2019Ben Savcı Kerem Volkan.
Gençken, aklımın henüz havada olduğu zamanlarda yaptığım hatanın gün gelince başıma dert olacağını henüz tahmin edememiştim.
Kendimi anlatmayı pek sevmem, hatta konuşmayı da sevdiğim söylenemez. Az konuşur, çok okurum. Konuşmak anlamsız gelir bazen, bakışlar anlatır zaten çoğu şeyi. Bir bakışımla çok şey anlatamadığım kimseyle de yakınlık kuramam. Hoş, henüz öyle biri çıkmadı karşıma. Ne abim anlar beni ne de kız kardeşim.. Annem ve babam ayrı ama onlarla hiç ters düşmeyiz. Onlara olan saygım her zaman baş köşededir.
Babamdan kalma bir alışkanlık olsa gerek, her sabah erkenden kalkarım. Kendimi bildim bileli böyle aslında bu durum, babamın verdiği disipline uyan bir tek ben varım zaten. Abim Kaan da kardeşim Aslı da daha rahat, daha özgür takılmayı severler. Dede yadigarı bir köşkte açtık gözlerimizi, oradan öteye de gidemedik.
"Kerem Savcım, haber var. Haber.." dedi şoförüm Oğuz, emniyetteki odama girdiğinde.
"Dur bir soluklan Oğuz. Ne diyorsun anlamadım. Ne haberi?"
"Yetimhaneden.. On sekizine az bir zaman kalmış, yakında çıkarmak zorunda kalacaklarmış."
"Anlaşıldı."
"Anlaşıldı mı? Bir şey yapmayacak mısın abi? Öyle tek başına mı bırakacaksın? Yani haber ver demiştin, ondan şey ediyorum ben."
"Anlaşıldı Oğuz. Çıkabilirsin."
Yetimhaneden gelecek bu haberin ardından ne yapacağımı bugüne kadar hep düşünmüştüm, kafamda tartmıştım. Ama şimdi o güne çok yaklaşmıştık ve ben sudan çıkmış balığa dönmüştüm aniden. Ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Bugüne kadar sadece ismini bildiğim birine sürekli olarak maddi destekte bulunuyordum. Hep gizli olmasını istemiştim, maaşımın yarısından fazlasını veriyor, bunun da yetimhane yönetimi tarafından verilen bir burs olarak addedilmesini istiyordum. Peki bundan sonra ne olacaktı?
Emniyet ve ev arasında mekik dokuduğum bir hayata sahiptim. İşten kafamı kaldıramadığım günler oluyordu ve bu koşuşturmaca bana her defasında yalnızlığımı bile unutturabiliyordu. Yıllarca süren müthiş bir yalnızlığın içindeydim. İşime bu kadar düşkün olduğum için mi yalnızdım yoksa yalnız olduğum için mi işime düşkündüm? İşte bu noktada pek emin değildim.
Akşama doğru gelen bir ihbar üzerine ekiplerden hemen sonra ben de olay yerine gittim ve inceleme ekibine katıldım. Yağmur da oradaydı ve pek iyi görünmüyordu. İşimi bitirdikten sonra yanına gittim.
"Amirim.."
"Savcım." diyerek başıyla selam verdi.
"İyi misin? Bir sorun var gibi.."
"Kardeşim dönmüş İstanbul'a. On yedi yıldır görmediğim kardeşim.. Ve ben bunu tesadüfen öğrendim."
"Kötüymüş.."
"Bayılıyorum senin bu tepkilerine." dedi gülümseyerek. "Aa ama yine de tepki vermenize şükretmeliyiz tabii Kerem Savcım. Genelde sadece susuyorsun da.."
"Arada yapıyorum böyle şeyler.."
"Midem bulanıyor biraz.. Ekip arabasına geçeyim ben."
"Bekle. Beraber geçelim emniyete. Öğle yemeğine davet edebilir miyim seni?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI DÜĞÜM | ZeyKer
Random2022. Bir SERİ KATİL hikayesi.. 17 yaşında yaşadığı o kabus gibi gecenin ardından bir süre komada kalıp gözlerini açtığında hamile olduğunu öğrenen Hande Sezin'in hayatı doğum yaptıktan sonra tamamıyla değişir. Bebeğini, doğar doğmaz soğuk bir kış a...