Sınırsız Kişilikler

874 45 0
                                    

Leyla nın ameliyatının üzerinden neredeyse bir hafta geçmişti. Leyla iyiydi ve hala daha iyileşme sürecindeydi. Ancak yine de enerjisi epey yüksekti. Hatta şimdiden hastaneden çıktıktan sonra ne yapacağının programını yapıyordu. 

-Nanna, buradan çıkınca senin evine gelmek istiyorum. Biraz orman görmek istiyorum. Olmaz mı?

-Emin değilim benlik sorun olmaz ama işte abin ne der bilemiyorum. 

Gözlerim Can a kayarken, bir süredir buradan ayrılmadığını belli eden dağınık üstüne baktım. Bir an bile buradan gitmiyordu. Leyla abisine gitmesini söylese de abisi onu yalnız bırakmıyordu. Can a gıcık olsam da Leyla nın abisi olarak ona hayranlık duyuyordum. O bir abi olarak harikaydı.

- Olmaz Leyla. Hastaneden ayrıldığında iyi bir bakıma ihtiyaç duyacaksın. Nanna yı rahatsız etmeyelim. Ayrıca evde daha rahat etmez misin?, sözleri bana böyle bir şey olmayacağını belli ediyordu.

- Ama abi, Nanna sorun olmaz dedi. Ayrıca o da bir doktor hatırlatırım eminim onun yanında gayet rahat olurum. Ama yine de olmaz dersen sende gelebilirsin belki. İçin rahat olacaksa sende bizimle kalırsın, tabiki Nanna izin verirse, dedi bana lütfen bakışları atarken. Ne desem bilmiyordum. Can la aynı evde olmak beni tedirgin ediyordu.

Ben karar vermeye çalışırken Can ise bu durumdan rahatsız 'olmaz öyle' gibisinden söylenmeye devam ediyordu. Ancak Leyla hala bana yalvaran gözlerle bakıyordu. Bende pes ederek "Tamam gelebilir ama Can sana diyorum, bana gıcıklık yapmayacaksın" dedim uyarırcasına.

- Ben sana hiç gıcıklık yapmıyorum. Yapmam da merak etme, dediğinde verdiğim karardan şüphe duymaya başlamıştım.


Sonunda Leyla taburcu olmuştu ve biz hepimiz 'patronumun ' özel izniyle eve gidiyorduk. Sırf Leyla ya güzel bakayım diye bana izin vermişti. Şu anki görevim Leyla nın bakıcısı olmaktı. Ama şikayetçi değildim arkadaşımla bir tatil yapmak gibiydi.

Sonunda eve geldiğimizde Can eve hayran bir şekilde bakıyordu. Bu bakışı hoşuma gitmişti. Leyla evimi bir iki defa görmüştü ama Can hiç görmemişti. Evime pek kişi getirmezdim ve Leyla bir istisnaydı. Sürü burayı bildiği için buraya birilerinin gelmesini uygun bulmuyordum. İçeriye girdiğimizde yerdeki kitap yığınları arasından geçtik. Sonunda koltuğa Leyla yı oturttuğumuzda bizde diğer koltuğa oturduk. Biraz sohbet ettikten sonra Can nın hala dağınık ve kirli olan üstüne bir çare bulmak için ona odasını ve girebileceği duşu gösterdim. Sonunda Leyla' la yalnız kalabilmiştik. Sohbetimiz tüm koyuluğuyla ilerlerken Leyla Elin' i sormuştu bana.

- Elin ne yapıyor en son beni ziyaret edeceğini söylemişti ama gelmedi, dedi sesindeki kırgınlıkla. "Biz iyi anlaşmıştık baya iyi bir enerjisi vardı. Baya eğlenceli bir kız. Onu çağırsana, hem kızlar gecesi yaparız belki." dedi umutla.  Elin le kızlar gecesi? Bu fikir biraz garipti. Çokta tanımadığım bir kızla kızlar gecesi yapmak pek iyi değildi ama ona verdiğim bir söz vardı ve eminim gelse de bir sorun çıkmazdı.

'Peki' deyip onu telefonla aradım. İlk açtığında baya şaşırmıştı. Onu çağırdığımı evde Leyla nın olduğunu söylediğimde geleceğini söylemiş hemen kapatmıştı. Biz onu beklerken çoktan mutfağa geçmiş ve kendimize meyve suyu hazırlamıştık. Kapı çaldığında onun geldiğini anladım ve içeri davet ettim.

Saatler gülerek akarken Can yanımıza hiç inmemişti. Galiba bizi rahatsız etmek istememişti. Elin aslında baya eğlenceli ve neşeli birisiydi. Onunla konuşmak güzeldi ve belki başka şartlar altında tanışmış olsaydık kesinlikle iyi arkadaşlar olurduk. Sonunda herkesin uykusu geldiğinde Elin gitmek için ayaklandı ama onu durdurduk ve burada kalması için onu ikna ettik. O ise bu duruma pek sıcak bakmıyordu. Sürüden uzakta hiç vakit geçirmemişti bu yüzden bu anlaşılabilir bir durumdu.

Uluma (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin