5. Bölüm silindi o yüzden tekrerdan yazdım bu bölümü okumadan önce gidip o bölümü okuyun.
Zeynep
İlk ders geçmiş ve ikinci derse girmiştik. Ders matematikti ve öğretmenimiz sayılar ile alakalı bir şeyler zırvalıyordu. Yanımda oturan Merve'ye doğru dönüp,
"Ben uyuyacağım." dedim.
"Tamam kuzum atarım notları ben sana." dedi bende kafamı sıraya koyup gözlerimi kapattım.
.
.
.
.
.
.
Saçlarımı okşayan el ile uyandım kafamı kaldırıp baktığımda Berke -ki evet bu benim platonik olduğum çocuk- saçlarımı okşayarak suratındaki sıcak tebessüm ile beni izliyordu. Kafamı biraz daha kaldırıp etrafa bakındığımda sınıfın bomboş olduğunu gördüm."Nereye gittiler? Yoksa dersler bitti de herkes evlerine mi gitti? Peki ya sen neden gitmedin?"diye sorularımı peşpeşe sorunca yüzünde şaşkın bir gülümseme oluştu.
"Dur prenses biraz nefes al ya. Merak etme kimse evine gitmedi ders boş olduğu için bahçeye çıktılar." Dedi. Prenses kelimesi kalbimi hızlandırsa da hiçbir şey yokmuş gibi konuştum.
"Hmm anladım. E hadi gel bizde çıkalım hem benimde biraz uykum açılır." Dedim. Birşey demeden sıradan kalkıp o muhteşem eli ile elimi kavradı. Merdivenlerden inerken benide peşi sıra götürüyordu. Bahçeye çıkıp bir banka oturduk ama hâlâ elimi bırakmamıştı.
"Bence bizim sınıf kazanır."
Dedi."Ne?" Dedim şaşkınlık ile. Ellerimize o kadar dalmıştım ki karşımızda bizim sınıf ve karşı sınıfın futbol oynadığını fark edememiştim.
"Baksana karşı tarafa berbat oynuyorlar."
"Nereden biliyorsun? Belki sonradan toparlayacaklar."
"Sanmam ben bunlarla bir ara oynamıştım bir kere oynayamadıklarında sonradan toparlayamıyorlar." Dedi. Ve sonrasında beden hocasının düdüğünün sesi ve erkek bağırışları duyuldu. Biz konuşurken bizim sınıf gol atmış ve kazanmışlardı.
"Bak dedim sana" dedi ve bizim sınıfın erkeklerinin yanına gidip sarıldı. Eliyle banada gel işareti yaptı ama ben anlamayarak ilk arkama baktım sonra bana dediğini anlayıp onların yanına koştum o sırada Mehmet bana sarılıp kulağımın dibinde,
"OLEY BE ÇIKIŞTA KAHVELER SİZDEN BEYLER İDDİAMIZ BÖYLEYDİ " Diye bağırdı bende birkaç saniyeliğine kulak çınlamasını kulağıma buyur ettim. Sonra çalan çıkış zili ile hepimiz çantalarımızı alıp okuldan çıktık. Bizim sınıf ve karşı sınıf bir yerde toplanmış gelmeyen birkaç kişiyi bekliyorlardı. Barış, Bana ve yanımdaki Berke'ye ithafen
"Hadi gelsenize kahve içmeye gideceğiz."dedi.
Ben "Yok ya ben gelmeyeceğim siz gidin" dedim yanımdaki Berke'de aynı şeyi söyleyince Barış arsız bir gülümseme ile,
"İyi gidin siz başka şeyler yapın" dedi. Yanımdaki Berke'ye baktığımda kaş göz işaretleri yapıyordu. Sonra bana dönüp,
"Gel" dedi. Bir banka geçip oturduk. Bir süre konuşmadık ama bana öyle bir soru sordu ki kalbim yerinden çıkacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABALARIM [BxB]
Romance[TAMAMLANDI] Sizce iki erkek bir kız çocuğuna bakabilir mi? Onu iyi bir şekilde büyütebilirler mi?