Önceki bölüm
Yan Li ise dolaşım yapmaya yeni başlamıştı.
Kardeşler arası farklılık yetenekten geliyordu. Yan Hu daha yetenekliydi. Aslında bu yetenekleri sayesinde daha çabuk hissetmişlerdi.
.
.
.
.
.
Yan Hu, bir kaç saatin ardından bir çatlama sesiyle sonunda Temel Kaynak Alemine adım atmayı başardı. Fakat Yan Li'yi beklemek için devam etti. Qi'yi vücuduna aldı ve tüm vücudunda gezdirip dantianına gönderdi.Yan Hu'dan dört saat sonra da Yan Li seviye atladı. Temelini iyice düzelttikten sonra gelişim yapmayı bıraktı. Aynı anda bunu hisseden Yan Hu da gelişimi bitirdi.
İkisi de büyük bir hızla banyoya koştular. Vücutları pislikleri atmaya başlamıştı.
İkisi de iyice temizlendikten sonra aynaya baktılar. Yan Li, bir kaç cm daha uzamıştı. Anlaşılan oldukça uzun boylu olacaktı. Uzun koyu kahverengi-siyah arasında saçları vardı. Gözleri kehribardı. Alnında ise büyük kıpkırmızı bir ger lekesi vardı. Güzel duruyordu. Resmen kırmızı bir dövme gibiydi.
Yan Hu da uzamıştı. Cildi eskisinden daha parlaktı. Daha güzeldi. Mavimsi bir gümüş renginde saçları vardı. Yeşil gözleri kocamandı. Gözünün altında minik bir ben, ger işareti vardı. Rengi bir ton kırmızılaşmıştı.
İki kardeş de aynada bir süre kendilerine baktılar. Bu görüntü onlara çok yabancıydı. Yıllarca başka bir görüntüyü görmüşlerdi. Bir ayda alışmaları mümkün değildi.
Güzellik açısından Yan Hu daha narin daha güzeldi. Dikkat çekiyordu. Li Ciuying'in minik bir kopyasıydı. Yan Li de güzeldi. Özellikle de gözleri çok dikkat çekiciydi.
-Bu görüntüye asla alışamıyorum. Sen?
Yan Hu da başını salladı ve konuştu.
-Ben de alışamıyorum. Eski halimi ve özellikle de uzun boyumu özledim.
Yan Li, alayla gülse de bir şey demedi. Başını salladı sadece. Bir süre suskun kaldıktan sonra konuştu.
-Bu güzel haberi ailemize vermeliyiz. Gidelim mi?
Yan Hu, başını salladı.
-Hadi gidelim. Onlara Sarsılmaz Harabesine gideceğimi söylemeliyim.
Yan Li, başını eğdi ve sessiz kaldı. Tereddütle konuştu en sonunda.
-Gerçekten de gidecek misin? Bunu yapmak zorunda mısın? Başına büyük bir felaket gelebilir.
Yan Hu, kararlı bir bakış attı. Bunu çok fazla düşünmüştü. Öğrendiği ilk günden beri oraya gitmeyi kafasına sokmuştu. Kimse kararını değiştiremezdi.
-Bunu yapmak zorundayım. Elbette başıma neler gelebileceğini biliyorum. Fakat daha güçlü olmak için başka çarem yok. En iyi yol bu.
Yan Li'nin gözleri doldu. Dudaklarını ısırdı ve ağlamamak için direndi. Kardeşine sıkı sıkı sarıldı.
-Gitme desem bile gideceksin. Lütfen dikkatli ol. Asla kötü bir şeyin olmasına izin verme ve sakın ölme! Lütfen bunu yapma! Burada..sensiz...
Yan Li, gerçekten de ağlamamak için kendisini çok fazla zorluyordu. Yan Hu için çok endişeleniyordu. Eğer o ölürse...kendisinin de ölmesi gerçeğinden çok...kardeşine bir zarar gelmesinden çok korkuyordu.
Yan Hu da kardeşine sarıldı ve sakinleştirmek amacıyla omzunu sıvazladı.
-Sakinleş. Ben ne yaptığımı biliyorum. Ayrıca burada durarak seni de tehlikeye atıyorum. Sırf ben Yan Hu Yin olduğum için sen de tehlikedesin. Klanlar, aç bir kurt sürüsü gibi beni hedef alıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beginning of the end[BL]
خيال (فانتازيا)Ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar.. En sevdiğiniz kitapların mutlu sonla bitmesi sizi de mutlu ederdi değil mi?. peki ya hiç düşündünüz mü? Kitap devam ediyor olsaydı, nasıl devam ederdi? ya da karakterlerin hayatı nasıl devam etti? Gerçekten de mu...