"Ooo kız babası olmak ne güzel şey yaa. Kahvaltı falan oh mis valla." Dedi Mert babam. Sonra yanıma gelip bana arkadan sarıldı. Tabi onun karnına geldiğim için (geldiğim nedir aq başka kelime bulamadım kb)
Sarılması biraz zor oldu ama yinede sarıldı. Sonra kafasını boynuma gömüp derin nefesler almaya başladı. Mert babamda da böyle bir huy var. Sürekli boynumu koklayıp öpüyor ama ben tabiki bu durumdan şikayetçi değilim çok hoşuma gidiyor. Mert babamın öpücükleri huylandırmaya başladığında ağzımdan ufak kıkırtılar kaçtı. Benimle birlikte Mert babam da gülmeye başladı ama kafası hâlâ boynumda olduğu için sesi çok boğuk çıkmıştı."Hadi koş sen babanı uyandır bende şu salatalıkları doğrayayım bir bunlar kalmış zaten."
"Tamam" dedim ve yanağına bir öpücük kondurup merdivenleri çıkmaya başladım. Odaya girdiğimde yatakta uyuyan bir adet Kıvanç babam vardı önümde. Çok tatlı uyuyordu. Dudakları yastığın baskısı ile büzülmüştü. Gece bana sarıldığı gibi sarılmıştı kucağındaki yastığa sabah kucağından kalkabilmek için bir yastık sıkıştırmam gerekmişti. Kıvanç babam tam bir temas bağımlısı. Ve bu da benim hoşuma gidiyor. Babalarım ile alakalı herşey benim çok hoşuma gidiyor.
Kıvanç babamı izlemeyi bırakıp usulca yanına uzandım.
"Baba hadi uyan" diye fısıldadım. Ama bir işe yaramamamıştı. Elimi saçlarına götürüp okşadım bir süre.
"Babacım hadi uyan artık."
"I-ıh" diye bir mırıldanma çıktı ağzından. Aklıma gelen fikir ile muzipçe gülümseyip konuşmaya başladım
"Baba ama Mert babam aşağıda bir kadın ile öpüşüyor ama istersen uyanma"dedim saliseler sonra hemen ayağa fırlayıp telaşla konuşmaya başladı.
"Ne kadını ne öpüşmesi yaa. MERT AĞZINA EDERİM SENİN LANN"
dedi ve ayağa fırlayıp odadan çıktı. Güçlü bir kahkaha attım. 10 sn sürmeden odaya Kıvanç babam geri döndü."Aşk olsun sana kızım dedim bağrıma bastım yaptığına bak."
"Ama sende uyanmadın ki baba"
Dedim gülüşümü tutarak."Tamam tamam hadi sen aşağıya in bende elimi yüzümü yıkayıp geliyorum."
"Tamam"dedim ve aşağıya inmeye başladım. Mert babam kahvaltı masasında oturmuş bizi bekliyordu. Bende oturup Kıvanç babamı beklemeden yemeye başladım ne de olsa benim okulum var geç kalmamalıyım, aynen. Zaten bir süre sonra Kıvanç babamda oturdu masaya. Kahvaltı bittikten sonra okul için hazırlanıp aşağıya indim.
"Bekle biraz babacım ben bırakayım seni okula."
"Yok baba yürüyerek gideceğim ben bu gün okula"
"Emin misin?"
"Evet baba eminim görüşürüz."
Dedim ve evden çıktım. Aslında Berke ile gidecektik okula. Ama ben babamlara 'yürüyerek gitmek istiyorum' dedim. Kiminle gideceğim hakkında birşey söylemedim. Yani onlara yalan söylemiş olmuyorum. Tam kendimi yalan söylemediğime dair ikna ediyordum ki Berke'nin bana sarılışı ile düşüncelerimden uzaklaştım."Çok özledim seni neden gelmiyorsun kaç gündür okula?"
Dedi ve ardından devam etti.
"Seni görebildiğim tek yer orası ve sen oraya da gelmiyorsun. Ne oldu ben mi birşey yaptım?"
Dedi sesindeki kırgınlık ile"Hayır seninle bir alakası yok başıma neler geldi bir bilsen."
Dedim ve en başından başlayarak neler yaşadığımı anlatmaya başladım sonra ben susup onu dinlemeye başladım. Aslında daha çok beni kaçıran herife sövüyordu.En nihayetinde okula vardığımızda ilk ders en nefret ettiğim dersti. Matematik. Gerçekten bir insan bir dersten ne kadar nefret edebilirse o kadar nefret ediyorum bu dersten. Tabiki de uyuyacağım.
.
.
.
.
.
.
."Zeynep Zeynep kalk olay var."
"Ne olayı Aslı ya."dedim uyuku mahmurluğu ile.
"Bak."dedi Aslı telefonu gözümün içine sokarak.
Telefondan uzaklaşıp baktığımda gördüğüm şey gözlerimin dolmasına yetti.Bu baya geç oldu kusura bakmayın. Uyuya kalmışım 9. Bölümü yayınlandıktan sonra yeni uyandım. Ve birşeyden bahsetmek istiyorum. Neredeyse 1k okuyucu olmak üzere ama ben neden sanki kendim çalıp kendim oynuyormuşum gibi hissediyorum. Lütfen eğer okuyorsanız ses verebilir misiniz? Tabi ben kimseyi zorlamıyorum ama böyle olunca yazma isteğim kaçıyor ve kendimi kötü hissediyorum. Neyse iyi okumalar :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABALARIM [BxB]
Romance[TAMAMLANDI] Sizce iki erkek bir kız çocuğuna bakabilir mi? Onu iyi bir şekilde büyütebilirler mi?