AYKIRI

943 53 2
                                    

Nanna'nın yanına giderken koridorda kokusu gittikçe artıyordu ve hislerim onunda kafasında çiftleşme düşüncesinin gezdiğini açıkça belli ediyordu. Burnumu dolduran bebek kokusu ve bal karışımı kokusu beni yavaşça kendine doğru çekiyordu. Kendini kaybetme Einar.

Odaya girdiğimde odadaki çift kişilik yatağın üzerine oturmuş bekliyordu. Ben içeri girince başını hemen kapıya dönmüştü.

-Konuşmak istediğin şey ne?

Sesi bir an önce bitsin der gibi aceleciydi.

-Evine gitmek istediğini biliyorum. Ancak gitmesen ve artık bizimle yaşasan daha iyi olur Nanna, dedim devamı için soluk alırken.

-Şu anda sürüye karşı yükümlülüklerin var, bir luna olarak. Yeni bir düzendeki güçlü bir otoritesin. Bir çocuk gibi davranamazsın., sözlerimi duydukça siniri artıyor gibiydi. Ancak konuşmaktan başka çaremiz yoktu. Doktor olmaya devam edebileceğini sanmaya devam edemezdi. 

-Çocuk gibi davranan bir lunaya ihtiyacınız yoktur zaten o yüzden lütfen beni rahat bırakın ve sen kiminle eş olmak istiyorsan onunla eş ol lütfen. Ben kendi sessiz ve güzel hayatımdan memnunum. Eğer konuşmamız bittiyse evime gitmek istiyorum, sesi net olduğunu belli ediyordu.

Çıkmak için kapıya giderken durdurmak için kolundan tuttum. Kendime hakim olamıyordum. Nanna Freki ye yalvarmak zorunda olmak beni çileden çıkarıyordu. Ben alfaydım ve o benim eşimdi yerini bilmesi gerekiyordu. 

-Kendine gelsen iyi olur. Sen alfanım. Sense sürümdeki en düşük rütbeli kurtsun, sürgün bir kurt. Beni kendine yalvartan durumda bırakabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun, kendimi kontrol edemeyecek kadar çok sinirliydim. 

Gözlerinde bir anlığına kızıl rengi gördüm. Gözleri sinirden alev almıştı.

-Asıl siz kendinize gelin. Ne olduğunu bilmediğiniz derin sularda yüzdüğünüzü farkına varın. Ve emin olun derin sular sizden memnun olmazsa boğulursunuz. Ve şimdi canımı yaktığınız şu elinizi kolumdan çekin Çakma Alfam., sesi öfkeden olsa gerek yüksek ve tiz çıkmıştı. Elimi bıraktım ve kapıyı sertçe vurup çıkmasını sadece izleyebildim. 

Nanna alt katın kapısını da çarpıp çıktığında içimdeki huzursuzluk iyice büyümüştü. Ancak geri geleceğine emindim. En azından öyle olmalıydı. 

Günü ilerleyen saatlerinde hiç olmadığım kadar gergindim, istemesem de herkese bağırıp duruyordum. Nanna yı aklımdan çıkaracaktım.

-Simen bu işleri bir kere de düzgün yapsanız olmaz mı? illaki bağırmam mı gerek? Tek seferde anlayın artık!

-Frode sende yapman gerekenleri eksik yapmışsın. Sana da mı bağırmalıyım artık. Bugün herkesin neyi var? Neden herkes beceriksiz? Bir tane aklı başında kimse yok etrafımda!, sinirlerim o kadar bozulmuştu ki sinirden boğazım düğümlenmişti.

İkisi de yerlerine sinmiş ve ne diyeceklerini bilemiyordu.

-Patron, sende bir sorun var bugün. Ne yapsak beğenmiyorsun. O önüne koyduğum dosyayı tam 10 kez istedin. 10 Kez kontrol ettim ama hiç hata bulamadım. İyi olduğuna emin misin?, dedi Simen.

-Bana bahane bulma Simen. Hadi işinize, tekrar getirin bunları olana kadar tekrar tekrar getireceksiniz!


Nanna

Eve dönüş yolum beklediğimden uzun sürmüştü. Ben orada duyduklarımın hiç birini hak etmemiştim. Ben bu olanları hak etmemiştim. En garip durumlardan birini yaşıyordum.  Hayatım bir anda değişmişti. Dışarıdan bakan birisi olsa abarttığımı ve hatta bir fırsat teptiğimi söyleyebilirdi ancak bu öyle bir şey değildi. Bu evden ayrılırken sürüdeki konumum en dipti ve sürüde ki herkes üstüme basıp geçebilirdi. Şimdi ise sadece AlbaLuna seçildim diye resmen herkes önümde eğiliyordu. Bu bana ikiyüzlülük gibi geliyordu ve ben bu konuda haklıydım. Kimse de tersini iddia edemezdi. 

Uluma (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin