BABALARIM BÖLÜM 13

1.7K 46 4
                                    

Dün beni çağırdığı cafede oturmuş bekliyorum ama hâlâ teşrif edemedi bey efendiler. Ne için çağırdığı hakkında en ufak bir bilgim yok. Derken içeriye bir kız ile sarmaş dolaş Berke girdi. Bu kızı nerede görsem tanırım. Bu o beni aldattığı kız. Yanıma yaklaşmaya başladıklarında hemen Okan'a mesaj attım.

Okan

"Okan sana
atıcağım konuma gel hemen.        
 Sevgilim gibi davranman
gerekiyor"

                                 "Ne sevgilisi kızım?
                  Ne diyorsun sen saçmalama
                          yengemsin sen benim."

               "Ya Berke ile
   alakalı zaten ben anlatırım
   sana sonra Berke'nin bizi
   sevgili sanması gerekiyor."

                                        "Kusura bakma
                              yenge ben kardeşime
                                     bunu yapmam."

  "300 TL"

                          "NEY? OHA! Geliyorum
                           aşkım at sen konumu"

   "Piç"

                              "Bende seni seviyorum
                                       sevgilim."
______________________________

"Hoşgeldiniz. Gerçi ben sadece Berke'yi bekliyordum ama olsun." Dedim.

"Hoşbulduk canım. Ya bende gelmeyecektim ama sevgilim tutturunca gidelim diye geleyim dedim" dedi sarı çiyan. Ya bunu bu sarı saçları ile nasıl aldılar okula saç boyatmak yasak değil mi?

"Ya yanlış anlamazsan sana bir şey soracağım. Seni boyalı saçlarınla nasıl aldılar okula yasak değil mi?" Dedim.

"Yok canım benimkisi boya değil annem sarışın benim." Dedi.

"Ha o zaman baban esmer. Kaşlar babadan saç anneden yani anladım." Dedim alaylı bir sesle.
Karşımda sinirlenen kıza baktım ve baya iğrenç bir gülümseme sundum. Aşk gerçekten insanı değiştiriyor.

"Gerçekten burada boyalı saçlardan mı konuşacağız? Zeynep ben seni buraya bâzı şeyleri konuşmak için çağırdım." Dedi Berke ve derin bir nefes alıp tam konuşucaktı ki yanağımda bir çift dudak hissettim.

"Sevgilim nasılsın?" Dedi Okan.

"Sevgilim?" Dedi Berke ve sinirli bir kahkaha attı.

"Evet sevgilim beğenemedin mi?" Dedim sonra çoktan yanıma oturan Okan'a sarıldım.

"İyiyim sevgilim sadece seni özlüyorum biraz." Dedim cilveli bir tonla. Bende gerçekten az değilim.

"Tamam yeter sonra cilveleşirsiniz benim konuşucaklarım var -dı vardı. Ama madem beni unutup yakın arkadaşımla sevgili olmuşsun gerek kalmadı. Neyse hadi kalk gidelim Buse. Size de mutluluklar bana değersiz hissettirdiğin gibi ona da bunu yapma o değer görmeden yapamaz." Dedi ve kalkıp gitti. Sarı çiyan ise arkasından koşarak çıkmıştı.

Çantam'dan 300 TL çıkartıp Okan'a uzattım. Elimden alıp çantama geri koydu.

"Ben öyle yengem bildiğim kızdan para alacak kadar şerefsiz değilim." Dedi.

Ona hüzün ile gülümseyip
"Yengen değilim artık." Dedim.

"Bak aranızda ne oldu bilmiyorum ama ikinizin de gözlerinden okunuyor aşkınız. Ne olduğunu sormayacağım sen istediğinde anlat ama duygularını hiçe sayma."
Dedi.

"Bizi sevgili zannediyor. Seninle de arasını bozdum."
Dedim.

"Merak etme o beni bir şekilde affeder ki bu yüzden bana küsmez belki bir iki gün konuşmaz ama sonra aramızdaki sorunu çözeriz." Dedi ve masadan kalktık. Cafeden çıkıp biraz yürüdük ve bir markete girdi. Bende kapıda çıkmasını bekliyordum. Elinde iki bira ile çıktı ve tekrar yürümeye başladı. Bir bank'a oturduk.
İki şişeyi açıp birini bana verdi.

"Sence içki içmemiz yaşımıza uygun mu?" Dedim.

"Kaçamaklardan birşey olmaz" dedi ve bana sarıldı.

"Ağlamak istiyorsan ağla yanındayım." Dedi bende bu anı bekliyor gibi ağlamaya başladım. Biramdan bir yudum alıp ağlamaya devam ettim. Babam çocukken bana hep içirirdi. Tabi bunun bir çocuk için kötü bir şey olduğunu bilmeden.
.
.
.
.
Evin önüne vardım. 1 buçuk şişe bira içmiştim. Hızımı alamayıp Okan'ın olana da dadanmıştım. Zili çaldım.

Mert

Kapıyı açtığımda karşımda Zeynep vardı. Hemen sarıldım saat gecenin bir yarısı olmasına rağmen eve şimdi geldi. Bira kokusu burnumu sızlattı. Gözlerim dolmaya başlarken Zeynep'e baktım. Sarhoş gibi durmuyor.

"Sen içki mi içtin?"

"Sadece bir şişe baba merak etme çocukluktan alışığım ben." Dedi.

"Bunu yanımızda Kıvanç baban varken konuşacağız küçük hanım konu kapanmadı. Git duş al uyu hadi yarın karne günü." Dedi.

"Ay ben onu unuttum. Tamam giyecek bir şey ayarlarım ben." Dedim.
.
.
.
.
.
.
Uyumak için odama giderken bir kaç hıçkırık sesi duydum. Kulağımı Zeynep'in kapısına yasladigimda ağladığını anladım. Hemen içeri girip sarıldım ona. Bu sefer sessizce değil içli içli ağlıyordu. Bir süre sonra kucağımda uyuya kaldı. Ah be güzel kızım ne oldu sana? Kim üzdü seni böyle?

15. Bölüm final bölümü olucak veya hiç olmadı 20. Bölüm final bölümü yaparım. Çünkü okunmalar çok azaldı ve bu benim yazma isteğimi söndürüyor. Bir diğer neden ise artık konu bulamıyorum. İyi okumalar.

BABALARIM [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin