12.bölüm

9.2K 501 55
                                    

merhaba

yıldıza basıp yorum yaparsanız çok sevinirin♥️

boğazım acıyordu,ama kriz sonrası ciğerlerimde olması gereken acı yoktu.
gayet rahat nefes alabiliyordum.

kulağıma uğultu gibi gelen seslerin kiler olduğunu anlamaya çalıştım.
algılarım biraz daha açıldığındı konuşan kişilerin aile üyeleri olduğunu anladım,birisi ağlıyarak konuşuyordu ve bu sanırım ahsen hanımdı

"ne olmuş benim güzel kızıma alparslan,sırtındaki yaralar.
kim yaptıysa bul onu alparslan,
ve sakın cezasız bırakma!"

ceza derken neyi kast etmişti acaba.
gözlerimi açmaya çalıştım ama birbirine yapışmış açılmamak için direniyordu.
tekrardan gözlerimi açmaya çalıştım.

"uyanıyor galiba,sessiz olun"

zorla araladığım gözlerimle odadaki kişilere baktım.

ahsen hanım,alparslan bey ve abi bozuntularının hepsi birde aras vardı.
ahsen hanım hemwn yanıma gelip elimi tutup konuşmaya başladı.

"kuzum,yavrum iyimisin nasılsın kendini nasıl hissediyorsun neren acıyor,doktoru çağıralımmı,kamer doktoru çağır çabuk"

taramalı tüfek gibi konuşan ahsen hanıma şaşkınlıkla baktım,beni önemsemesi ve benim için endişe duyması hoşuma gitmişti,bu zamana kadar hiç kimse beni düşünmemiş önemsememişti.

"kamer be duruyosun doktoru çağırsana!"

kamer kişisi hafif koşarak kapıya doğru gitti kapıdan çıktıktan sonra yarım dakika bile olmadan geri girdi.

"anne doktor benim ya"

ahsen hanım ilk önce oğluna baktı sonra derin bir nefes alarak konuştu.

"oğlum sen salakmısın,senin doktor olduğunu bende biliyorum.tarçının doktorunu çağır,beni deli etme!"

kamer aydınlanma yaşamış gibi,kaşlarını kaldırıp
"haa,o zaman ben tarçının doktorunu çağırıyım"
dedikten sonra odadan çıktı.

bense yatakta yatmış sessiz sessiz onlara bakıyordum.
nasıl rahat nefes aldığımı düşünürken burnumdaki ağırlığı fark ettim.
hava maskesi takılıydı,ciğerlerim bu uüzden yanmıyor ve acımıyordu.

bir iki dakika sonra odanın kapısı açılınca herkesin bakışları kapıya dönmüştü.
kamer ve yanında onunla yaşıt gibi duran beyaz önlüklü doktor bey vardı.

"hastamız uyanmış,geçmiş olsun küçük hanım"

küçük hanımmı,17,5 yaşındayım ben nerem küçük demek istesemde kendimi tutmuştum.

"kendinizi nasıl hissediyorsunuz,ciğerlerinizde bir ağrı yada yanma varmı?"

sorduğu soruyla kafamı olumsuz anlamda salladım.

"güzel,kalıcı bir hasar yok"

"kalıcı bir hasar yok derken neyi kast ettin bora"
doktorla sanki arkadaş gibi konuşan kamer,doktorun ne dediğini anlamk istercesine doktorun yüzüne bakıyordu.

"bunun gibi ağır astım nöbetleri tekrar eder ve gerekli müdahele yapılmazsa ciğerlerinde hasar kalabilir,ki geçmişte bunun gibi nöbetleri geçirmiş ve hiçbir müdahele yapılmamış,bu yüzden astımı baya bir ilerlemiş"

doktorun son dediği şeyle bütün gözler bana çevrilmişti,herkesin bana bakmasından dolayı gerilirken,korkmaya başlamıştım.
ya bana sorarlarsa ben ne diyecektim,
yetimhanenin çatlak müdiresi bana kafayı takmıştı,bin bir türlü işkenceler ediyordumu diyecektim.

Engel/yeni ailemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin