5

461 38 7
                                    

Derek uyandığında şaşkınca etrafına bakındı. Dün Stiles'ı yatıştırmak için ona sarılmıştı. Ondan ayrılmaya çalışırken ise yere düşüp acı dolu bir inleme çıktı dudaklarının arasından.

"Derek?"

Stiles'ın uykulu sesiyle onu da uyandırdığını anladığında eliyle kafasını tutup ayağa kalktı. "Uyumaya devam et pezevenk" diye mırıldanıp odadan çıktı ve kıyafetlerini giyip evden çıktı. Laura birkaç ay önce Louis adında biriyle evlenmişti ve evin yakınlarında başka bir eve taşınmıştı. Derek'te o sinir bozucu kardeş rolünü gayet iyi yerine getiriyordu.

Birkaç tane simit alıp eve vardı ve kapıyı inatla çaldı. Tekrar tekrar zile bastı.

Laura gözlerini ovuştururarak kapıyı açtı ve Derek'i görmesiyle gözlerini devirdi. "Napıyorsun bakalım. Louis daha uyanmadı mı"

Laura kafasını iki yana salladı ve çoktan içeri geçen Derek'i takip edip yanına oturdu. Yavaşça bacağına yattı ve gözlerini kapadı. Derek ne yapacağını bilemeden öylece ablasına bakarken Laura "korkuyorum" diye mırıldandı.

"Neden"

"H-hamileyim"

Derek elini ağzına kapattı ve birkaç saniyelik bir şokun ardından yavaşça ablasının uzun saçlarını okşadı. "Ben varım" dedi bir çırpıda "Louis var, Stiles, annem, babam..."

"Onlara nasıl söyleyeceğim?"

"Hadi ama abla, sen evlisin. Annem nasıl sevinir bir düşünsene"

"Ben çalışıyorum Derek. Ona nasıl bakacağım"

Derek önce etrafına bakındı ve ardından sorarcasına elleriyle kendini gösterdi. "Aloo kardeşin var ya senin. Adı Derek falan hani. Ayrıca bizim pezevenk ne güne duruyor?"

"Ona öyle deme dedim sana kaç kere"

Derek küçük bir kahkaha atıp Laura'yı dikleştirdi ve ona sarılıp sırtını okşadı. "Merak etme ben buradayım. Ne olursa olsun..."
------

Birkaç saat sonra Derek kahvaltısını yapmış tekrar evine dönmüştü. Anahtarı deliğe soktuğunda ise kapı açıldı ve Stiles'la birbirlerine çarptılar. Stiles burnunu tutup inlerken Derek elini göğsüne koydu. "Salak mısın Stiles"

"Orospu çocuğu"

"Düzgün konuş abinle"

Stiles annesinin uyarısına kulak asmayıp Derek'e bir el hareketi çekti ve poposuna vurup cipine bindi. Hızla okuluna giderken kendisine bu gerçeği söyleme konusunda neden bu kadar geç kaldıklarını düşünüyordu. On yedi senedir neden kendisine bakıyorlardı. Arabasını park edip okula girdi ve dolabının önünde bekleyen Scott'ın omzuna bir yumruk attı. "Naber"

Scott Düz bir ifadeyle iyi olduğunu söylediğinde Stiles etrafına bakındı. "Neler oluyor"

"Önemli değil" dedi Scott yine ardından Allison'a baktı. "Onunla ayrıldık"

"Ne? Neden?"

"Babası yüzünden"

İkisi de kitaplarını aldığında sınıflarına yürüdüler. "Onu kötü etkiliyor, sınava hazırlanmasını zorlaştırıyormuşum"

O sırada Isaac yanlarına geldi. "Yeni öğretmeni duydunuz mu? Kadın var ya..." Küçük bir ıslık çaldı. "Ama Bay Lawrence'nin eşiymiş"

"Sana ne o zaman"

Isaac omuz silkti "bana ne tabi canım. Sadece siz bilin diye"

Üçü birden güldüklerinde Stiles tek başına en arkaya, Isaac'le Scott'ta onun önüne oturdular.

Dersler bittiğinde Scott kafeye gitmeyi teklif etti. Isaac kabul ederken Stiles yavaşça kafasını iki yana salladı. "Bugün Laura gelecek erken gitmeliyim"
------

Eve vardığında Derek'le ikisi masayı hazırlamaya koyuldular. "Kötü bir şey mi oldu" diye sordu Stiles. Derek çok düşünceli duruyordu.

"Ablan gelince öğrenirsin"

"Ya şöyle işte. Niye piçlik yapıyorsun"

"Sanane yarrağım"

"Ben o kadar küçük değilim Derek"

"Laf mı soktun şimdi salak"

Stiles gülümseyip serçe parmağını gösterdi ve kasığının önüne koydu. Annesini gördüğünde ise çatalları koymaya devam etti. "Siz yine neden tartışıyorsunuz"

"Boşver anne. Ben ona göstereceğim"

Stiles Derek'e gülerken Derek'te suyu doldurdu. O sırada Robert'te içeri girip kolunu Stiles'ın omzuna attı. "Seninle konuşalım mı delikanlı"

"Gerek yok. Ben iyiyim"

Robert kafasını salladı ve Stiles'ın saçlarını karıştırıp Derek'e yumruğunu uzattı. Derek ona karşılık verdiğinde de fırında ki tavuğu kontrol etti.
------

Yarım saat sonra Laura ve Louis geldiğinde hepsi masanın etrafına dizildiler. Derek Stiles'ın yanına oturmuştu. "Anne" diyip dikkatleri üzerine çekti Laura. Genç kız neredeyse titriyordu. Gözleri Derek'i buldu. Derek'te ona destek olmak için baş parmaklarını havaya kaldırdı. "Anne torunun olacak" dedi bir çırpıda. Uzatamazdı.

"Ne" dedi Talia. Ellerini ağzına kapattı ve bir hıçkırık çıktı ağzından. Laura zoraki bir şekilde gülümsediğinde Talia sıkıca sarıldı kızına. "Tebrik ederim bebeğim. Şu an çok çok mutluyum. Robert duydun mu? Kızımız bizi yaşlandırdı"

Laura gülümsediğinde Stiles'ta gülümsedi bu dayı olduğu anlamı gelirdi.

Ayağa kalkıp Louis'e sarıldı.
------

Yemek yeme Faslı bittiğinde masa yine Derek ve Stiles'a kalmıştı. Laura annesini yukarıya çağırmış bir şey konuşacağını söylemişti.

Talia'da kızını odasına sokup kapıyı kapadı. "Söyle"

"Anne ben çok korkuyorum"

"Neyden bebeğim"

"Ya ona bakamazsam, ya çok yetersizsem? Ya onu yetiştiremezsem,ya düşerse? Ben hazır değilim anne"

"Louis mi zorladı?"

"H-hayır ama ben ciddi değildim anne"
------

"Derek, yeğenin ilk bana dayı diyecek"

"Dünkü bok"

Stiles işaret parmağını Derek'in erkekliğine dürttü ve gülümsedi. Yeşil gözlü adam anında yere eğilirken Stiles bu sefer büyük bir kahkaha attı.

"Salak"
------

Bir Varmış Bir YokmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin