylara karşı dimdik ayakta durmalı ve cesur olmalıydım. Yatağımdan kalktım. Terliklerimi giydim ve telefonumu alarak banyoya gittim.

Musluğu açtım. Suyun sesi banyoda yankılandı. Ellerimi sabunlayıp duruladıktan sonra yüzümü yıkadım. Havluyu aldım ve yüzümü silmeye başladım. Yumuşak dokusunu tenimde hissetmek beni rahatlattı.

Aynaya baktığımda gözlerinde korku ifadesi olan ve ne yapacağını bilemeyen bir kız gördüm. Bu kızın kalbinde derin yaralar oluşmuş ve bu yaranın acısını defalarca kez hissetmişti. Gözlerinde birçok olaylar saklıydı. Yaşamına dair izler onu paramparça etmişti. Hayatın kötülüklerine karşı annesinin varlığı ile yaşam bulduğuna inanan fakat şimdi ise annesini kaybetmekle karşı karşıya kalan o kişi maalesef bendim.

Annemi merak etmiştim. Telefonumu aldım ve annemi aradım. Uzun bir süre sonra nihayet telefonuna cevap verdi.

''Alo?''

''Alo, anne. Neredesin? Seni merak ettim.''

''Teyzenlerdeyim. Alison'un sana selamı var canım.''

''Anne, sen benimle dalga mı geçiyorsun? Neden New York'a gittin? Üstelik babamın cesedini ne yaptın?''

''New York'a gitmeden önce küçük bir tekne gezisi yaptım. Kimsenin beni görmediğine emin olduktan sonra cesedi denize attım.''

''Ne? Bunu gerçekten yaptın mı yani?''

''Evet. Ben ciddiyim.''

''Kilimi ne yaptın?''

''Onu yaktım. Bir süre kadar burada olmam gerek. Polisin benden şüphelenmemesi lazım. Bu olayı kimseye söyleme. Polis sana sorular sorarsa babanın ölüm zamanında benim Londra'da olmadığımı söylersin.''

''Gittiğin yeri sorarlarsa ne diyeceğim?''

''New York'ta dersin. Bunu saklamayalım. Yoksa şüpheli gözükürüm.''

''Anne bilet tarihlerini araştırırlarsa benim yalan söylediğim ortaya çıkar ve ben de suçlu olurum.''

''Merak etme tatlım. Ben her şeyi düşündüm.''

''Ne yaptın anne?''

''Londra Havaalanı'nda, teyzenin tanıdığı bilet işlerinden sorumlu bir bayan arkadaşı var. Onunla anlaştık ve bileti 1 hafta öncesinden alınmış gibi kaydettirdik. Hiçbir sorun yok.''

''Tamam.''

''İstersen sen de buraya gelebilirsin. Buradan ev alırız ve yeni bir yaşama başlarız.''

''Anne, ben hayatımı Londra'da yaşayacağım. Zaten sürekli olarak yeni bir sayfa açmaktan oldukça sıkıldım.''

''Peki sen bilirsin. Ama teklifim daima geçerli olacak. Bunu unutma.''

''Peki anne.''

''Hoşçakal kızım.''

''Hoşçakal.''

Anlaşılan bu evde yanlız yaşayacağım. Annem kendini çoktan New York'ta yaşamaya alıştırmış gibi görünüyor. Daha da buraya geleceğini sanmıyorum.

Unutulmaz Kalpler (Pretty Little Liars)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin