Dumbledore, düşünceli görünüyordu. Hatta gergindi de. Öğretmenler masasının orada küçük adımlarla yürüyor Profesör Mcgonagall'ı dinliyordu. En sonunda başını kaldırdı.
"Miss Dumbledore? Benimle gelir misiniz lütfen?" diye sordu.
Cassy hızla ayaklandı. Şimdi btün gözler ona dönmüştü. Yabancı öğrenciler arasında hızlı bir uğultu yayıldı. Demek doğruydu ha? Yüce Büyücü Albus Dumbledore'un herkesten sakladığı bir torunu vardı ha?
Cassy hızla büyükbabasının yanına gitti. Dumbledore elini onun omzuna koydu ve arka tarafa doğru ilerlemeye başladı. Önde Dumbledore'lar arkada diğer profesörler şampiyonların beklediği odaya girdiler. Cassy hızla Harry'nin kollarına atıldı. David'e bakmadı bile.
"Merak etme." diye fısıldadı. "Ben yanındayım."
Odada yoğun bir tartışma başladı. Madam Maxime ve Karkaroff Harry'nin yarışmaya katılmasına şiddetle karşı çıkıyorlardı... Cassy hiç bir şeyi duymuyordu. Kalbi endişeyle öyle bir atıyordu ki göğsünü parçalayıp dışarı fırlayacaktı.
Durmstrang ve Beauxbatons'ın odadan ayrıldığını gördü. Dumbledore, David'in yanına gitti. Ona bir şeyler söyledi. Sonra Cassy ve Harry'nin yanına geldi.
"Ariana, Harry'e yatakhanesine kadar eşlik eder misin lütfen?" diye sordu. Cassy, Harry'e baktı.
"Bu gece Gryffindor kulelerine dönmese daha iyi olur büyükababa." dedi Cassy fısıltıyla, sadece Dumbledore'un duyabileceği bir sesle.
Dumbledore başını salladı. Yaklaşıp torununun kulağına fısıldadı.
"Harry uyuduktan sonra yanıma gel."
"İyice dinlen Harry."
Cassy, Harry'i dışarı çıkardı. Büyük Salon bomboştu şimdi.
"Adımı ben koymadım."dedi Harry sadece.
"Biliyorum." dedi Cassy saf şefkatle. Harry'nin saçlarını geri çekti ve bir anne edasıyla başına bir öpücük bıraktı.
Cassy onu Dumbledore'un ofisinin olduğu kata çıkardı fakat Ankakuşu heykelini geçip koridorun soluna doğru ilerledi. Leopar heykelinin önüne gelince 'Multumagus' kelimesini düşünen Cassy için heykel geçişe izin verdi. Harry'le içeri girdiler. Avluyu geçip Ormangülü ağacının ardından daireye girdiler.
"Duşa girmek ister misin? Veya anne ve babanı görmek?"
"Dumbledore izin vermez." diye kestirip attı Harry.
"Önemli değil. Hemen gidip onları çağırabilirim ne dersin?" diye sordu Cassy.
"Kimseyi istemiyorum Cassy- sadece- sadece sen lütfen. En azından bu gece. Sonra onlarla konuşurum. Uyuyalım olur mu?"
Cassy başını salladı. Onu yatak odasına götürdü. Üzerindekileri pijamalarla biçim değiştirdi. Harry yatağa girip kıvrıldı. Cassy de yatağın diğer tarafına girip kıvrıldı. İkisi de gözlerini kapatıp yorgun kalkacakları bir uykuya daldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Direniş Öyküsü: Sirius Black'in Kızı
FanfictionBen Cassiopeia Black. Evet, düşündüğünüz kişiyim. Bir Katil'in kızıyım. Ben Cassiopeia, Marlene Mckinnon ve Sirius Black'in gizli aşkının meyvesi... Ya da belki de tek gecelik bir hata. Beni ne olarak görüyorlar bilmiyorum zira ikisiyle de hiç tanış...