yaklaşan doğrular 2-2

216 24 38
                                    

PART 2

Kyungsoo'dan

Noel şirketinden gelen beyamcanın talimatı üzerine sıcak bir banyo yapıp, evimin zeminindeki kirlileri ve çöpleri umursamadan giyiniyorum. Dişlerimi uzun uzun fırçalıyorum.

Dedemin geçen doğum günümde bana hediye olarak aldığı o zamanlar bana birkaç parmak büyük gelen takım elbisem şimdi üzerime daha iyi bir şekilde oturuyor, gerçek bir genç adam gibiyim şimdi. Sene içinde güç bela aldığım üç dört kilonun yerine yeller esiyor ve görünen o ki fazlasını da vermişim. Cılızlık peşimi bırakmıyor. Ruhum da bedenim gibi cılız ve hastalığa meyilli.

Şansıma bugün güneşli ve açık bir günmüş, bir de tozlu olan o havayı çekemezdim cidden ve pencerelerden giren serin ve temiz hava haftalar sonra ilk kez nefes alıyormuşum gibi hissettiriyor. Güneşin yavaş yavaş kazandığı sıcaklık tenime dokunurken içime usul usul işlediğini hissediyorum. Güneş altında evimizin pisliği ve darma duman hali kalbimi sıkıştırıyor, nasıl yaşıyormuşum ben böyle diye düşünüyorum. Kendine gel Do Kyungsoo! Bunu şu an kendin için yapamıyorsan da deden için yapmak zorundasın. Deden için, bu dünyada seni sevmiş olan tek insan için iyi bir hayat yaşamak zorundasın, mutlu olmak zorundasın.

Evi toplamaya, temizlemeye üzerimdeki kıyafetlerle başlamayacağımdan mutfaktaki sandalyenin üzerindeki poşetleri parmağımın ucuyla yere atıp -zaten daha pis olamaz ev- oturuyorum. Bir bardak su içmek istiyorum ama kalkıp da temiz bir bardak aramaya halim yok. Onun yerine cüzdanımı alıp dışarı çıkmaya karar veriyorum, Pencereleri kapatırken, bir daha asla bu kadar güçsüz ve savunmasız olmayacağıma dair kendime söz veriyorum, hayır, sözümü dedeme veriyorum. Asla kendimi acının içinde böyle kaybetmeyeceğim. Kendimi ne olursa olsun yitirmeyeceğim. Sonsuza kadar yalnız kalacak da olsam kendime sahip çıkacağım. Mutluluğun gelip beni bulmasını dileyeceğim, onu aramaya gücüm olana kadar.

Montumu üzerime giyip, dışarıya çıkarken, tanıdık birini görürüm diye korkuyorum çünkü onların acıdığı, üzüldüğü çocuk olmaktan çekiniyorum. Günlerce gelip de kapıyı onlara açmayacağımı anladıklarında beni yalnız bıraktılar. Onlarla yüzleşmeye hazır değilim daha.

Restoranın nerede olduğunu araştırırken zengin ve uzak bir semtte olduğunu öğrendiğimden taksiye binmeyi aklıma bile getirmiyorum ve otobüse biniyorum. Yol boyu kulaklığımı çıkarmıyorum, şansıma bulduğum cam kenarı koltuktan kimseye yer vermek için kalkmıyorum çünkü ayakta duracak halim pek yok, en son ne zaman yemek yediğimi hatırlamıyorum ve susuzluk da cabası.

Yaklaşık bir buçuk saatin sonunda restoranın önüne vardığımda elimdeki bileti son defa olmasını umarak yüzüncü kez kontrol ediyorum. Böyle pahalı bir yere biletle girmek garip hissettiriyor. Adımın yazdığı bileti parmak uçlarımla tutup içeriye giriyorum. Uzun boylu, parlak suratı yeni tıraşlanmış gibi duran garson önümde beliriyor. Bana ne işin var burada der gibi baktığını zannediyorum ama yüzündeki profesyonel gülümseme bunu güzelce kapatıyor. "Buyurun efendim?" diyor bana tüm nezaketiyle.

Uzun zamandır insanlarla görüşmediğim için cümleyi toparlamakta sorun yaşasam da, "Bir tanıdığım benim için rezervasyon yaptırdığını söyledi ve bana bu bileti verdi." diyorum bileti ona uzatırken. "Adım Do Kyungsoo."

Bilete bakıp sonra elindeki listeden kontrol ediyor. Bana döndüğünde gözlerindeki azarlama kayboluyor ve ciddi ifadesi ilke bana onu takip etmemi söylüyor. Bu adamı seviyorum.

Bana pencere kenarındaki nehir manzaralı masalardan birini gösteriyor ve benim için sandalyemi bile tutuyor. Bana menüyü getirip sıcak ekmekleri ve ekmekle yemem için sosları masaya koyduğunda bunlarla bile doyacağımı düşünüyorum. Adam ciddiyetine ters bir sevecenlikle bana menüyü ve istediğim her şeyi çekinmeden sipariş edebileceğimi, rezervasyonu yapan kişinin tüm harcamayı karşıladığını söylüyor.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 10, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

What I Want for Christmas "kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin