17.bölüm

6K 363 51
                                    

merhabalar.
nasılsınız.

bölüme başlamadan beğenelimmi.

"hissedebiliyorum...ayaklarımı hissedebiliyorum"

7 yıldan sonra ilk defa ayaklarımı hissedebiliyorum.

sanırım ağlıyorum ama mutluluktan.
ben yürüyebilecekmiyim şimdi.

daldığım yerden beni çıkaran bacağımdaki acıydı,biri bacağımı kırmak istiyor herhalde.

"hissedebiliyormusun tarçın,acıyormu"

acıyormu?ne acıması!resmen bacağımı kırdın.
gözyaşlarım şimdi bacağım acıdığı için akıyordu.

"a-acıdı,resmen bacağımı kırdın"

doktor garip bir şekilde bana bakarken odanın bir köşesinde duran babam cümlemi  daha bitirmeden yanıma geldi ve yatağın boş kısmına oturdu.

"çok mu canın acıdı güzel kızım"

yüzümü avuçlayıp gözyaşlarımı sildi,
gözlerimin içine endişeli bir şekilde bakıyordu.
ağzımı açıp ona cevap verecektim ama daha konuşmama kalmadan hışımla yanımdan kalkıp doktorun yakasına yapıştı.

"sen benim kızımın canını nasıl yakarsın lan!!"

şaşkınlıktan açılmış ağzımla babama bakıyordum.
doktor canımı acıttı diye yakasına yapışmıştı,yalın abim,miras abim ve barın abimde babamın arkasında durmuş ve ona destek çıkıyorlardı.

bunlar delirmiş doktoru dövecekler galiba.

"baba napıyorsunuz? doktoru mu döveceksiniz"

babamın sinirli bakışları bana dönünce yumuşamıştı.

"senin canını yakanın canını yakarım!"

yok artık.

"b-baba doktor benim canımı yakmadıkı, sadece hissediyormuyum diye bacağımı kontrol ediyordu"

doktorun yakasını tutarken bakışlarını bana çevirdi.

"ama ağladın,gözyaşların aktı nasıl canının acımadığını  söylüyorsun"

her gözyaşı döktüğümde keşke yanımda olsaydın baba.

"onlar mutluluk göz yaşıydı baba,artık yürüyebileceğim için"

gözlerime baktı,orada ne gördü bilmiyorum ama gördüğü şey onu durdurmuş olmalıki doktora tehditkar bir bakış atıp onu iterek bıraktı.

doktorun yanında gelen diğer iki hemşirede aynı annem gibi şokla doktor ve babama bakıyordu.

doktor boğazını temizleyip önlüğünü düzelttikten sonra hemşirenin elindeki dosyayı alıp bana dğpru döndü,
dosya açıp okumaya başladı,kağıtların üzerinde gezinen bakışları durdu ve bana doğru baktı.

"tekrardan geçmiş olsun tarçın,aslında dün uyanman gerekiyordu ama vüvudun narkozu kaldıramadığı için 2 gündür uyuyorsun"

iki gündür uyuyormuydum yani?

"dosyana bakıyorumda tarçın..ölmek üzere gibi duruyorsun"

"ne diyorsun sen doktor ne ölmesi!"

babam koltuktan kalkıp doktorun üzerine atlıyacakmış gibi duruyordu,gözleri resmen ateş saçıyordu.

birazcık tırsmadım değil yani.

"tarçın kan değerleri çok düşük,kilosu boyuna ve yaşıtlarına göre çok çok düşük.
eğerki bu şekilde devam ederse 1 ay sonra iğnelere bağımlı bir hasta olur"

Engel/yeni ailemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin