Sınav haftası başladığında şatoya olağandışı bir sessizlik çöktü. Üçüncü sınıflar pazartesi öğle yemeği saatinde Cassy hariç, Biçim Değiştirme'den kül rengi yüzlerle ve güçsüz halde çıktılar. Sonuçları karşılaştırıp, çaydanlığı tosbağaya çevirmenin de dahil olduğu görevlerinin zorluğundan yakındılar. Hermione tosbağasının daha çok kaplumbağaya benzediğinden şikâyet ederek herkesin sinirini bozdu, çünkü başkalarının dertlerinin yanında, onunki hiç sayılırdı. Cassy ise hiç sesini çıkarmıyordu çünkü tam not almıştı."Benimkinde kuyruk yerine hâlâ bir çaydanlık ağzı vardı, tam bir kâbus..."
"Tosbağaların nefesi buhar gibi mi oluyordu?"
"Kabuğunda hâlâ söğütlü porselen deseni vardı, sizce not düşer mi oradan?"
Sonra alelacele yemek yiyip, doğruca Tılsım sınavının yolunu tuttular. Hermione haklı çıktı; Profesör Flitwick onlara Neşelendirme Büyüleri'ni sordu. Harry heyecandan kendininkini biraz abartınca, eşi Ron isterik kahkaha nöbetlerine tutulmaya başladı. Öyle ki, büyüyü kendisinin de deneyebilmesi için önce onu sınıftan çıkarıp bir saatliğine sessiz bir odada tutmak zorunda kaldılar. Akşam yemeğinden sonra öğrenciler aceleyle ortak salonlarına gittiler. Ama dinlenmek için değil, Sihirli Yaratıkların Bakımı, İksir ve Astronomi sınavlarına çalışmak için. Ertesi sabahki Sihirli Yaratıkların Bakımı sınavında Hagrid'in gerçekten de çok düşünceli bir hali vardı; aklı hiç orada değilmiş gibiydi. Sınıfa büyük bir leğen dolusuPıtırkurt getirmiş ve sınavı geçmek için bir saatin sonunda Pıtırkurtlar'ın hâlâ canlı olması gerektiğini söylemişti. Pıtırkurtlar'ı yaşatmanın en iyi yolu, onları kendi hallerine bırakmak olduğundan, hepsinin girdiği en kolay sınav oldu bu. Böylece Cassy, Harry, Ron ve Hermione de Hagrid'le konuşma fırsatı buldu."Gaga bunalmaya başladı" dedi Hagrid, eğilip Harry'nin Pıtırkurt'unun hâlâ hayatta olup olmadığını kontrol ediyormuş numarası yaparak. "Çok uzun süredir bağlı duruyor. Ama yine de... bir dahaki güne öğreneceğiz - öyle ya da böyle."
Öğleden sonraki İksir sınavları tam bir felaketti. Harry elinden geleni yapmasına rağmen Kafa Karıştıran Karışım'ının koyulaşmasını sağlayamadı. Tepesinde dikilip onu kin dolu bir zevkle izleyen Snape de notlarının arasına şüpheli bir şekilde sıfıra benzeyen bir şey çiziktirip yanından uzaklaştı. Sıra Cassy'e gelince iksirindeki her şey mükkemmel olmasına rağmen Snape nefret saçan memnuniyetsiz Snape 'ti, yine.Gece yarısı en yüksek kulede Astronomi, çarşamba sabahıysa Sihir Tarihi vardı. Harry ve Cassy, Florean Fortescue'nun ortaçağ cadı avları konusunda söylediği her şeyi yazarken, boğucu sınıfta Fortescue'nun Şoko Cevizli Sundae'lerinden olsaydı keşke diye iç geçirdi. Çarşamba günü öğleden sonra kızgın güneşin alnındaki serada Bitkibilim vardı; sonra güneşten kızarmış enselerle yeniden Ortak Salon'a dönüldü ve ertesi günün o saatlerinin, yani sınavların bitmiş olacağı zamanın hayali kurulmaya başlandı.
Sondan bir önceki sınavları perşembe sabahki Karanlık Sanatlara Karşı Savunma'ydı. Profesör Lupin o güne kadar girdikleri en alışılmadık sınavı hazırlamıştı; dışarıda güneşin altındaki bir tür engelli yarış pisti gibiydi sınav. Önce içinde bir Garkenez olan derin bir subirikintisinden yürümeleri, sonra Kırmızı Kafalar'la dolu bir dizi çukurdan geçmeleri, Hinzıpır'ın yanıltıcı yönlendirmelerine aldırmadan küçük bir bataklıktan çıkmaları ve eski bir sandığa girip yeni bir Böcürt'le savaşmaları gerekiyordu."Mükemmel, Harry" diye mırıldandı Lupin, Harry sandığın içinden sırıtarak çıkarken. "Tam not."
Başarısının heyecanıyla kıpkırmızı olan Harry, Cassy'i, Ron'u ve Hermione'yi izleyebilmek için orada kaldı. Ron, Hinzıpır'a kadar çok iyi gitti, ama Hinzıpır onun kafasını karıştırmayı başarıp beline kadar batağa gömülmesine sebep oldu. Cassy, Böcürt'ün olduğu sandığa kadar hatasız ilerledi. Böcürt'ün olduğu bölümde biraz fazlaca kaldı. Sonunda biraz nefes nefese sandıktan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Direniş Öyküsü: Sirius Black'in Kızı
FanfictionBen Cassiopeia Black. Evet, düşündüğünüz kişiyim. Bir Katil'in kızıyım. Ben Cassiopeia, Marlene Mckinnon ve Sirius Black'in gizli aşkının meyvesi... Ya da belki de tek gecelik bir hata. Beni ne olarak görüyorlar bilmiyorum zira ikisiyle de hiç tanış...