Bölüm 25 ACİL

194 15 0
                                    

Önceki 25. bölümü sildim. Bu bölüm daha farklı oldu. Bölüm için fikir veren Aleynatur946'ya teşekkürler. İyi okumalar.

Spencer,Veronica Teyze,Emily ve Alison eğlenceden sonra Londra'ya geri dönmüşlerdi. Her ne kadar kalmaları için ısrar etsem de bizi başbaşa bırakmayı istemişlerdi.

Aria ve Ezra ise yan odayı tuttular.

Caleb'in bana evlenme teklifi etmesinden sonra eğlence sabaha kadar sürdü.

Servis yapan garsonlar, orada burada zıplayıp oyun oynayan çocuklar, dans eden çiftler veya bize imrenerek bakan insanlar yoktu.

Yerdeki konfeti süsleri, gül yaprakları, mumlar, meşaleler ve kurulan büyük sahne kısa bir süre içinde kaldırılmıştı.

Otel eski düzenine kavuşmuştu.

Eğlence bitince herkes odasına dönmüş, yorgunluklarına uyuyarak atmayı tercih etmişlerdi.

Gece sona ermiş sabah oluyordu.

Otelin bahçesinde sadece Caleb ve ben kalmıştık. Çimlere uzanıp güneşin doğuşunu izliyorduk.

"Düğün işini nasıl yapacağız? Yaz bitmek üzere." dedim aniden.

"Ne zaman istersin?"

"Benim için fark etmez. Ama üniversite veya evlilik hayatının birinden vazgeçmem lazım."

Bunu her ne kadar istemesem de karar vermek zorundaydım.

Ya üniversite hayatı yada evlilik.

"Öyle düşünmek zorunde değilsin. Üniversite okuyup evli veya nişanlı olanlar var."

"Evet. Ama ikisi birlikte yürümez. Ya üniversitede yada evlilik hayatında başarısız olurum."

"Doğru söylüyorsun. Sana bir fikir sunsam hoşuna gider mi?"

"Söyleyebilirsin."

"Sonuçta benim üniversite hayatım bu sene sona erdi ve seneye işe başlayacağım. Tek maaş da fazlasıyla yeter. Mühendislikten iyi gelir elde edebilirim."

"Ne demek istiyorsun?"

"Eğer okumak istiyorsan açıköğretimden oku."

Yutkundum.

"Bilmiyorum. Aslında iyi bir fikir."

"Üniversiteyi açıkta okursun ve muhasebeci, sekreter veya kasiyer olabilirsin."

"Tamam. Başvuru tarihi ne zaman?"

"Ağustosun 27'sine kadar zamanımız var."

"Ağustosun ilk haftasındayız ve yaklaşık
2-3 hafta kadar zamanımız var."

"Yarın başvuru yaparız."

"Tamam."

Güneş ışınlarının yüzüme çarpması sebebiyle yüzümü buruşurdum.

Karnım ağrıyordu ve belime kramplar giriyordu.

Acıyla inledim.

"İyi misin?"

"Karnım ağrıyor. Hamilelikten olsa gerek."

"Hastaneye gitmek ister misin?"

"Lavaboya gitsem iyi olacak." dedikten sonra yavaşça kalkarak hızlı adımlarla odaya gidip lavaboya girdim.

Aynaya baktığımda göz altlarımın mosmor olduğunu fark ettim.

Yüzüme soğuk bir su çarptım ve ağzımı çalkaladım. Tuvalet ihtitacımı gidermek için klozete doğru yöneldim.

Unutulmaz Kalpler (Pretty Little Liars)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin