-1-

385 30 33
                                    

24.11.21 07.12
Umarım beğenirsiniz

Başlama tarihi alalımmm ✍️✍️✍️

~~~~~

"Bak gerçekten bu bir oyun falansa çok uzadı. Bitir artık." Sinirle işaret parmağımı sallaya sallaya üzerine yürüdüm.

"Oyun veya değil ne fark eder ki? Anın tadını çıkarmaya ne dersin?" Yersiz sırıtışı sinirlerimi beşe falan katlarken adımlarımı daha da hızlandırdım. Aynı oranda benden kaçarken küçücük bir odada olduğumuzu unutmuş gibiydik. Son birkaç adımın ardından sırtı duvara çarpınca durdu. Bense aramızda son bir adımlık mesafe kalınca durmuştum. Ne yapacağımı bilemedim. Öyle birden onu sıkışmış görünce kendi içimde cesaret patlaması yaşadım. Hiç bozuntuya vermeden en ciddi ve otoriter halimle konuşmaya başladım. "Kim olduğumu unutuyorsun."

Çaktırmamaya çalışsa da yüzündeki anlık değişimi fark ettim. Sanırım kendimden emin olmaya çalışırken başarılı olmuştum. Birkaç saniye sessiz kaldı. Söylediğim şeyin ne kadar doğru olabileceğini tartıyor gibiydi.

"Kim olduğunu bilmiyorum ki unutayım."

"Doğru. Kim olduğumu bilsen şu an burada olmazdık zaten." Sorduğu birkaç sorunun ardından verdiğim cevaplarla ben bile kendimi çok varlıklı ve güçlü hissetmiştim. Aslında öyle de sayılabilirdim. Son birkaç sorunun ve cevabın ardından sorumu yineledim.

"Son bir şans vereceğim sana. Bu bir oyun mu? Eğer bu bir oyunsa ve hemen bozarsan seni affedebilirim." Tek kaşımı kaldırıp havalı olmaya çalıştım. Taviz vermemem lazımdı. Yine birkaç saniye sessiz kaldı. Başını olumsuz anlamında sağa sola salladı. Bağırarak ofladım. "Bana bak sen benim başıma bela mısın? Şu an ciddi ciddi kaçırıldık mı yani? Geri zekalı mutlu musun? Çektin beni bir girdabın içine her geçen saniye dibe çekiliyorum an ve an hızlanarak." Sessiz kaldı. Tabi ki kalacaktı! Ne söyleyebilir ki?

Etrafa bakındım. Oda beyaz boyayla kaplıydı. Bir kenarda yatak diğer kenarda bir dolap ve bir kitaplık vardı. Beni omzumdan ittirip önünden çıkmamı sağladı. Yatağa oturdu. Beni iterken biraz kaba davranmıştı. "Yavaş!" Bir şey demeden yatakta uzandı. Etrafıma bakmaya devam ettim.

Bir duvar çerçevelerle doluyken diğer duvarda da kapı ve bir çalışma masası vardı. Oda da başka hiçbir şey yoktu. "Bende böyle olsun istemezdim. Aman neyse bu kadar nüfuzluysan yokluğun hemen anlaşılır kısa sürede de bulunursun. Bizi kaçıranlar salak oldukları için yakalanmaya çok müsaitler." Kurduğu cümleyle içim sızladı. Ben yalnız yaşıyordum. Yani yokluğumu fark edecek kimsem yok. Sessizce mırıldandım. "Aynen bütün polis teşkilatı peşimde şu an." Kafasını bana çevirip "Efendim?" dedi. Derin bir oh çektim. Alayla ve sinirle "Bak şimdi rahatladım. Neyse ki salak insanlar tarafından kaçırılmışım!" deyip etrafı incelemeye devam ettim.

Ne yapacağımı düşündüm. Tabi ki kaçacaktım ama nasıl kaçacaktım? Bir pencere olsa bir şekilde kaçabilirdim ama yoktu işte. Yine ofladım. Tek çıkış yolu kapıydı ve kapı da kilitliydi. Düşün Mayıs düşün. Sabah bu yanımdaki şahsiyet çok güzel bir şekilde kapı kırmıştı, bunu da kırabilirdi. Hemen arkamı döndüm. Yatakta uzanmış tavanı izliyordu. Yanına gittim ve yatağın kenarına oturdum. Ona baktığımı anlayınca başını bana çevirdi. "Kalk." Başını geri çevirdi ve tavanı izlemeye devam etti. "Kalk dedim."

"Duydum."

"Kalk o zaman." Bir cevap alamayınca konuşmaya devam ettim. "Sabah kapıyı kırmıştın hatırlıyor musun? Tekrar kırabilirsin. Bende yardım ederim, beraber kırabiliriz. Sonra da sessizce çıkarız buradan." Gözlerini bana çevirdi ve alayla "Aynen kapıyı kırıp sonra da sessizce çıkarız. Kapıyı kırdığımızı duyarlarsa anında gelirler ve unutma adamlar silahlı." dedi. Ayağa kalktım ve kapıya gittim. Elimle ve ayağımla son gücümle kapıya vurdum. Avazımın çıktığı kadar bağırdım. " Kimse yok mu? Yanlış kişiyi kaçırdınız. Beni burada zorla tutamazsınız. Kimse yok mu?" Kapıya vurmaya devam ederken ona baktım. "Gördüğün gibi kimse yok."

PLAN DIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin