BABALARIM BÖLÜM 12

1.7K 42 4
                                    

Sabah uyandığımda bir yanım buruk uyandım. Bir yanım buruk hazırlandım okula ama daha da acısı kahvaltı için aşağıya inerken yüzüme kondurduğum, karşımdakine sanki mutluymuşum hissiyatı veren tebessümdü. O kadar gerçekçi değil tabi ama babalarımın bunu anlıyacağını düşünmüyorum.

"Günaydın" dedim mutlu çıkartmaya çalıştığım bir ses ile.

"Günaydın. Ee hani benim sabah öpücüğüm?" Dedi Kıvanç babam.

"Ah unuttum." Dedim zorla gülümseyerek. Kıvanç babamı öptükten sonra Mert babamı öptüm.

"Babacım sen iyi misin? Dünde gözlerin kıpkırmızıydı." Dedi. Mert babam.

"Ya baba iyiyim dedim ya araba öyle hızlı geçince gözlerime toz doldu ama duş alınca geçti. Merak etme şu sınav haftam bir geçsin eski neşem gelir fazla ders çalışmaktan biraz yorgun düştüm sadece."
Dedim.

"İyi hadi bakalım öyle olsun. Kahvaltını yap geç kalacaksın."

"Tamam" diyip kahvaltıma döndüm.
.
.
.
.
.
.
Okula geldiğimde gözlerim ilk onu aradı ama yoktu. İlk ders zili çalınca etrafıma bakmayı kesip sınıfıma çıktım. Sırama oturduğumda Asude beni dürttü kafamı kaldırdığımda zebani gibi üstüme çöken Nazlı, Deniz,Asude beni korkuttu.

"Noluyor kızım sana?" Dedi Asude. Tabi onlar ikinci ders okuldan kaçtıkları için olaylardan haberleri yoktu. Beni de yanlarında götürmek istediler ama ben gitmedim.

"Aynen ya kaç defa aradık seni dün niye açmıyorsun?" Dedi Nazlı

"Baban aradı dün beni senin üzgün olduğunu kavga edip etmediğimizi sordu." Dedi Deniz

"KIZLAR ARKA DÖRTLÜSÜNÜZ DİYE GÖRMÜYORUM SANMAYIN DERSİ DİNLEYİN. ASUDE KALK TAHTAYA ÇÖZ SORUYU." Dedi fen bilimleri hocamız.

"Off al o soruyu bir taraflarına sok" diye mırıldandı Asude. Galiba biraz yüksek oldu çünkü fen hocamız,

"Ne dedin? Ne dedin? Duymadım hadi yüksek sesle bir daha söyle." Dedi imalı ses tonuyla.

"Geliyorum dedim hocam"
Diye kıvırmaya çalıştı Asude ama çok geç herkes duymuştu.
.
.
.
.
.
.
.
Okul çıkışı kızlar ile bizim eve gidip ders çalışacaktık. Sanki çok dert yokmuş gibi birde yarın matematik sınavı vardı. Zili çaldığımda kapıyı Kıvanç babam açtı.

"Aa sen işe gitmedin mi?" Dedim içeri girerken babam kızların montlarını alırken bana cevap verdi.

"Hayır izinliyim bu gün. Hem size matematikte yardım ederim çalıştırırım." Dedi.

Nazlı birden bağırdı,
"Ay gerçekten mi? Çok sağol Kıvanç abi. Eğer sen çalıştırırsan belki 10 yerine 20 alabilirim. 10 puanda önemli sonuçta" Kıvanç babam gülerken Mert babam konuştu.

"Ay bende size kurabiye yaptım. Hadi siz başlayın çalışmaya biraz soğusun getiririm ben. Kızlar ailelerinizi arayıp bu akşam burada yemek için izin isteyin hadi bakalım." Dedi.
.
.
.
.
.
.
Ders çalışmış ve akşam yemeği için odamda vakit geçiriyorduk. Deniz kızlara imalı imalı bakmaya başladı ve konuştu.

"Zeynep ne olduğunu anlatacaksın değil mi?"
Dedi.

"Ya off kızlar hatırlatmayın." Dedim sıkıntılı bir ses ile.

"Ya ne demek hatırlatma kızım ben saatlerdir anlatmanı bekliyorum hadi ne oldu anlat?" Dedi Asude.

"Berke beni aldatıyormuş. Oldu mu?" Dedim.

Hepsi şok olmuşlardı. Elimdeki fotoğrafı açıp gösterdim. Ve dayanamayıp ağlamaya başladım. İlk Nazlı sonra Deniz sonra da Asude sarıldı bana teselli etmeye çalışıyor ama bir türlü ne diyeceklerini bilmiyorlardı. Bir süre o şekilde durduk onlar birşey demeden sarıldılar ben birşey demeden ağladım. Telefonum çalmaya başlayınca ayrıldık. Telefonuma baktığımda Berke'nin arıyor olduğunu gördüm hemen açtım.

"Alo" o güzelim tok ve güçlü sesi kulaklarıma ilişti.

"Alo" dedim ağlamaklı sesim ile.

"Zeynep yarın okulun önündeki cafe de buluşalım mı? Söylemek istediklerim var" dedi

"Tamam yarın görüşürüz" diyip telefonu yüzüne kapattım. Belki bağıracak belki de küfür edicekti ama tekrerdan birlikte olmamız imkânsız.

Yazarınız aşk acısı çekerken karakterlerin mutlu olması olmaz. Bundan sonraki bölümlerinde bir kaçı aşk acısı ile ilgili olucak. Duygusalım bu aralar. İyi okumalar.

BABALARIM [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin