6

427 35 8
                                    

Güneşin ışınları bugün her zamankinden daha farklı düşüyordu Hale malikhanesine. Belki de gerçekte bir Hale olmayan Stiles'ın doğum günü olduğu içindi bu manzara. Fakat Derek kardeşinin suratına bir bardak su boşalttığı için Stiles gününün iyi geçeceğini garantileyemiyordu.

"1 Nisan Pezevenk"

Evet, bizim şanslı küçük faremiz tam bir Nisan'da doğmuştu. Aslında bunu Derek istemişti. Onun ne zaman doğduğunu bilmedikleri için doğum günü bugündü ve Derek'in yıl içinde en sevdiği gün 1 Nisan'dı.

"Derek! Ne yaptığını sanıyorsun aptal"

"1 Nisan dedim ya malak"

Stiles mızırdanarak ayağa kalktı ve Derek'in omzuna sert olduğunu düşündüğü bir tokat attı. Ardından diğer omzuna.

"Ya sen mal mısın git başımdan. Senin gibi evde mi oturuyorum ben! Şurada iki gün tatilim var zaten!'

Derek Stiles'ın poposuna bir tokat attığında koşarak aşağı indi ve annesinin yanağına bir öpücük bıraktı. "Günaydın"

Bu Derek'in asla kaybetmediği enerjisiydi. 22 yaşında da olsa 70 yaşında da olsa böyle olacağına kanaat getirmişti.

Stiles dağınık bir halde aşağı indiğinde Derek'in kafasına vurdu ve karşısına oturdu.

"Anne gördün mü şunun yaptığını. Ben şimdi bunu dövmeyi mi?"

Derek tam ayağa kalkıyordu ki Talia Stiles'ın kafasına sarıldı. "Otur yerine dokunup durma kardeşine"

"Ama o vurdu"

"Hâlâ konuşuyor musun sen?"

"Hayır anneciğim. Sadece Stiles'ın popişine bir şişe sokayım"

Stiles ufak bir kahkaha attıktan sonra ayıplarcasına cık cıkladı. "Düzgün konuş pis çocuk. Ne dedi duydun mu?"

"Ay tamam" dedi Talia artık sinirleri bozuk, gülümseyen bir şekilde. "Hadi zıkkımlanın da gidin"

Onlar yemeklerini yerken Talia'da oturdu ve hep beraber kahvaltılarını ettiler. Stiles masayı toplamaya yardım ederken birden durup annesine döndü.

"Bugün Claudia ve Noah Stilinski'yi aramak istiyorum"

Talia elinde ki işi durdurup kırılmış bakışlarını Stiles'a çevirdi. "Seni bırakamam Stiles. Sen benim oğlumsun"

"Yine de onları bulmalıyım"

"Derek'te seninle gelecek ama"

"Ben hiçbir yere gelmem!" Diye bağırdı Derek yukarıdan. Stiles ise şimdiden şeytani gülümsemesini takınmıştı. Annesine sarılıp Derek'in yanına gitti ve kapıyı çalmadan içeri girdi. Derek'in üzerini giyindiğini gördüğünde çıkmak yerine kapıyı arkasından kapatıp karın kaslarına bir şaplak attı.

"Ah, napıyorsun be"

"Hadi gidelimde annemi bulalım"

"Eğer başka abin varsa beni bırakacan mı piç?"

"Hayır en sevdiğim sensin. Yemin ederim"

Derek tişörtünü giydi ve sadece kendisine özel üretilen parfümü boynuna sıktı. "Bana da sıksana" diye atladı Stiles.

Derek'te birazını ona sıkıp beraber aşağı indiler. Arabanın önüne geldiklerinde küçük bir koşma yarışı başladı.

"Ben süreceğim"

"Hayır ben!"

Derek Stiles'ı ittirirken Stiles'ta canla başla Derek'i ittirmeye çalışıyordu. "Benim arabam" dediğinde Stiles'ta "o zaman bir kere ben süreyim" diye cırladı.

"Senin ehliyetin bile yok pezevenk"

"Alınıyorum ama!"

Stiles yere düştüğünde Derek siyah Camaro'suna bindi ve güneş gözlüğünü taktı. Stiles'ta mecburen öne bindiğinde yola koyuldular.

"Nereye gidiyoruz?"

"Bilmiyorum. Nerde oturduğunu nasıl öğreniriz?"

"Bir tane adam vardı. Onda kim nerde oturuyor listeler vardı. Ona mı sorsak"

Stiles usulca kafasını salladığında Derek direksiyonu kırıp ani bir fren yaptı. Stiles kafasını önünde ki torpidoya vururken acıyla inledi ve Derek'in koluna vurdu.

"Salak mısın Derek"

Derek ise çoktan arabadan inip önde eğilmişti. Kucağında yavru bir kediyle döndüğünde Stiles yumuşacık oldu ve kafasının acısını da hemen unuttu.

"Üşüdün mü bebeğim" diye mırıldanıyordu Derek tekrar arabaya binerken. Stiles hemencecik kediyi kendi kucağına aldığında şapkalı hırkasının şapkasına koydu kediyi. "Derek bu çok tatlı"

"Ben daha tatlıyım"

Stiles inatla kafasını iki yana salladı. "Bu kedi daha tatlı. Sen kimsin yarrağım"

Derek burnundan gülerken önce bahsettikleri adama gidip Claudia ve Noah isimlerini sordular. Cidden o adam oturdukları yeri söylediklerinde o tarafa doğru yol aldılar. "Onları görmek istediğine emin misin abicim" dedi Derek kapının önündeyken. Çok lüks bir bina olmasa da güzeldi.

"Tabii ki en fazla ne olabilir ki? Sen Cacık'a iyi bak sadece.

Derek kaşlarını çattığında Stiles elinde ki beyaz kediyi gösterdi.

"Ne alaka" dedi Derek arabadan inerken "bende geliyorum"

Stiles omuz silkerek kediyi sıkıca tuttu ve zili çaldı. Kısa süreli bir beklemenin ardından kapı usulca açıldı.

Bir Varmış Bir YokmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin