Kalktığımda Eda yanımda yoktu. Evi dolaştım annem ve babam çıkmıştı, Eda da evine gitti herhalde. Bende kahvaltılık bir şeyler almak için markete inmeye karar verdim. Üzerimde beyaz bir tişört ve puantiyeli bir gecelik altı vardı ve böyle gidemeyeceğim için altıma bir şort giyindim. Telefonumu ve cüzdanımı alıp çıktım. Yolda Edayı aradım ve şehir dışına çıkmaları gerektiğini şuan yolculukta olduğunu ve sabah aceleyle bizden çıktığını söyledi.
Markete varınca tabiki favorim burgu peynir, mısır gevreği, iki tane boyoz ve Nutella aldım. Kapının önüne geldiğimde anahtarı aradım, EYVAH! Kapının arkasında kaldı yaa. Annemi aradığımda gelemeyeceğini söyledi, babamı aradım açmadı. Edalara gidemezdim, evde yoklardı.
Merdivene oturup telefonumu kurcalamaya başladım ki o sırada Selim aradı. Aman Allahım!
"A- alo..."
"Ah merhaba Eylül, nasılsın?"
"İyiyim sen nasılsın Selim?"
"Bende iyiyim sağol, şey diyecektim arkadaşım Erhanın evinde parti var gelmek ister misin diye sorucaktım."
"Şey... Bilmem ki ne zaman?"
"Bir saat sonra." Oha ama, aslında eve giremeyeceğim için bir kaçış yolu olabilirdi ama ne giyicektim?
"Ya Selim aslında kapının önünde kaldım gelmek çok isterim bu yüzden ama giyicek bir şeyim yok, üzerimdekilerle gelemem ki."
"Sen olur de onu hallederiz."
" Nasıl olacak o iş?...Tamam o zaman ya."
"Yarım saat sonra evinin önündeyim." deyip kapattı. Bir dakika ya, evimi nerden biliyordu? Neysede iyi mi yaptım acaba, umarım Selime rezil olmam. Bu arada karnımda bayağı acıktı poşetlerimi açtım ve içinden boyoz ve burgu peyniri açıp yemeye başladım. İkide bir insanlar geçip abaza abaza bakıyorlardı. Biraz sonra Selim o güzel arabasıyla geldi.
"Selam."
"Merhaba."
"Şortun güzelmiş, sanada epey yakışmış."
Of ya neden böyle şeyler diyor ama aşırı tatlı."Sağol ama böyle gidemem, biliyorsun."
"Yakınlarda bildiğim bir mağaza var."
"Of ya tamam."
Mağazaya geldiğimizde bakınmaya başladım ama gözüme çarpan bir şey olmadı. O sırada Selimi bir bayan görevliyle konuşuyordu. Bir kaç dakika sonra bayan gelip bana çok güzel ve mini bir elbise getirdi. Selim "Denemek ister misin?"
"Olur, yani, fena değilmiş." Dedim ama elbise cidden çok güzeldi. Denemek için kabine girdim ve çıktığımda Selim uzun bir ıslık çaldı.
"Sende beğendiysen hemen alalım."
"Tabiki beğendim." deyip Selimin kulağıma yaklaştım ve "Fiyatı ne kadar peki?" Selim kendimi tutmaya çalışarak güldü ve boşver hallederim ben dedi.
"Hey hayır ben ödeyebilirim."
"Eylül uzatma seni ben buraya ben getirdim, partiye ben davet ettim, partiye gelmiyor olsaydın masraf çıkmıcaktı böyle o yüzden şişş." deyip parmağıyla ağzımı kapattı. Salak yaa ama tatlı salak.
Kıyafeti çıkarmadan burdan partiye geçtik. Gerçekten güzel bir evde, güzel ve kalabalık bir partiydi. Etraftaki garsonlar etrafa dolaşıyordu ve sanırım tepsilerindekiler içkiydi. Selim önce Erhanın yanına gidip onunla ve diğer arkadaşlarıyla tokalaştı ve benide onlarla tanıştırdı. Bir arkadaşı gözleriyle beni işaret ederek Selime göz kırptı, oda yok be oğlum anlamında homurdandı. Öküz.
Sonra bir garson geldi ve hepimize içki verdi sonra Selimle biraz uzaklaşıp şarkı ritmine göre dans ettik, sonra garson geldi ben bir tane daha aldım ama o almadı, sonra ben birdaha derken iyice sarhoş oluyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neşeli Aşkım
RomanceEylül, liseden yeni mezun olmuş on sekiz yaşında kumral ve mavi gözlü güzel bir kız, ayrıca çok neşeli. Aşkıda onu kadar neşeli olacak mı? Yedi yıllık arkadaşı olan ve bir yıldır aşık olduğu Selim'le birde en yakın arkadaşı Eda ile sürprizlerde dolu...