Aşkın Nur Yengi - Sevgilim
Kontrol etmeye yüreğim el vermedi, hatalarım varsa affola :")
İyi okumalarr
***
Bazı anlara insan müdahale edebileceğini zannediyordu. Zamanı durdurabilirmiş, her şeyi geri alabilirmiş, sahneyi baştan yaşayabilirmiş, aynı hataları tekrardan yapmazmış, kaderi kendi elindeymiş gibi saçma sapan komplekse giriyordu. Bahsettiğim kısma Mete dahil değildi. Hiç değildi. İnsanın aslında kainatta küçücük bir toz olduğunun farkındaydı ve etrafındaki olayı kontrol etme çabasına girmiyordu. Başından büyük işlere kalkışmıyordu. Yalnızca elinden geldiği kadarını yapmaya, çevresini korumaya çalışıyordu.
Aynı çabasını kendini korurken de görmek isterdim ancak Mete kendisini umursamıyordu bile. Hayatı okuldakilerin ağzında gezerken "Geçmişimi değiştiremem sonuçta." diyerek tamamen tepkisiz kalmıştı, dedikoduları yayanın Memo olduğunu bilmesine rağmen kılını bile kıpırdatmamıştı. Mete yerine, gidip Memo'yu olduğu yere gömebilirdim ama yapmamıştım. Çünkü bu hareketim Mete'yi saymadığım anlamına gelebilirdi. Üstelik şerefsiz Memo Mete'ye karşı ekstra korumacı davrandığımı fark ederse benim canımı yakmak için Mete'yi kullanabilirdi.
Her iki açıdan da bakıldığında Memo ya bana ya da Mete'ye oynayacaktı. Bizimkilere saldıramazdı, Ege ve Çağrı dışında diğerlerini tehdit olarak görmüyordu muhtemelen. Öyle olmasa bile elindeki hiçbir bilgiyle zarar veremezdi. Gücümüzü biliyordu, Rus ruleti oynayamazdı. Kozu, karşı olarak kullanabileceği tek bir şey bile yoktu. Canımı yakamayacağını bilmesi daha da hırslandırıyordu onu.
Arkadaşken de böyleydik. Evet, Memo'ya değer verirdim ama güvenmezdim. Yaptığı herhangi bir şey beni etkilemezdi, yakınlaşmamız için aileler çabalamıştı ancak Memo her zaman bana zıttı. Babasından dolayı beni rakip olarak gördüğünü biliyordum, hatta bu yüzden babasının yaptığı baskıların da farkındaydım. Her ne kadar babası da kendisi de uğraşsa da Memo hiçbir şekilde, hiçbir alanda rakibim olamazdı. Arkadaşlığımızın asıl kopması yurt dışında gerçekleşmişti. Memo rekabetini bir üst seviyeye taşıyarak özel hayatlarımıza döktüğünde geri dönüşü olmayacağını hepimiz biliyorduk.
Yalnızca kadınlara değil, erkeklere de ilgi duyduğumu anladığım dönemdi fakat ısrarla görmezden geliyor, kimsenin ağzına laf vermemek için flörtleşmeye çalışan her kıza ayak uydurmuştum. Bir şekilde, o zamanlarda bile, Memo'ya karşı dikkatliydim. Fransa'da gittiğimiz okulda hayatımıza farklı insanlar girdikçe değişmiştik hepimiz. En çok da Memo. Yanıma yaklaşan veya yaklaşmak isteyen her kıza engel oluyor, dengelerini şaşırtarak oklarını kendine çeviriyordu. Memo'nun çevremdeki kızları tavlamaya çalışması işime gelmişti. Kızlarla ilgileniyormuş gibi yapıyor, Memo'nun dikkatini o tarafa çeviriyordum. Böylece sakladığım diğer tarafımı göremiyordu. Öğrenmesi benim açımdan problem değildi fakat düşmanımın bilmesini istemediğim şeyi zerre güvendiğim arkadaşıma verecek değildim.
Türkiye'ye dönüp liseye başladığımızda ise her şey patlak vermişti. Memo, babasının pis işlerini devralarak babasının ölümü için ailelerimizi suçlamaya başlamış, bize tamamen düşman kesilmişti. Olay yıllar öncesine dayanıyordu üstelik. Çağrı'nın babası ile babamın kurduğu şirket, Memo'nun babasıyla ortaklık yapmaya karar vermiş, iş dünyasında büyük bir atılım gerçekleştirmişlerdi. Fakat ilerleyen zamanlarda, babam ölmeden önce Memo'nun babasının şüpheli hareketlerini fark etmiş, titiz bir çalışmayla adamın şirketinin aslında masumların kanı üzerine kurulu olduğunu anlamıştı. Bir süre hiçbir şey yapmadan adamın çocuklarını düşündüğü için sineye çekmişti. Bir anlaşma yapılmıştı, buna göre kara para hiçbir şekilde şirketimize girmeyecekti. Bu süre zarfında babam, topladığı kanıtları öne sürerek adamın yaptığı işe devam ettiği sürece polise gitmekle tehdit etmişti. Adamın babama duyduğu saygı sayesinde babam ölene hatta biz yurt dışına çıkana kadar sessiz kalmıştı. Ancak bizim yokluğumuzda sözünde durmamış, bunun üzerine Çağrı'nın babası, babama söz verdiği gibi polise gitmişti. Kanıtlar göz önünde bulundurularak yakalamak için polisin yaptığı baskında, adam ölmüştü. Döndüğümüzde her şeyi öğrenmiştik ve Memo'nun dünyası başına yıkılmıştı. Senelerce sürecek düşmanlığı Memo başlamıştı böylece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Halledilir
Roman pour Adolescents"En az hak ettiğim zaman sev beni, çünkü en çok ihtiyacım olduğu zaman odur."* Mete ve Barış paralel evren :"