212

618 32 39
                                    

Hızır : bu ne alparslan. Bana amcanızı bulun hemen.
Alparslan : amca bu kan ya amcama aitse.
Behzat : bunu düşünmesi bile kötü.

Hızırlar içeri girdiklerinde yerler hep kana gitmişti adamlar yerde ölmüş yatıyordu. İçlerinde ilyas yoktu. Birisi ilyası kurtarmışmıydı bilinmiyordu. Ama bunu yapan kimdi. İlyastan halen bir iz yoktu muhtemelen onlar gelmeden ilyası ordan götürmüşlerdi amma sağ amma ölü..
4 saat geçmişti ömür amaliyata alınalı doğumu çok zor geçiyordu. Hızırlar tekrardan elleri boş şekilde hastaneye gelmişlerdi. Artık ömürün doğumdan çıkmasını bekliyorlardı.
5.saatin sonunda amaliyathaneden bebek ağlama sesleri gelmeye başlamıştı. Herkez sevincinden dışarıda birbirine sarılmışlardı. Ama ömür çok kan kaybettiği için durumu ağırdı. Nina hemen amaliyatı bitirip ömürü yoğun bakıma alacaklardı. Ömüre birşey olmaması için elinden gelen her şeyi yapıyordu nina.
Hemşireler bebekleri küveze koyup dışarı çıkmışlardı. Erken doğum olduğu için biraz küvezde kalacaktı. Herkez ömürden gelecek haberi bekliyordu.

Behzat : nina ömür nasıl.
Nina : behzat abi doğumda çok kan kaybetti durumu ağır yoğun bakıma alacağız.
Emine : kızım sen ne diyorsun.
Hatice : olamaz bu.
Nina : çok üzgünüm elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Bebeklerde biraz bi süre tedbir amaçlı küvezde kalacaklar..
Hızır : Allahım sen kardeşimin emanetlerini koru..

Ömür amaliyathaneden çıkartmışlardı hemen yoğun bakıma aldılar. Hastanede sadece hatice ve yıldız kalmıştı hızır herkezi eve götürmüştü. Biran önce ilyası bulmaları gerekiyordu, ömürün durumuda ne olacağı belli değildi.

Bahar : hızır ömüre birşey olmaz demi.
Hızır : inşallah olmaz bahar yoksa ben ilyasa ne cevap veririm. Zaten bütün bunlar benim yüzümden.
Bahar : kendini suçlamayı bırak hızır senin ne suçun var.
Hızır : ömür gidelim dediğinde göndermeliydim onları burdan. Kardeşimi bu işlerden uzak tutabilirdim.

İlyası gizli bir dağ evine getirmişlerdi kan kaybından artık bilinci gitmişti. Gizli adamlar hemen doktor çağırıp ilyası muayne ettirip gerekli herşeyi yapmışlardı. Bir süre daha uyuyacaktı ilyas. Yarası baya derindi.
Herşeyden habersiz uyuyan ilyas gözlerinin önüne karısının gelmesiyle kapalı olan gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı bile..

İlyas : ömrüm nereye gidiyorsun.
Ömür : gidiyorum ben ilyas bak yaralıyım. Bu sefer dönemeyecem geri.
İlyas : sakın ömür sakın bak ben bizim için dayanıyorum, sende dayanacaksın. Kızlarımız için.
Ömür : onlar geldi ilyas ama ben gidiyorum. Bu sefer kavuşamıyacağız.
İlyas : kavuşacağız ömür benim için dayan lütfen dayan..

İlyasın rüyasını bozan aniden uyanıp kendine gelmesi olmuştu gözlerini zar zor açıyordu. İçeriye baktığında kendinin yatakta yattığını kolunda serum bağlı olduğunu görmüştü. Kalkmak istediğinde elinin birinin yatağa kelepçeli olması onu engellemişti. İlyasın bir yolunu bulup ömüre ulaşması gerekiyordu. Yoksa kafayı yerdi...
Ömürün durumunda ilerleme yoktu hatta dahada kötüye gidiyordu. Ömürde ilyasla aynı rüyayı görmüştü. Belkide o kalbi ilyas yanına gelene kadar dayanacaktı.
Haticeyle yıldız dışarıda koltukta uyuya kalmışlardı nina bir pike getirip üzerlerini örtmüştü..
Behzatın bir türlü içi rahat değildi. O hariç herkez uyumuştu ama behzat uyuyamıyordu. Ömür ve ilyasın odasına çıkarak albümlerini alıp resimlerine bakmaya başlamıştı gözünden akan yaşlara engel olamıyordu. Eğer ömür giderse o da giderdi buralardan hemde bir daha hiç dönmemek üzere. Herşeyi herkezi geride bırakarak..

İlyas merdivenlerden gelen sesleri duyunca hemen uyuyo numarası yapmıştı. İçeri giren bir doktorla bir kadın vardı. Kadının sesi ilyasa tanıdıktı ama yüzünde maske vardı kim olduğunu anlayamıyordu..

EDHO 🍂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin