Gizemli Akademi

Kuzen~Kavga

Uçaktan inerken Zach yanıma geldi.

Zach" Zoey soracağım soracağım unutuyorum. Jack işini ne yaptın?"

"Kim? Ha yoksa annem tarafından bizzat götürülüp beyaz odaya kiritlenen şizofren mi? Hiç canım ne olacak?"dedim ve güldük beraber. Evet Jack'in deli raporu vardı. Üstüne üstlük bana kafayı takarak şizofren olunca ha birde ajan olunca özel şizofren ajanlar hastanesi beyaz odaya kaldırıldı. Yani 1 yıl orada kalıp tedavi olacak sonra da özel hapla benimle ve ajanlarla ilgili herşeyi unutup normal bir insan olacaktı. Umrumda mı? Tabiki de hayır. Neyse nihayet uçaktan inmiştik. Etrafı tararken gözüme çarpan kişiyle şok oldum. Çığlığı bastım. Bizim kızlar da o tarafa döndüler. Kuzenim Paris'te değil miydi lan benim? Kuzenimi sadece Victoria tanıyordu. Onunla aynı anda kuzenime doğru koşmaya başladık. Kuzenim nihayet bizi farketmişti. Ve ona doğru gelen daha doğrusu koşmakla uçmak arasında kalmış iki hayvanı görünce gülümsedi. Bizde onun üstüna hayvan gibi atlayınca kahkaha atmaya başladı. Ne kahkahası lan bildiğin anırıyordu. Öküz. Ben boynuna atlamış, Victoria ise beline sarılmıştı. Bizimkilerin geldiğini Zach'in öksürmesinden anladım. Isaac' te öksürmüştü ancak salak yalandan öksüreyim derken gerçekten öksürük krizine tutulmuştu. Joseph tam arkasındaydı. Bize sessiz olun gibi işaret yaptı ardından iki elinide şamar gibi Isaac'in sırtına geçirdi. Manyak lan bu. Isaac kıpkırmızı kesilmişti. Arkasına dönerek Joseph'in poposuna tekmeyi bastı. Joseph sersemledi ve yere düştü. Hepimiz kahkahalar atıyorduk. Kuzenimin boynundan inerek sol koluna yapıştım. Victoria da sağ koluna yapıştı. Zach ve Isaac sinirli sinirli bize bakıyorlardı. Ne var kuzenimizede mi sarılmayak? Hadi Isaac Victoria'yı kıskanıyorda öyle yapıyor desem Zach niye öyle sinirli bakıpta kıskansın. Yoksa... yok yaa hep Victoria bunun kardeşi o yüzdendir kesin değil mi? Beni kıskanıcak hali yok. İyide sana bakıyor sinirli sinirli. Bercem kırk yılın başında mantıklı birşey söyledin haa. Bugün evdeydim. Ninem temizlik yaptırdı. Çamaşır suyu kokusu falam filan birbirine karıştı benim kafa gitti. O yüzden mantıklı konuşuyorum. Hee tamam ama niye bana baksın sinirli olarak. Salak kıskanıyorda o yüzden. Yok lan. Kafamı karıştırma benim. Yürü git.

Kuzen"Vivi Zo ne kadar büyümüşsünüz siz" Ian yani kuzenim bize hep böyle seslenir.

Isaac"Vivi derken?"

Victoria"Ian'ın bana taktığı lakap"

Isaac"Hımm sana lakap takma yetkisini ona kim verdi"

Victoria"Zoey'e Zo lakabını da o verdi ve bunun yetkisini de ona biz verdik. Peki sana hesap sorma yektisini kim verdi. Sen benim neyimsin ki?"

Isaac" ha tabi ya ben kimim ki zaten değil mi? İşe yaramazım ben. Bu yanındakine verdiğin değerin yarısını bile vermiyorsundur bana. Niye veresin sonuçta değil mi?" Victoria Ian'ın kolundan çıkmış Isaac'le ortada yani bizim oluşturduğumuz çemberin içinde kavga ediyorlardı.

Victoria"Salaksın vallaha Ian benim çocukluk arkaşım. Kardeş gibiyiz. Üçümüz birlikte büyüdük."

Isaac"Oo demek eskilere dayanıyor bu tanışıklık. Bir dakika kardeş gibiyiz mi?"

"Beyin yeni bastı. Evet kardeş gibiyiz hatta kardeşiz kan kardeşi! 4 yaşında kan kardeşi olduk. Hatta şu anda üçümüzün bileğinde 15 yaşında birlikte yaptırdığımız kardeşliğimizi belirten dövmelerimiz var. Ama sen bunu farketmeyecek kadar körsün. Kör olmasan başka bir şeyi daha anlayabilirdin ama işte olmayınca olmuyor zorlamayacakmışsın demek ki"

Isaac"Bir dakika ne demek istiyorsun"

Victoria"Bir şey demek istemiyorum. Artık yoruldum. Bıktım." Dedi ve arkasına dönerek koşarak uzaklaştı. Gitmeden önce Clara'yla bana latince'vitare venientem'(gelmesini engelleyin)dedi.Isaac tam gidecekken Clara onun kolunu tuttu.