~16~ Uçan Öküz

36 4 0
                                    

Zoey'den;

Gözlerimi açtığımda karşımda Zach'i gördüm. Tamam daha önce de aynı yerde uyuduğumuz olmuştu ama o zaman yatağın bi ucunda o bir ucunda ben oluyordum. Bu sefer farklıydı. Çünkü BURUN BURUNAYDIK VE O BANA SARILIYORDU. Ne?! Olayı yeni anlamanın şokuyla hafif gerileyip karnını ayağımla olağanca gücümle ittim. Duvara yapıştı.

"N'oluyor lan?!" Diye öküz gibi böğürdü. Sesi duyanlar odaya doluştu. Zach uyku sersemliğiyle öyle tip tip bakıyordu.

Clara" N'oldu? "

"Bir şey olmadı canım ya. Sadece ÖKÜZ UÇMAYI ÖĞRENDİ. Anın şokuyla da bağırdı. Öküz işte ne yaparsın."

Ian"Uçan öküz ha iyiymiş."

"Uçan öküz değil. Uçan Zach."

Nick" Kız kız değil abi bildiğin laf sokma makinesi ya."

Isaac"Aynen."

Kathrina" Neyse hadi biz içeri geçelim. " dedi ve gittiler. Zach bu sırada ayaklanmıştı.

"Şimdi asıl konumuza gelecek olursak. Ben buraya nasıl geldim ve senin burnumun dibinde ne işin var?"

"Hatırlamıyor musun?"

"Neyi?"

"Dün geceyi"

"Ne oldu ki dün gece?"

"Hiç sadece sızdın ben de seni buraya getirdim. Ben de sızmış kalmışım." Dedi ve başka bir şey demeden çıktı. Morali niye bozulmuştu şimdi durup dururken. Anlattığına göre bir şey de olmamış. Acaba sevdiği kızla mı aralarında bir şey oldu? Ay ben çatlarım öğrenemezsem. Hemen bizim kızlara whatsapp'dan toplu mesaj attım.

!Kız Dayanışması!

Ben 'Acil durum hemen odaya gelin!!'

Vivi' tamam'

Clara 'ovv tamam.'

Kathrina' hemen'

Amelia' olaylaarr olaylar '

Maddie' sen yeter ki iste ben uçarak gelirim.'

Maddie iki saniye sonra şaka maka bildiğin uçarak odaya daldı.

''Yuh kızım yavaş''dedim. Gülerek yatağa bağdaş kurup oturdu.

Amy"Uçma konusunda ciddi olduğuna inanamıyorum Maddie. " diye söylenerek içeri girdi.

Kathrina "Ben de inanamıyorum."

Vivi" O neydi kız tövbee" kıkırdamaya başladık.

Clara"Kız resmen uçtu."

Maddie"Abartmayın alt tarafı korkuluklardan aşağı kayıp ayağım yere basmadan kapıyı açtım." Oha!

Kanka kız kendini aşmış.

Hah Benan da geldiğine göre başlayabiliriz.

Olayları baştan sona anlattım. Cevapları netti.

" DÜN GECE ARANIZDA BİR ŞEY OLMUŞ !!" diye hep bir ağızdan bağırdılar.

" O zaman Gerçekler adlı operasyonumuz başlasın."

Amy"Hepimize hayırlı ve uğurlu olsun."

Görev dağılımı yaptıktan sonra odadan çıktık. Benim tek görevim kurnaz kardeşimi uzak tutmaktı.

Yazar'dan;

Victoria erkeklerin odasının kapısının önüne gidip ayakkabı bağcıklarını bağlamaya başladı. Bir taraftan içeriyi dinliyordu. Konuşmalara bakılırsa içeride iki kişi vardı. Ayak seslerini dinledi ve yanılmadığını anladı. Nick ve Darius vardı içeride. Ayak seslerinin kapıya doğru yaklaştığını duyunca hemen yan odaya saklandı. Dışarı Darius çıkmıştı. Kulaklıktan Clara' ya seslenip Nick'in odada olduğunu söyledi. Ve oradan uzaklaştı.

Clara ses kayıt cihazını alıp odaya doğru yürümeye başladı. Kapıya vurup içeri girdi. Nick onu görünce gülümsedi.

Clara" Selam"

Nick" Selam"

Clara"Canım sıkıldı valla otur otur ben de senin yanına geldim." Deyip Nick'in yanına oturdu.

Nick" İyi yapmışsın" dedi.

Biraz havadan sudan konuştular.

Nick'in tam arkasında çiçek vazosu vardı. Nick'in yanağını öperken ses kayıt cihazını vazoya taktı. "Görüşürüz" deyip odadan dışarı çıktı. Elini kulaklığa götürüp "işlem tamam" dedi.

Diğer kızlar evin farklı yerlerinde nöbet tutuyorlardı. Victoria ise meraktan çatlamak üzereydi. Acaba Isaac'in ağzını mı arasam? Diye düşünüyordu. Ancak sonra vazgeçti. Çünkü Isaac konuşmayı iki saniyede farklı yöne çekiyordu. Onunla bir konuyu farklı yöne gelmeden 20 dakika konuşmak vişne suyuyla kafa bulmak gibi bir şeydi.

Maddie başından beri biliyordu. Zach'in Zoey'i sevdiğini ancak yeminli olduğundan söyleyemiyordu. Zoey'de bu durumun farkındaydı. Ancak söylememesi öğrenmelerine yardım etmeyeceği anlamına gelmiyordu.

Zoey Joseph'le hasret gideriyordu. Birbirlerine fazla düşkündüler. Aynı ortamda olsalar bile birbirleri birkaç saat görmeyince bile özlüyorlardı. Alışmışlardı birbirlerine. Babalarının yokluğunda, anneleri de görevdeyken hep sımsıkı kenetlenmiştiler birbirlerine. Eskilerden konuşuyorlardı. Birden akıllarına o anı geldi.

Zoey üç , Joseph ise daha iki yaşındaydı. Anneleri görevdeydi. Üç kardeş koltukta sessizce oturuyorlardı. Ortada Zoey vardı. Ablasına ve kardeşine sımsıkı sarılmıştı. Bir anda oturduğu yerden doğruldu ve ayağa kalktı. İkisinin de suratına baktı. Aynen şöyle dedi;

" Üzülmeyin ben size babalık ederim. Benim babamdan neyim eksik ? Aynı bana çekmiş babam. Sadece azıcık kısayım ama olsun. Benim kalbim de kollarım da hepinizi saracak kadar büyük. Silin göz yaşlarınızı artık, lütfen." Dedi Minik Zoey. Kendisinin ağladığından bihaberdi. Kocaman sarıldı onlara ve babasının sesisini taklit etmeye başladı.

" Ben yokken gözünüzden işemeyi mi öğrendiniz bakayım hadi silin onları ayıp ulu orta yerde işenmez. Görmeyeyim onları bir daha ." Bu sözü babası görevden geldiğinde söylemişti. Bu sözden altı ay sonraki görevde ise gitmiş ve bir daha geri dönememişti. Kolyelerini gitmeden takmıştı. Bu yüzden Joseph Zoey'i kendinden bir parça olarak görüyordu. Çünkü Zoey kendi yarasını bırakıp önce onun yaralarını sarmıştı. Sırf kardeşinin ve ablasının yaraları artmasın iyileşsin diye kendi yaralarını yok saymıştı. Sürekli kanamalırını umursamadan. Kardeşleri için...

Bölüm atmayalı bayağı olmustu
Köyde olduğumdan dolayı atamamıştım.

Gizemli AkademiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin