Yaman : şu düştüğümüz hallere bak ishak biri bizi görse ne der.
İshak : valla yaman abi emir büyük yerden. İlyas reis hep beraber bulacaz dedi.
Yaman : başlıcam şimdik reisinede karpuzunadaa.. Allahtan evli değiliz haa...
İlyas : yaman buldunuzmu karpuz.
Yaman : valla ilyas düşman bulun desen onu bile bulmuştuk. Karpuz falan yok.
Alparslan : amca bizdede bişey yok.
Behzat : burda da yok knk.
Diyerleri : bizde bulamadık..
İlyas : tam.. Aha buldum buldum..İlyas sonunda aradığı karpuzu bulmuştu hemen sahibinden alarak eve gitmişti. Eve geldiğinde ömür hariç herkez uyumuştu. Ömürde kocasının gelmesini bekliyordu.
İlyas : hayatım sen uyumadın mı.
Ömür : yok ilyas seni beklemek istedim.
İlyas : benden çok karpuzu beklemiş gibi duruyorsun hayatım.
Ömür : napıyım ilyas bebeğimizin canı çekiyor...
İlyas : siz yeterki isteyin ben dünyayı alır getiririm size..Ömür karpuzunu yemişti kocasının elinden tutarak odalarına gitmişlerdi, beraber sarılarak uyudular... Herkezin aksine hızır halen uyumamıştı. Aklında gene planlar vardı ama bunu nasıl uygulayacaktı, kimsenin haberi olmaması gerekiyordu. Dışarıdan birinin öğrenmesi ile tüm herkezin hayatı tehlikeye girerdi...sadece erkeklerin değil, kadınıyla çocuğuyla herkez tehlikede olurdu.. Hızır biraz daha planı düşündükten sonra o da odasına gidip baharın yanına yatmıştı.....
5 gün sonra...
Herkezde büyük bir telaş vardı sonunda beklenen gün gelmişti. Bahar ve hızırın nikahı olacaktı. Tüm masa üyeleri ve aileleri nikaha davet edilmişlerdi.. Bahar ömüre ankaradan ikisinin beraber ortak olan arkadaşlarınıda çağırmak istediğini söylemişti, ömürde buna çok sevineceğini söylemişti... Ömür baharın kıvranmalarından pınarı çağırmak istediğinide anlamıştı. Ve çağırabilirsin benim için sorun yok demişti. Bahar bu duruma çok sevinmişti. Ömürün bazı şeyleri gerçekten geride bıraktığını görmüştü. Sonuçta üzerinden 1.5 yıl geçmişti. Ömür artık sadece bebeğine odaklanmıştı. Herşey bebeği olmuştu..Çakırbeylilerde, emine ve behzatın gelmesiyle sabah kahvaltısı başlamıştı bile herkezin yüzünde bir heycan bir mutluluk vardı, uzun zaman sonra böyle birşey olmuştu.. Ölenle ölünmüyordu ama kalanda bir yolunu bulup yoluna bakmalıydı.. Belki beraber yaşanılan anılarla, belki herşeyi silerek hafızadan belkide sadece silmiş gibi yapıp hergece gözlerden akan yaşlaydı.. Verdikleri kayıplar kolay atlatılacak şeyler değildi. 3 yılda ölenlerin haddi hesabı yoktu, önce ömürün bebekler, özlem, hayriye, ceylan, haşmet, didem, hakan, enişte.. Bu acılar hepsine fazlaydı.. Masayı neşelendiren yine her zamanki gibi küçük Zeyno olmuştu..
Zeyno: baba bende evlenmek istiyorum.
Alparslan : o nerden çıktı kızım.
Zeyno : ama bahar abla evleniyo.
İlyas : olmaz prenses sen evkenemezsin.
Zeyno : ama neden ilyas baba.
İlyas : çünki biz kızımızı kimseye veremeyiz..
Zeyno : ozman bende hızır ali amcam ile evlenirim.
H. Ali : amcasının aşkı sen benlenmi evlencen.
Zeyno : evet amca.
Ömür : benim kızım bugün pranses olcak demi.
Zeyno : evet anne. Baba ömür annem bana prenses elbisesi aldı çok güzel.
Alparslan : aaa öylemi prensesim..
Emine : hızır gardaşım benim yeğenler gelecekler burda bi süre benle kalacaklar. Haberin ola.
Hızır : ne zaman gelecekler abla.
Emine : nikaha yetişmeye çalışacaklar bakalım, sizi de çok özlediler.
İlyas : valla emine abla bizde denizle merti özledik. Çok uzun yıllar oldu görüşmeyeli.
Hatice : ha hızır melekler de geliyo nikaha yoldalar.
Hızır : buyursunlar gelsinler başımızın üstünde yerleri var. Kim kim.
Hatice : çocuklar melek eniştemiz bide..
İlyas : desenize ev baya kalabalık olacak.
Ömür : olsun hayatım ben kalabalık aileleri çok severim.
İlyas : sen şimdiden öyle demede hayatım..Kahvaltılar bitmişti. Zaman çok çabuk geçiyor du. Organizasyon ekibi bahceyi hazırlıyordu. Bir taraftan ikramlıklar hazırlanıyordu. Erkekler bir odada hazırlanıyordu. Kadınlar içinse kuaför eve gelmişti hepsinin saç makyaj yapılmaya başlanmıştı...
Sonunda herkez hazırlanmıştı. Bahar ve hızır yukarıda odada bekliyordu. Ömür, ilyas ve yavuz düğün sahipleri olarak bahcede gelenleri karşılıyordu. Ömür giydiği kırmızı elbiseyle göz alıcı olmuştu gelen gözünü alamıyordu ömürden (yukarıdaki elbise).