-"Onunla evleniceksin bu kadar çok serveti elimin tersiyle itemem. "
-"Evlenemem onu sevmiyorum daha görmedim bile bir ömür boyu mutsuz olamam baba."
-Evleniceksin dedim bitti." O sinirle hızla dışarı attım kendimi.Aglamamak için kendimi tutsam da olmadı gözyaşlarım serbest kalmak istermiscesine hücum etti.Caresizce.Hiç görmediğim biriyle nasıl evlenebilirdim ki ? Bunu asla kabul edemezdim gururum vardı beni sevmeyen biriyle parası için evlenemezdim babam her ne kadar gurur yoksunu olsa da bende fazlasıyla vardı.Tüm bu düşünceler beynimi kemirirken adece biraz kafa dağıtmak istedim bir taksiye binip rastgele bir barda durdurdum taksiyi parayı ödeyip taksiden indim.Barlara fazla gelmezdim yılda bir kere oda Sıla'nın zorlamalarıyla gelirdim.Barın kapısından içeri girdiğimde yoğun dumandan oluşan ilk tepkim öksürmek oldu daha sonra boş bir yer bulup oturdum barmene sert bişeyler istediğimi söyledim ilk olarak yüzüme mal mal baksada sonradan ne söylediğimi anlayıp isteğimi yerine getirdi adını bile bilmediğim içkiyi içmeye başladım ilk olarak boğazımda oluşan yangıyla yüzümü ekşittim daha sonra hiç aldırış etmeden içmeye devam ettim ilk bardak bittiğinde ikinciyi istedim onu da içtim içimde adlandıramadıgım sebebini bilmediğim bi coşku vardı napabilirim diye düşünürken dans etmek fikri geldi aklıma hemen ayağa kalktım başımın dönmesini aldırış etmeden sendeleye sendeleye dans edenlerin arasına karıştım içimdeki nefreti haykırdim tüm herseyi bağıra bağıra söyledim yüksek sesten pek duyulmasa da rahatlamis hissettim bi ara başım çok döndü ve yere yığıldım sonuç karanlık.Kendime geldiğimde daha önce hiç görmediğim bir odadaydım ilk olarak hastane olduğunu düşünsem de etraftaki siyah eşyalar yanılmam gerektiğini söylüyordu.Yatakta hareket ettiğimde tüm vücudumun uyuştuğunu hissettim yavaşça yatakta oturur pozisyona geçtim ayaklarımı yataktan sarkıttım kafamı kaldırdığım da bana bakan karanlık gözlerle ürperdim elindeki içkisini tek seferde içti ve masaya sert bir şekilde bıraktı.Ayağa kalktı bir sandalye alıp karşıma oturdu aramızda pek bir mesafe yoktu.İlk olarak yavaşça tekrar kafamı kaldırdım kusursuz yüzü ve karanlık gözlerine baktım sanki bana yaklaşma seni de karanlık dünyama alırım der gibiydi çok zekiyim bi bakışta ne dediğini anladım kendime tebrik koyuyorum.Peki ya gözlerindeki bu karanlığın yüzündeki bu duygusuzluğun sebebi neydi o kimdi ? Bir süre sessiz kaldıktan sonra sessizliği bozdum
-"Kimsin burası neresi bana noldu?"
-"Ben Buğra Kara burası benim barım burası da bardaki odam burda olmanın sebebi ise ağzına değil götünle içmen Hayır yani sarhoş oluyosan neden içiyosun?" diye gürledi
-"Benim fikrim seni ilgilendirmez içmek istedim içtim." hızlıca ayağa kalktım bir adım attım başım fazlasıyla dönüyordu daha fazla dayanamadım yere yığılıyodum ki Buğra kollarımdan tuttu beni geri yatağa yatırdı.
-"Gitmek istiyorum bırak beni."
-"Sana çok meraklı değilim biraz daha kendine gel sonra gidersin hadi eyvallah." diyip odadan çıktı.Odanin siyahlıgı arasında renkli hiç birşey yoktu bunaltıcı bir havası vardı.Mutsuzluk aşılıyordu sanki.Karanlıktı herseyi bir bar sahibinden ne beklersin ki hayatıda kendi gibi karanlıktır.Kendimi biraz daha iyi hissettiğimde ayağa kalktım lavaboya gitmem gerekiyordu 3 kapı vardı ortadaki kapıyı açtım doğru tahmindi içeri girip kapıyı arkadan kilitledim ihtiyacımı giderdikten sonra aynadan yansımama baktım göz altlarım morarmıstı saçlarımdan hiç bahsetmiyorum size cadı gibi olmuştum ellerimi yıkayıp kilidi çevirdim açılmadı tekrar çevirdim yine açılmadı tekrar çevirdim yine açılmadı çok güzel kilitli kalmıştım bu kadar olayın arasında bi sen eksiktin zaten.Yarım saat kadar içerde oturdum oda kapısının açılma sesini duydum
-"Heyyy ben burda kilitli kaldım yardım et."
-"Sikiyim böyle işi ne işin var senin orda?"
-"Hiç ya hava almak istedim olum dalga mı geçiyon tuvaletim geldi."
-"Tamam çık kapının arkasından baş belası." dediğini yapıp kapının arkadasından çekildim gidebilicegim son noktaya kadar ilerledim
-"Tamam çıktım." dedim o büyük çaplı sesle benim çıglıgım tüm odada yankılandı psikopat mıdır nedir kilidi silahla ateş edip açtı korkudan pacalardan aktı la benim.
-"Bu kadar korkulacak bişey yok altı üstü silah"
-"Bo kodor korkolocok boşoy yok olto osto bo soloh hı sen öyle san ne biçim korktum lan."
onu taklit etmem sinirlendirmis olucak ki gözlerinden ateş fışkırıyo gibiydi
-"Tamam bugünlük seninle ugrastıgım yeter getirdiklerimi giy daha sonra kapıdaki adamım senu eve bırakıcak bi daha karşılaşmayalım baş belası."
-"Sanki ben sana çok meraklıyım havalara bak ya." cevap vermek yerine omuz silkmekle yetindi odadan çıktı bende odaya geçerek getirdiği siyah dar paça pantolon siyah bluzu giydim Galiba diğer kıyafetlerime biraz bişeyler dökülmüştü. Saçlarımı düzeltip kapıdan dışarı çıktım.Kapida bir çocuk beni karşıladı Buğra kadar tatlı olmasa da gideri vardı hani
-"Beni takip et."
-"Tamam." O önde ben arkada ilerledik bir arabanın önünde durduk kapımı açtı ilk olarak kemerimi taktım oda ön taraftan dolaşarak sürücü koltuğuna geçti
-"Evini tarif et." Evimin tarifini verdikten sonra ben tekrar o duygusuz yüzü düşündüm nasılda gizlemisti tüm hislerini o kadar duygusuz olmuştu bu yüzünden anlaşılıyordu çatılmıs kaşları mutsuzlugun rengi siyahla.
-"Geldik"
-"Derin hanım geldik." Dedi her kelimeye vurgu yaparak onu düşünmeye dalmıstım.
-" Pardon dalmışım teşekkür ederim"
-"Rica ederim." Dedikten sonra gitti bende eve doğru ilerleyip zile bastım açılmadı tekrar bastım açılmadı tekrar bastım bu sefer annem gözleri yaşlı bir şekilde kapıyı açtı
-"Noldu anne?"
-"Baban." dedi titrek sesiyle hemen içeri girdim gördüklerimle dizlerimin bağı çözüldü bir adam babamın başına silah dayamıstı.
-"Sevgili gelinim de geldi sonunda." dedi picimsi gülümsemesiyle karşı koltukta oturan adam
-"Ben sizin gelininiz değilim."
-"Bu kadar emin konuşma küçük kız
-"Oğlunuzla evlenmem bu kararımı babama bildirdim şimdi adamınıza söyleyin o silahı babamın başından çeksin sonra evimizi terk edin."
-"Hayır küçük kız itiraz etme hakkın yok evleniceksin itibarımı kurtarmak için oğlumla evleniceksin baban verdiğim paranın büyük bi kısmını harcamış karşılığında senin de oğlumla evlenmen gerek eğer paranızı veririm kabul diyosan is değişir."
-"Ne kadar aldı babam sizden benim karşılığımda? "
-"Bir trilyon bunu verebilir misin?"
-"Bu çok büyük bi miktar."
-"Kızım nolur kabul et ölmek istemiyorum." Dedi babam
-"Üzgünüm kabul edemem baba."
-"Bunu sen istedin küçük kız."
Medya Birşah Ünlü :)
