BÖLÜM 16: Yeni

50 6 0
                                    


**

Yeni ZeyKer hikayesi CAN KENARI ilk dört bölümü ile yayımda. Profilimden ulaşabilirsiniz. :)

**





Yeni bir hayat istemek çok mu zor? Yeni.. Her şey yeni, eskiye dair ne varsa silinmiş gibi. Yeni ev, yeni kıyafetler, yeni bir ben. Ben.. Ne kadar anlamsız geliyor bir zamandan sonra, tekrarlarsan art arda. Oysa benim neyime? Yeni bir başlangıç işte, bizi birbirimizden ayıracak bir cinayetin hemen öncesinde.

Hastanede sıra beklerken koridorda şöyle bir bakındım da, çok eskiye gittiğimi fark edince yine en çok kendime kızdım. Bilemedim çünkü, yeni bir hayat kurmayı ben hiç bilemedim. Söz vermiştim güya kendime, kalmayacaktı hiçbir şey eskiye dair. Yine yapamadım, bu sefer de başaramadım. Hatırlıyorum, biraz ilerideyim. Koridorun bir köşesinde, karnım burnumda. Tepedeki ışık bir yanıp bir sönüyor, geleceğin simgesi gibi. O bozuk ışık kadar sinirime dokunan bir şey olmadı benim, o verdiği hissiyatı hep tuttum içimde. Yaşattım bir nefreti, hedefsiz ve kör öfkeyi yüreğimde. Yazıklar olsun dedim kendime ama en çok bana yazık oldu. Soğuk, çaresiz, kimsesiz..

Bir hastane koridorunda beklemek bir ölüm, bir işkence.

Eve dönmek istedim hemen, kendimi en güvende hissettiğim yerde. Yine alışverişler yapmak, yemekler pişirmek istedim. Bunu bile çok gördüler bana, yaşamak yaptığım en büyük hataymışçasına..


"Oo.. Sonunda teşrif edebildiler. Biz de sizi bekliyorduk kızımla." dedi Levent yüzünde o nefret ettiğim tebessümle.

"Ne oluyor burada?! Hemen evimizi terk et. Hemen! Özel mülke zorla girmenin cezasından haberin var mı senin?" dedi Kerem, bense suskundum.

"Zorla girmedim ki.. Güneş aldı beni içeri."

"Kahve içer misiniz?" dedi Güneş, tuhaftı tavırları. Kerem hemen Levent'in yanına gidip kolundan tuttu ve ayağa kaldırdı.

"Tamam, kesin şu zırvalığı. Çık dışarı, hadi! Yürü Levent!" diyerek Levent'i dışarı kapıya kadar itekledi. Güneş'le baş başa kaldığımızda kaşlarımı çattım.

"N'aptın sen?"

"Ben mi? Benimle mi konuştun sen?" dedi gülerek. "Ne tuhaf, değil mi anne? Günlerdir buradayım, burnunun dibinde.. Ama sen beni sadece bir hata yaptığımı düşündüğünde gördün, kâle aldın. Hoş geldin Öğretmen Hanım." dedi ve hızlıca merdivenlerden çıktı.


**


~Kerem~


Fazlasıyla karışık cümlelere artık lüzum yok, artık her şey bir düğüm oldu. O düğüm her şeyi karmakarışık ederken aynı zamanda da bizi birbirimize bağladı. Bundandır bir adım öteye gidemememiz. Ben Hande'yi geri çekmekten, geçmişini hatırlatmaktan başka bir şey yapamıyorum artık. O ise bana öyle derinden bağlanmış ki, onu da peşimden sürüklüyorum işte. Bütün olanlar bundan ibaret.

Levent meselesi bile umurunda olmadı Hande'nin. Öylesine büyük bir duygusuzluğun içindeydi ki, etrafında fırtınalar esse, kıyamet kopsa bile onda yaprak kıpırdamıyordu artık. Levent'i ite kaka dışarı çıkardıktan hemen sonra içeri girdim. Hamile olduğuna bile sevinemeden aldırmak için hastaneden randevu aldığını öğrenmiştim. Ne yapacağımı şaşırmış bir durumdaydım. İçeri girince hiçbir şey olmamış gibi Hande'nin bir kahve yapıp keyifli keyifli içtiğini gördüm ve çekinerek de olsa yanına oturdum. Elimi sırtına doğru uzattım ama dokunamadım. Saçlarını sevmek istedim, yapamadım.


KIRMIZI DÜĞÜM | ZeyKerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin