30. Bölüm FİNAL

333 24 6
                                    

Multimedya:Haleb

4 yıl sonra

Daisy lahana bebeğini bir kenara bıraktıktan sonra koşup babasına sarıldı.

"Sonunda geldin baba. Seni çok özledim." dedi küçük ellerini onun sırtında gezdirdi.

Daisy babasına çok düşkündü. Caleb 2 saatlik için bile olsa işe gittiği her zamanda onun ne zaman geleceğini sorup dururdu. Araba sesini duyduğunda koşarak pencerenin başına gider ve Caleb'in arabasını görünce sevinçle kapıyı açmaya giderdi.

Babasına düşkünlüğü şöyle dursun 4 yaşındaki bir çocuk için hayli kıskançtı.

Daisy 3 yaşındayken evlat edindiğimiz Daniel'ı kucağıma aldığım her zaman bana küser ve eşyalarını yere fırlatıp "Beni de babam sever." diye söylenirdi. Ben de bu lafları üzerine gülmeden edemezdim.

Kısacası kıskanç ve şımarıktı.

"Hoşgeldin Caleb." deyip boynuna sarıldım.

"Hoşbulduk." dedi. Yanağımı öptükten sonra Daisy'e bir kırtasiye poşeti uzattı.

Minik elleriyle hızla poşeti kavradı. Heyecanla içinden çıkardığı kitapları görünce sevinç çığlığı attı.

"Teşekkürler baba." deyip Caleb'in yanağını öpüp elimi tuttu. "Anne gel ve nasıl güzel boyama yaptığımı izle."

Pembe kapaklı boyama kitabını işaret ediyordu.

"Sonra da bana masal okursun." deyip kitapları öteki elime sıkıştırdı.

"Gitmeliyim." dedim ve gülümsedim Caleb'e.

Çalışma odasına geldiğimizde küçük masasının sandalyesine oturup geriye yaslandı. Boyama kitabının ilk sayfasını açıp yeşil bir boyama kalemi aldı. Onun, çimenleri boyayışını dikkatlice izledim.

Elimdeki masal kitaplarını masaya bıraktım ve "Aferin sana." deyip saçlarını okşadım.

Daisy kıskanç veya şımarık olabilirdi. Bu onun her ne kadar eksi yönleri olsa bile kitapları sevmesi çok iyi bir alışkanlıktı. Oyuncak yerine her zaman kitabı tercih ederdi.

Daniel'ın ağlaması ile irkilip "Birazdan dönerim." dedim oğlumuzun odasına giderek.

Beşiği sallayıp ninni söylesem bile susmadığı halde onu kucağıma aldığım zaman susması beni hayrete düşürdü.

O sırada kapı çaldı.

Kapıyı açtığımda annemi ve Bethany'i görünce içimi büyük bir mutluluk kapladı.

"Hoşgeldin anneciğim." dedim ve Daniel'ı Caleb'e verip anneme sarıldım.

Annem hapisten 2 yıl önce çıkmıştı. Evde Bethany ile yaşıyordu.

"Abla, Daisy nerede?" diye sordu heyecanla Bethany.

Elindeki CD'yi parmağında döndürüyordu.

"Çalışma odasında." dediğim anda "Daisy sana çok iyi bir haberim var. Filmin yeni bölümü çıkmış." diye bağırarak çalışma odasına doğru koştu.

Gülümseyip annemi içeriye davet ettim. Hep beraber salona geçtiğimizde Daisy ve Bethany yanımıza geldi.

"Anne film izlemeden önce bize masal okur musun?" diye sordu Daisy masal kitabını bana uzatarak.

"Tabii." deyip gülümsedim.

Diğer elindeki boyama kitabındaki boyalı sayfayı bana gösterip "Nasıl olmuş?" diye sormayı da ihmal etmedi.

Annem alkış tutup "Çok güzel olmuş. Aferin sana." dedi ve Daisy'i öptü.

"Çok güzel olmuş." deyip göz kırptım.

Masal kitabını açıtıktan sonra Caleb'e doğru yaklaşıp okumaya başladım.

"Bir varmış bir yokmuş... Uzun zaman önce Carrie adında bir kız yaşarmış. Bu kız hayal ettiği hiçbir şeyin gerçekleşmediğini düşünüp karamsarlığa kapılmış. Kötü olaylar yaşaması onu oldukça üzmüş. Bir gün, bu kızın evini yaşlı bir kadın ziyaret etmiş ve ona öğütler vermiş." dedim ve duraksayıp Daisy'in meraklı yüz ifadesine baktım.

"Aynen şöyle demiş" deyip bakışlarımı kitaba çevirdim.

" 'Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.' demiş Albert Einstein. Gelecekte mutlu olmayacağını bilsen bile her şeye rağmen mutlu sona inan. Bu güzel sonun geldiğini göreceksin..."

Caleb'in Andrew yüzünden kardeşini kurtarmak için benimle çıktığını daha sonra bana âşık olduğunu düşündüm. Bu bir nevi ihanet sayılsa bile her şeye rağmen affedip onunla mutlu olacağımıza inanmıştım.

Peki ya siz her şeye rağmen mutlu sona inanır mısınız?

-SON-

Okuyan herkese teşekkür ederim. Kitabı voteleyip bana destek olursanız çok sevinirim. Beğendiyseniz arkadaşlarınıza kitabı tavsiye etmeyi unutmayın. Hepinizi çok seviyorum . Hoşçakalın.

Unutulmaz Kalpler (Pretty Little Liars)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin