Sabaha bir cinayet haberiyle başladım. Hava bile aydınlanmamıştı henüz. Ama dışarıda tam bir bahar havası vardı, yıllar sonra kış bitmiş gibi.. Tuhaf bir his, anlam veremediğim bir huzur vardı her şeye rağmen..
Siyah bir takım elbise vardı üzerimde. Olay yerine değil de düğüne gider gibiydim daha çok. Her şeyi ağırdan alıyordum. Sanki olay yeri annemlerin evinin karşısı değilmiş gibi.. Olayın aslını bilmesem de bir şekilde içime doğuyordu işte. Arabadan inip elime eldivenleri geçirirken oldukça soğukkanlıydım. Ağacın altında, çöplerin arasında yüzü gazeteyle örtülen bir ceset vardı. Yıllar önce Hande'yi ve Güneş'in arasında bulduğum ağacın altı..
"İlk inceleme yapıldı mı?"
"Evet Sayın Savcım.. Olay yeri fotoğrafları çekildi, delil sayılabilecek bazı bulgular toplandı. Cinayet gece 3 sularında işlenmiş. Sırtından tek kurşun. Yetmemiş, bir de boğazında kırmızı bir ip.. Üzerine not bırakılmış, 'Katil sensin' yazıyor. Kırmızı bir rujla yazıldığını düşünüyoruz. Ancak bu katilin bir kadın olduğunu ispatlamaz. Bana kalırsa yanıltıcı bir hamle. Bir gasp olayına benzemiyor, cüzdanı üzerinde. Bileğindeki izden saat taktığı anlaşılıyor, ancak kol saati kayıp. Yalnız şu muhabir arkadaşlara söz geçiremedik. Dağılın arkadaşlar, hadi. Olay yeri burası, açılın." dedi Erdem.
"Sorun yok, kalabilirler."
"Ama Savcım-"
"Katilin.. Pardon, maktulün eşkali belli mi?"
"Kimlik tespiti yapıldı. Maktulün adı..."
**
-BİR SÜRE ÖNCE-
Ne zaman yolumu kaybetsem gözümün önüne Hande'yi getiririm. Ondan güç alır, onun sevgisine sığınırım. İster istemez yaparım bunu, kimi zaman farkında bile olmadan. Bak derim.. Bak gencecik kız neler yaşamış da yine de dimdik ayakta duruyor. Hep aynı şey geçer içimden, Hande bir dağ gibi arkamda sanki. Işıktan bir dağ. Hem aydınlatır hem güven verir.
Şimdi yine kendimi kaybettiğim bir dönemde Hande'ye sığınmak istedim. Sadece düşünmek yeterli olmayacaktı asla. En azından bir sesini duysam iyi olacaktı. Hemen telefonu elime alıp aradım, birkaç kere çaldırdım ama açmadı. Böyle yapmazdı. Ne olursa olsun açardı o telefonu. Ya benden ölümüne nefret ediyordu ya da başına bir şey gelmişti..
Akşama doğru Güneş de arayınca iyice panik yaptım. Hande'ye saatlerdir ulaşamıyormuş. Duyar duymaz hemen emniyetten çıkıp eve gittim. Yine kafasına esmiştir, evi falan terk etmiştir diye dolaplara bakmak geldi aklıma ama tüm kıyafetleri yerli yerinde duruyordu. Başucundan ayırmadığı Güneş'in fotoğrafını bile yerindeydi. Korktuğum şey başıma gelmişti sanırım, Hande'nin yardıma ihtiyacı vardı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI DÜĞÜM | ZeyKer
Random2022. Bir SERİ KATİL hikayesi.. 17 yaşında yaşadığı o kabus gibi gecenin ardından bir süre komada kalıp gözlerini açtığında hamile olduğunu öğrenen Hande Sezin'in hayatı doğum yaptıktan sonra tamamıyla değişir. Bebeğini, doğar doğmaz soğuk bir kış a...