Yaşamın İlk Çağrısı

1.5K 68 4
                                    

Sürü evine ilk gelişimi çok iyi hatırlıyordum. Asi diye adlandırdıkları sürüden arkada kalan tek birey olduğum için benden nefret ediyorlardı, bunu o kindar bakışlarından anlayabiliyordum. Bu evde istenmediğimi hissediyordum, bir çocuk olsam da iliklerimde herkesin nefretini hissediyordum. Bu his kuvvetli hislerimden değildi, bu onların saf nefretinden kaynaklanan basit bir çıkarımdı. Sürümü katletmiş olsalarda, bütün çocukların boğazlarını kesmekte sorun görmeseler de benim gizlenmiş olmam ve aradan geçen bir hafta sonunda bulunmam, onların üstlerindeki o nefreti birazcık hafifletmiş olacak ki, beni yanlarına almayı uzun tartışmalardan sonra kabul etmişlerdi.Ancak bana danışılmadan yapılan bu tartışmada söz hakkım olsaydı eğer bu evde kalmayacağımı çok iyi biliyordum. Bana sürüdeki en aşağı varlık gibi davranan bu yaratıklar ailemin öğretilerini de benden çalmaya, hafızamdan kazımaya çalışmışlardı. Ancak başaramamışlardı, yine de onlara uyum sağlayabilmek için değiştimi kabul edebilirdim.
Onlarla törenlere ve kutlamalara katılıyor ve nefret ve iğrenme karışımı duygularını suratlarıyla bana anlatırlarken onlara yardımcı oluyordum.

Ancak hayatımın çocukluk evresini atlattığım da nefret ettiğim alfa ailesinden eski aile evinde yaşamak için zor da olsa izin almıştım. O günden sonra sürünün en zayıf halkası bana sürü görevlerini bildirmek için geliyor ve bana patronluk taslıyordu.

-" Bugün geleceksin değil mi?", dedi Ayla. Benden tiksindiğini ses tonuna gayet iyi aktarabiliyordu. İlgisizliği ve umursamazlığını hareketlerinden anlayabiliyordum. Bu söylem onun için gelmesen daha güzel olur demenin farklı biçimiydi.

-" Gelmesem de olur, zaten 30 ekimde doğanların orada olması zorunlu değil mi?", dedim her zamanki umursamazlığımla.

Bugün AlbaLunae töreni yapılacaktı.AlbaLunae bütün sürülerin lunası olan ve büyülü bir yaratıktı. İnanılan ama binlerce yıldır görülmeyen bir efsaneydi. Her 100 senede bir yapılan bu tören onun bir gün geleceğine ve 30 ekimde ortaya çıkacağına olan inançtandı. Bunun içinde bütün sürüler toplanacaktı. Bana göre bir masaldan daha fazlası olmayan bu hikaye için sürüyü görmeye hiç niyetim yoktu.

Sürünün önceki  alfası öldüğünden beri alfanın oğlu sürüyü devralmıştı. Yeni alfa benden daha da fazla nefret ediyordu. Sebebi ailemin onun ailesinden bir çok alfayı defalarca katletmesi olmalıydı. Duyduğuma göre en sevdiği dedesini de bu şekilde kaybetmişti. Ve sürü, alfalarının duygularının yoğunluğundan, benden öncekinden daha fazla nefret ediyorlar ve bunu önceki gibi gizleme gereği görmüyorlardı.

-" Maalesef gelmen gerek. Bütün liderler ve sürüler gelecek hatta birkaç haydut bile gelecek. Ay tanrıçasının yüce ay gücünü verdiği kişiyi göreceğiz. Gelmen gerek. Gerek olmasa emin ol buraya asla gelmezdim", dedi yüzünü buruşturup.

-"Tamam madem. Geleceğim, şimdi gidebilirsin", dedim koltuğa uzanırken.

-"Gerçekten gelsen iyi olur.", deyip ufak bir aşağılayıcı bakışla evden çıkıp gitti. 

Sürü evi oldukça uzaktaydı o yüzden hızlıca banyoya girip giyinip hazırlandım. Dikkat çekici olmamak için en gösterişsiz kıyafetimi giymiştim. Arabaya atlayıp sürü evinin yakınlarında aracımı park edip kutlama ve tören alanına doğru yürüdüm. 

Bugün burada 20 alfa ve sürüsü vardı. Törende kullanılacak araçlar oldukları için tam takım hazırlardı. Bahçeye adım atmamla bir çoğu bakış bana dönmüştü. Kokum.. yine o tuhaf kokumu almışlardı. Sürümün kanlarından gelen o koku. Ben kokusunu almamıştım ama dediklerine göre aslında zambak kokuyormuş. Güzel ama tiksindirici bir koku olduğunu söylüyorlardı.

Biliyorum, evet çok garibim. Daha fazla bakmanız beni normal yapmayacak, diye geçirdim içimden. 

Herkes yanan ateş etrafında sohbet ediyordu. Birkaç kişi de bana bakıp hakkımda konuşuyorlardı. 

Uluma (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin