Bölüm 8 kardeşler buluşması

116 11 0
                                    

Stadyumun olduğu yere geldik. Stadyumun kırmızı renkteydi. Oldukça büyüktü. Gençler bir tarafta yaşlılar bir taraftaydı. Biletleri en iyi yerden almıştık. Macın başlamasına 3 dakika kalmıştı. Futbolcular geldi ve İstiklal Marşını okumaya başladık. Maç başladı. Galatasaraylılar atağa kalktı. Sneıjder atağa kalktı. Kaleye cok yakındı. Karsı takım etrafını sardı. Gol atması imkansızdı. O sırada Pandew 'i gördü. Ani bir sekilde topu Pandew'e attı. Pandew zaman kaybetmeden topu kaleye gönderdi. Ve goooooll ani bir hareketle ayağa fırladım. Zach'e sarıldım. Beraber tezahürat yapmaya başladık. O sırada ikinci gol Burak'tan geldi. Yine ayakta bağırırken birsey farkettim. Karşıda bir adam sakince oturup beni izliyordu yan tarafındaki koltuk boştu ve bir delik vardı. Ayaktayken koltuğuma baktığımda kurşun izini gördüm. Ahh lanet olsun o delikteki silah mı? Zach'e dönerek kendi koltuğumu ve karşıdaki koltuğu göz ucuyla işaret ettim. Ne olduğunu anladı o sırada yüzü boyalı ve sapkalı bir Kiz beni çekti. Bende Zach'in kolunu tutup onuda beraberimizden götürdüm.

A"kızım sen hiç yerinde duramayacak mısın? Küçükken de böyleydin sen"

"A cok konuşmada gidelim hadi" diyerek kalabalığın arasından çıktık. Kapının önüne geldiğimizde birkaç adam üstümüze dogru geldi. Bana saldırmaya kalkan adama kafa attım. O sırada bizimkiler geldi. Onlar kavga ederken Zach beni kenara çekip götürmeye kalktı.

" Z burdan gitmemiz lazım hadi "

" Zach bensiz kavga mı olurmuş cok ayıp ben stres atmaya gidiyorum hadi sem de gel duracağına orda" dedim ve kalabalığa karışıp adamları yumruklamaya başladım arkadan bizimkilerin ' bu kız hiç değişmeyecek mi?' nidalarını duyuyordum. Amaaaan bosver Z isine bak sen diyerek Clara'ya saldıracak adamın Omzuna atladım. Tek bacağımla adamın boğazını sıkıyor diğer bacağımla da karnına tekme atıyordum. Adam etkisiz hale gelince ters takla atarak omzundan yere atladım. Adam tam o sırada yere düştü. Bende başka bir adamı dövmeye başladım 5 adam daha dövdükten sonra kendine gelenlerin kaçmaya başladığını gördüm. Tabi benim omzuna atladığımı kucaklayıp götürüyorlardı. Pek birsey yapmamıştım aslında alt tarafı bir haftalık komaya sokmuştum (!) hiç kimseden ses çıkmıyordu otobüsle ormana gittik. Tek fark A'da bizimle geliyordu. A benim yanımda duruyordu hiç sesi çıkmıyordu. Tünelden geçip okula vardık. Kütüphaneye ilerledik. Kütüphaneye gidip toplantı odasındaki koltuklara oturduk. A'nın yanında yüzü maskeli biri vardı sanırım bu ortaktı. A'nin gözleri ve saçları kahverengiydi. Daha once farketmemistim. O sırada aklıma A'nın biz kaçarken dediği şey aklımda yankılandı. 'Küçükkende böyleydin' sırayla sesler kafamda yankılanmaya başladı elimle kulaklarımı kapatıyor bir yandanda kafamı sallıyordum. 'ufaklık' aklıma küçüklüğüm geldi yere düştüğümde bana endiseyle bakan 'kahverengi gözler' 4 yaşındayken sinir oldugum bir cocuğu dövdüğümde gülerken sallanan 'kahverengi saclar' mesajdaki 'ablamla' ilgili kelimeler...

O sırada benim yanıma gelip karşıma diz çökmüş bana endişeyle bakan Ortağı gördüm. Sonra boynunda sallanan kolyeyi benim ablamın ve Joseph'in kolyesinin aynısını farkettim. Yangın gözümde canlandı. Karartı içeri girmeden once ışık boynundaki birşeye çarpmış ve onu parlatmıştı. 'kolyeye' iste o zaman kabullenemedigim birşeyi anladım. Ablam ölmemişti.

"Teşekkür ederim" dedim ortağa. Afalladı şaşırmıştı.

"Neden?"

"Ablamı kurtardığın için"dedim ayağa kalkmadan once. Ablam şaşkın bir sekilde bana bakıyordu. Ne olduğunu anlamamıştı.

"Senin yüzünden psikolojik tedavi gördüm kendimi suçladım hep neden gelmedin niye söylemedin yerini abla" dedim sarılmadan once

"üzgünüm mecburdum. Öldüreceklerdi beni seni de öldürmemeleri için takip ettik seni.."

"abimle?"

Abim" Ulan kızım sendeki akıl bende yok hadi ablanı tanıyordun da anladın Abin olduğunu bile bilmiyordun nasıl anladın ?"

"abisi endişeli kahverengi gözlerle bana bakıyordun ayrıca kolyelerimiz aynı ve arka pencereden içeri girmiştin bayılmadan önce gördüm seni hatırlamıyordum aslında ama gecen rüyamda gördüm yangını ordan anılarım canlandı kolyen parlamıştı."

"hiii o kadar akıllı olmaya gerek yokmuş anlamak için kardesim "

" ben de Joseph salak salak kime benzedi dıyordum. Sonunda çözdüm. Neyse didişmeyi bırakalım da sarılalım abicim. " o sırada ablam annemle sarılmayı bırakmış J'ye sarılıyordu. Ben de biricik(!) abime sarıldım.

"Annecim hadi ama ağlamayı bırak bak fazladan bir cocuğun daha oldu sen nasıl bilmezsin bir cocuğun daha olduğunu?"

"dogum sırasında biri beni almış anneme öldüğümü söylemişler" dedi abim bir yandan da annemin gözündeki yaşları siliyordu. Kolyemi okşadım o sırada kolyeden klık diye bir ses geldi. Aklıma gelen fikirle Joseph Allison(ablam) ben ve abime(adını hala sormadım) daire oluşturacak sekilde durmalarını söyledim sonra aynı anda kolyelerimizi okşadık. O sırada ortaya bir görüntü çıktı hepimiz sok olmuştuk.

Gizemli AkademiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin