merhaba
medya aksoyların evi
yorum yapıp beğenmeyi unutmayın lütfen♥️
Ev,benim için bir anlamı olmayan kelime.
10 yaşıma kadar sadece okul için dışarı çıkmıştım,onada servis gidip servisle gelirdim.okulda saçlarım yüzünden hiç arkadaşım olmamıştı.zaten kazadan sonra bir daha hiç çıkamamıştım 7 senedir yetimhanenin köşesinde eski minik bir odada kalmıştım,
şimdiyse annem ve babam olduğunu söyleyen adam ve kadınla birlikte ev dedikleri yere gidiyoruz.
yüzüme doğru indirdiğim saçlarımın arasından karşıdaki oturan kadına baktım,
saçlarım onun saçlarına benziyordu ama onun daha koyu kızıldı,yüz hatlarım tamamen onunki gibiydi,sadece gözlerim farklı renkti onun gözleri kahverengiyken benim gözlerim yeşildi.hafif sallanan arabayla kaç dakikadır koltuktan uzak tutmaya çalıştığım sırtımı çarptım,sızlayan yarayla son anda ağzımdan kaçmak üzere olan inlemeyi tuttum.
yol boyunca beni izleyen kadın garip halime bakıp hafif kaşlarını çattı,ağzını açıp konuşucaktiki vazgeçti herhalde.
1.5 saattir yoldaydık,nerden bildiğimi sormayın.
acaba daha ne kafar yolumuz vardı.
camdan dışarıya baktığımda şehirden biraz uzaklaşmıştık,10 dakika sonra araba durduğunda camdan dışarıya baktım,oha!
karşımda duran eve baktım pardon, bu saray yavrusuna ev demek hakaret olur.
arabanın kapısını biri açtığında,beni arabya bindiren selim adlı adamında kapının yanında beklediğini gördüm.
arabanın kapısını açan adam konuştuğunda ona baktım,"buyrun efendim"
ilk önce alparslan bey inip ahsen hanıma doğru elini uzattı,kibar bir şekilde kocasının elini tutup indi.
arabanın kapısının önünde bana bakan adamla kadına baktım,ya yürüyemediğimi söylersem beni geri bırakırlarsa.bebekken bıraktıkları gibi yine seni bırkırlar.
"insene kızım"
çok kibar bir şekişde konuşan kafına baktım gerçekten beni bırakırlarmıydı?.
"şey..ee b-ben yürüyemiyorum"
şokla açılan gözleriyle bana bakan kadınla adama bakıp hemen hızlıca konuşmaya başladım.
"lütfen beni oraya geri bırakmayın,lütfen"
kadının gözleri dolmuştu ve bana üzgün gözlerle bakıyordu kafamı hafif eğip yüzümü görmelerini engelledim gözlerim dolmuştu nolur gözyaşlarım akmasın nolur.
"seni kucaklıyıp içeri götürmemi istermisin?"
bana söylediğiyle kafamı kaldırıp alparslan beye baktım,şimdi hayır dersem arabada kalıcam,en iyisi götürsün.
alparslan beye bakıp hafifçe kafamı salladım şimdi konuşmak istemiyordum.salladığım kafama baktı,hafif tebessüm edip bir kolunu dizlerimin altından bir kolunuda kürek kemiklerimin hemen altından geçirip beni kucakladı,iyiki kolu yaraya denk gelmedi.
evde maşallah,bunların buladar parayı nerden kazanıyo acaba,
şu anda bunu düşünmenin zamanımı acaba tarçın,ve yine haklı bir iç ses.kapıdan geçip geçip geniş holde durdu,üzerinde hizmetçi kıyafeti olan bir kadın elindeki terlikleri adamın önüne bıraktı,zenginler evin içinde ayakkabıyla dolaşmazmıydı ya.
"hoşgeldiniz efendim"
konuşan hizmetçiye baktım,hafif balık etli
kahverengi saçlı,kahverengi gözlü güleç yüzlü bi teyzeydi,tahmini 35 40 yaşında filan olmalıydı.adam işerlemeyince kafamı kaldırıp yüzüne baktım,o ise hizmetçiye bakıp konuştu.
"tarçının terliklerini çıkart"
hizmetçi hemen ayağımdaki terlikleri alıp kenarı koydu ve nerden bulduğunu anlamadığım terlikleri ayağıma geçirdi.
alparslan bey hizmetçiye hafif bir baş hareketiyle teşekkür ettikten sonra ilerlemeye başladı,
girdiğimiz yere baktım,salon galiba benim odamdan abartmıyom 20 kat büyük resmenbeni camın ordaki tekli koltukların birine bırakıp kendiside ikili koltuğa oturdu ve bana baktı,bir dakika filan bana baktıktan sonra
"ben bir ahsene bakıp geliyorum"
diyip salondan çıktı.aradan beş dakika geçmeden merdivenler hızla inen ayak seslerin sahibi alparslan beydi kucağında ise baygın yatan ahsen hanım vardı,kapıya doğru giderken bağırıyordu,
"arabayı hazırlayın hemen!"
oturduğum yerden görünen bahçeye baktım yüzünü seçemediğim bir adam arabnın kapısını alparslan beye açmış bekliyordu,alparslan bey kucağında ahsen hanım ile arabaya bindikten sonra araba hareket edip bahçeden çıktı.
eee..şey ben burdaydım ama.
kimse seni umursamıyor
bu evde onlardan başka kimse yaşamıyormu acaba,şu anda düşündüğün şeye bakarmısın acaba,seni evde bıraktılar yine tek başınasın,
ama geri gelicekler,öyle değilmi.uykum gelmişti biraz uyusam olurmu acaba,sadece birazcık beş dakika.
🍁🍁
"bu kız kim anne"
"evimizde ne işi var"
"uyandırın şu kızı"
kulağıma uğultu gibi gelen seslerle hafif şekilde gözlerimi araladım,lan noluyo 5 dakikacık gözlerimi kapatmıştım,şimdi salon adam kaynıyo.
konuşmalarına daha fazla dayanamayıp yayıldığım koltukta toparlandım,herkezin gözü bana dönerken,benim gözlerim ahsen hanımı arıyordu en son baygın şekilde hastaneye gidiyordu,ikili koltukta oturan ahsen hanım iyi gibi görünüyordu sadece gözleri hafif kızarıktı,"şey.. siz iyimisiniz en son baygındınız"
konuşmamla herkez susup bana bakarken
ahsen hanım yüzüne kondurduğu hafif tebessümle cevap verdi."iyiyim kızım sadece biraz tansiyonum düşmüş o kadar"
cümlesinin içinde geçen kızım kelimesiyle biraz duraksasamda,aldırış etmemeye çalıştım lafın gelişi söylemiştir.
"anne bu kim "
diye soru soran kişiye baktım 15 16 yaşlarında bir çocuktu,
bi dakika ne?annemi dedi az önce o."bu değil ismi tarçın,sizin öz kız kardeşiniz"
what?sen ne diyon ahsen hanım,bu ayı sürüsünün hepsi benim kardeşimmi?
umarım beğenmişsinizdir.
bölüm hakkında düşüncelerinizi belirtirseniz sevinirim.❤
yıldıza basmayı unutmayın lütfen.🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Engel/yeni ailem
ChickLitistediğim tek şey acıdan kaçmaktı, daha büyük acı çekmek istememiştim ki. 5 yaşındayken ailesinden koparılan bir çocuk,tarçın. daha büyük bir acı çekeceğini bilmeden yetimhaneden kaçan tarçın,kaçmak kurtulmak istediği yere geri döner. ama artık yü...