4: "Derin bir 'ah' çekmişsem, benim hatam."

738 70 86
                                    


Vera - Sokaklar

Yorumlarınızı okumak o kadar motive ediyor ki beni... 🥺 teşekkür ederim :") 

Umarım henüz uyumamışsınızdır çünkü cidden yorum okumak sabırsızlanıyorum sdjfhjskdfhs

İyi okumalar çiçeklerimm

***

"Ee ne oldu şimdi?"

Öğle arasını Beşlilerle geçirmiştik. Yorucuydu. Yani, gerçekten. Aşırı gürültülülerdi. Aralarında en olgunu başkan Barış'tı. Bir de Alaz. Ege, Dövmelileri nasıl dövdüğüm hakkında benden uzun bir tirat istemişti fakat anlatışımı beğenmemiş, bir de biz çekelim şu perdeyi demişti. Özetle, çıkışta Beşliler hesap soracaktı. Tabii ki benim hiç alakam olmazdı, okuldan direkt halamın kafesine geçmem gerekiyordu, saçma sapan işlere ayıracak vaktim yoktu.

"Bir de onlar dövecekmiş yani." Irmak, Özgür yerine cevap verdiğinde Özgür onaylarcasına başını salladı. Irmak'ı tanıyordum. Özgürle ortaokulu birlikte okusak da o Amerikan okuluna gitmeyi tercih edince ben anadolu lisesinden devam etmiştim. Oldukça fazla vukuat çıkardığım için babam siktir çekerek Özgürle aynı okula gidersem bir sorun çıkmayacağını düşünmüş, kaydımı bu okula geçirmişti. Adam haklıydı, ne diyebilirdim ki?

Lise birden beri halamın kafesinde çalışıyor, harçlığımı çıkartıyordum. Tam kafe de denemezdi aslında, çok şirin bir mantıcıydı. Ben de ayak işlerine koşuşturuyordum işte, garsonluk falan ne gerekirse yapıyordum ve eğleniyordum da. Özgür de kendi okulunun çıkışlarında Irmak'ı da alıp bizim kafeye gelir, burada üçümüz akşama kadar muhabbet eder, eğlenirdik. Ve en büyük şansım da Irmakla aynı sınıfa düşmemdi. Özgür sayısalcı olduğu için bizden farklı bir sınıftaydı. Çağrı'yla da aynı sınıfta okuduklarını için yakınlardı zaten. Ayrıca Alazla da aynı sınıftaydım. Bunun şans mı yoksa lanet mi olduğunu çözememiştim fakat Alaz gerçekten iyi birine benziyordu. Üstelik Irmakla da çok iyi anlaşıyordu.

Anladığım kadarıyla okulda sayısal sınıfları ikiye bölünmüştü. İlk sınıfta Barış, Ege ve Alp; ikinci sınıfta da Çağrı ve Özgür vardı. Herifler çete olmalarına rağmen sayısalcıydı anasını satayım ya. Benim normal bir zamanda bile matematiğe kafam basmıyorken okulda serserilik yapsaydım hiç uğraşmazdım. Ben dilden memnundum. 

Yedinci dersin bitişinde soluğu yine okulun zemin katında, otopark gibi bir yerde, karanlık uzun koridorun sonundaki tuvalette almıştık. Erkekler tuvaletinde Irmak'ın ne işi olduğunu hiç sorgulamamıştım çünkü Irmak böyle bir kızdı işte, nesini anlatacaktım? Neden ücra köşede erkekler tuvaleti vardı sorgulama gereği bile duymuyordum. Özgür sigara içmemesine rağmen bizim yanımızda duruyor, kapıyı gözetliyordu. 

Amerikan lisesinde okul daha disiplinli olur, sigara içecek yer bulamam zannediyordum fakat en alt kattaki tuvalete ne öğretmen ne de hademeler uğruyordu. Hocalar arka bahçede öğrencilerin sigara içtiklerinin farkındaydı ama herhangi bir atakta bulunmuyorlardı, yakalamadıkları sürece. İşte medeniyet amına koyayım. Avrupai okulun öğretmenleri bile saygılıydı. İroni yapıyordum tabii, yoksa Avrupa'yı da sikeyim, bu ülkeyi de sikeyim, insanoğlundan bir sik olmazdı.

"Bu kadar mıydı yani? Bunun için mi kafamı siktin bütün gece?" 

"Sana buradan bir uçarım. Halledecek işte Beşliler anasını satayım, ne olsun istiyordun?" Özgür çemkirdiğinde Irmakla ikimiz gözlerimizi devirdik. "Tamam da abartmışsın yani." Irmak söylenip sigarasından son bir nefes aldığında ben de aynısını yaptım. İzmaritleri klozete atıp sifonu çekerken Özgür bize iğrenerek bakıyordu. 

HalledilirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin