201

1.2K 42 23
                                    

Doktor : Başınız sağ olsun elimizden gelen her şeyi yaptık ama temel kalkandereyi kurtaramadık çok kan kaybetmişti hastaneye geldiğinde üzgünüz.

Hatice duyduklarıyla h. Alinin kucağına yığılmıştı. Alparslan desen zaten duyduklarıyla ne yapacağını şaşırmıştı. Hızır ali halasına sarılmış ağlıyordu onlarda böyle bir durumda ne yapacaklarını bilemiyordu bir anda elleri kolları bağlanmıştı.. Ömür olduğu yerden hareket edememmişti, herşeyin bitmesi için doktorun ağzından çıkacak bir ilyas kelimesine bakıyordu. Duyduğu isimle bir nebzede olsa içi rahatlamıştı derin bir şükür çekmişti ama ölen kişide onun çok sevdiği biriydi. Ömür hemen koşarak haticeye sarılmıştı Hatice de aynı şekilde ömüre. İkiside hıçkırarak ağlıyordu, ömür kocasının yaşıyor olduğuna bile sevinemiyordu...

İlyasında amaliyatı bitmişti. Durumu halen kritik olduğu için yoğun bakıma götüreceklerdi. Kocasının amaliyattan çıktığını gören ömür hemen koşarak yanına gitti ve ilyasın elini sıkıca tutmuştu.

Ömür : Ilyas lütfen uyan ilyas lütfen, beni bırakıp sakın bir yere gitme ilyas. Ben sensiz yapamam. Eğer beni bırakıp gidersen bende gelirim arkandan duydunmu beni...
Seni çok seviyorum sevgilim..

İlyasın eli ömürün elinin arasından kayıp gitmişti. Ömür yeniden göz yaşlarını serbest bırakmıştı. Alparslan ömürü tutarak ona sarılmıştı. Ömür alparslanın kollarında tekrardan bayılmıştı. Hemen gelenn doktor ve hemşire ömürü muayne için götürmüşlerdi alparslan da yanında gitmişti... Hatice çok kötü olduğu için sakinleştirici yapmışlardı başında h. Ali bekliyordu. Halasının gözünün önünde erimesine dayanamıyacak halen gelmişti artık. Behzat eniştenin cenaze işleriyle ilgilenmek istemişti böyle bir günde Çakırbeylilere birşey yaptıramazdı... Hastane içinde mezarlık içinde kimsesizlerden donanımlı güvenlik önlemleri alınmıştı herşey hazırdı. Yarın enişteyi sonsuzluğa defnedeceklerdi. Şahin ağa hemen hızırla özel görüş istemişti durumu onlara söylemesi gerekiyordu. Görüş odasına tufan idris ve hızır gelmişti. Zaten geceden beri diken üzerinde olan hızır haberin hiçte hayır olmadığını biliyordu. Ama belki bir ümit diye geçirdi içinden.

Ş. A: gelin hızır gelin.
Hızır : bana hayırlı haberlerle geldiğini söyle şahin ağa.
Ş. A: başımız sağ olsun hızırım.
Tufan : ne diyorsun sen şahin ağa kim.
Hızır : gitti demi kardeşim aldılar demi onu benden.
Ş. A : şükür ilyas yaşıyor ama enişteyi kaybettik hızır. İlyasın durumuda kritik.
Hızır : ne diyorsun sen şahin ağa.
Ş. A : müdür beyle görüştüm yarın sizi özel arabayla cenazeye getirecekler.

Ömür yavaş yavaş kendine gelmişti. Bir sağa bir sola bakındı ama başının dönmesinden dolayı etrafı bulanık görüyordu. Alparslanın görüş açısına girmesiyle hemen alparslana yöneldi.

Ömür : ilyas nasıl alparslan. Ben neden burdayım.
Alparslan : amcam yoğun bakımda ömür. Sende bayıldın.
Ömür : bana yalan söyleme ilyas iyi demi.
Alparslan : İyi denebilirse iyi ömür en azından yaşıyo.
Ömür : oh çok şükür. Allahım sen kocamı benden alma benim canımı al ama onu benden önce alma. Sana yalvarırım.
Alparslan : sen nasılsın.
Ömür : başım dönüyor sadece.
Alparslan : doktorlar testler yaptı gelirler birazdan.
Ömür : ben ilyasa gitmek istiyorum.
Alparslan : şuan olmaz ömür doktor daha gelmedi yanına.
Doktor : geçmiş olsun ömür hanım nasılsın.
Ömür : iyiyim sadece başım dönüyor. Kocama gitmek istiyorum ben.
Alparslan : Ömürün nesi vvar doktor bey.
Doktor : ömür hanım üzüntüden ve stresten bayılmış Alparslan bey ama en önemlisi bundan sonra kendine dikkat etmesi gerekiyor. Heleki stresten ve üzüntüden uzak durması lazım.
Ömür: kocam içerde yatarken ben ne stresten nede üzüntüden uzak duramam bunu benden beklemeyin.
Doktor : ömür hanım eğer bebeğinizi düşünüyorsanız bunu yapmak zorundasınız.
Alparslan - ömür : ne bebeği.
Doktor : 4 haftalık hamilesiniz ömür hanım. Ama düşük riskiniz var daha önceki kayıplarınızdan dolayı.
Ömür : Allahım sana şükürler olsun.
Alparslan : bu bir mucize ömür biliyorsun değil mi.
Doktor : evet mucize şimdik bu dedikkerime dikkat etmelisiniz haftada bir de kontrole geleceksiniz. İyi günler.

Ömür sevinçten hemen alparslanla sarılmışlardı. Ama mutluluğu kısa sürmüştü, aklına hatice gelmişti, eniştenin öldüğü gelmişti, kocasının halen uyuyor olması gelmişti. Ömür alparslanın koluna girerek yavaş yavaş amcasının olduğu kata çıkmışlardı... Odanın içini gösteren camın yanına geldiğinde elini karnına koyarak kocasını izlemeye başlamıştı bile kadın. Kadın bu mutluluğu hemen kocasıyla paylaşmak istiyordu ama herşey buna engel oluyordu. Artık herkez ilyasın odasının önüne gelmişti hatice ağlamaktan bitap düşmüştü hızır alinin kolunda zor duruyordu..

Behzat: alparslan hadi siz eve gidin ömür ve hatice ablayıda götürün.
Alparslan : ben bir yere gitmem.
Behzat : alparslan ben burdayım bak ayakta duracak haliniz yok kadınlar zaten perişan ben herşeyi hallettim yarın cenaze için gelecem çocuklar zaten burdalar.
H. Ali : bari birimiz kalsak yanında abi.
Behzat : lan siz beni delimi edeceksiniz eve gidiyorsunuz dedim bitti.
Alparslan : tamam abi ama birşey olursa önce beni ara.
Behzat : tamam alparslan tamam. Ömür size emanet bacıma iyi bakın. Ha bu arada yarın cenazeye hızır abilerde gelecek.
H. Ali : babamlar nasıl gelcek.
Behzat : hallettik biz o işi.
H. Ali : sağol abi.
Behzat : hadi yürüyün bakıyım tekinle kubi kalsa yeter bana.
Tekin - kubi: emredersin reis.

Çakırbeyliler eve gelmişlerdi herkez ayakta zor duruyordu. Zeyno sürekli ağlamıştı anne diye mine zar zor sakinleştirmişti. Ama bir türlü uyutamamıştı. Zeyno ömürün kucağında uyumaya alışmıştı. Her gece ömürün saçıyla oynayarak uyuyordu. Ömürü annesi olarak görüyordu, anne diyordu. Kapıdan içeri girdiklerinde ömür hemen minenin kucağındaki zeynoyu kucağına almıştı. Kızının yüzüne buseler kondurmuştu. Hep beraber salona geçip oturmuştu. Kimse yatıp uyumak istemiyordu ama uyumak zorundaydılar. Ömürün hamile olduğunu alparslandan başka kimse bilmiyordu o yüzden kimseye belli etmiyorlardı.. Ömür haticenin koluna girerek haticeyi yatağına götürmüştü. Haticeyi zorda olsa yatağına yatırmıştı, ama hatice ömürün gitmesini istemiyordu, sanki yalnız kalırsa herşey dahada kötü olacak diye düşünüyordu. Gerçi bundan daha kötü ne olabilirdi. Zeyno bu gece babasıyla kalacaktı. Ömürde haticenin yanında kalmıştı....
Sabah olduğunda önce ömür uyanmıştı zaten kocası o durumdayken nasıl uyurdu ki. hemen salona geçerek hastaneyi arayıp kocasıyla ilgili bilgi almıştı behzat tan ama durumda hiçbir değişiklik yoktu...
Herkez evde toplanmıştı mezarlığa evden hareket edilecekti, tüm dostlar ortaklar herkez gelmişti. Eniştenin naşı omuzlara alınıp araca doğru hareket edilmişti. Emine haticenin koluna girmiş ayakta zor tutuyordu. Ömür haticeye göre biraz daha iyiydi. Karnındaki çocuğu için iyi olmalıydı. Babarın koluna girmiş herkezin peşine takılmışlardı. Alparslan, behzat, h. Ali adnan Eniştenin naşını taşıyordu.. Mezarlığa geldiklerinde büyük bir güvenlikle hızırlarda gelmişti hızır kadınların yanına yaklaşarak haticeye sarılmıştı..

Hatice : ben ne yapacam hızır. Kocamı aldılar benden.
Hızır : hatice biz varız biz senin kardeşleriniz. Biliyorum bu acı hiç geçmicek ama alışacaksın en azından bizim için..

Hızır : ömür nasılsın kızım.
Ömür : nasıl olayım abi yürüyen bir ölü gibiyim.
Hızır : bir gün herşey çok güzel olacak ömür siz yeterki üzülmeyin.
Ömür : sen hep var ol abi. Gerisi elbet düzelir yeterki artık ölümler olmasın.

Hızır ömürün kulağına eğilerek.

Hızır : yeğenime iyi bak ömür o bizim yeniden ayağa kalkmamız olacak kızım .
Ömür: çok iyi bakacam abi.
Hızır :hoş geldin bahar.
Bahar : iyimisin hızır.
Hızır : iyimiyim. Bahar senden bir ricam var.
Bahar : söyle hızır senin için herşeyi yaparım.
Hızır : bir süre bizde kal en azından kadınlar toparlanana kadar.
Bahar : bende öyle yapacaktım zaten merak etme sen.

Alparslan : amca nasılsın.
H. Ali : baba seni çok özledim.
Hızır : bende sizi özledim. Beni iyi dinleyin ailemizi ayakta siz tutacaksınız her ne olursa olsun siz yıkılmayın kadınlar size emanet. Özelliklede ömür ve hatice.
Alparslan : tamam amca
H. Ali : babam..

Cenaze namazı kılınmıştı herkezden helallikte alınmıştı. Enişteyi yavaş yavaş gömmeye başlamışlardı. Hatice hüngür hüngür ağlıyordu.. Cenaze bittikten sonra hızır ev ahalisiyle vedalaşıp tekrardan ceza evine dönmüştü...
Alparslan, ömür hatice h. Ali bir arabada eve gidiyordu. Hatice halen ömürün omzunda ağlıyordu. Taaki gelen telefona kadar...

Kubilay : alparslan reis yetişin ilyas reissss.......
Ömür : ilyassssss...

EDHO 🍂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin