16. Bölüm

783 42 0
                                    

"Alt tarafı 1 gün ya... 1 gün sonra peşlerinden gideceğiz. Ne kadar uzattılar vedalaşma işini..." Anıl'ın söylenmelerine hafifçe güldüm ve çantamdan çıkardığım anahtarla kapıyı açıp, içeri geçmesi için kenara çekildim. Ayakkabılarını çıkardı, "teşekkür ederim hanımefendi" dedi ve içeri girdi. Gülümsedim ve ayakkabılarımı çıkararak peşinden ilerledim.

"Bir de buradan ayrıldığımız zamanı düşün." Elini kaldırıp beni durdurdu ve bıkkınlıkla konuştu.

"Bunu düşünmek istemiyorum." Kıkırdadığımda arkasına yaslandı ve gülümsedi. Dudaklarını araladığı sırada telefon sesi duyuldu. Ceketinin cebinden çıkardığı telefonun ekranına baktığında kaşları havalandı.

"Yuh anasını satayım, yuh..." Telefon ekranını bana çevirdiğinde gördüğüm Arda yazısıyla gözlerimi büyüttüm. Anıl ise bıkkınca telefonu açtı ve kulağına götürdü.

"Ne var lan? Daha yen-" Birkaç saniye durduğunda korktuğumu hissettim. "Ne? Ciddi misin sen? Ulan... Ben böyle şansın içine edeyim... Kapat, geliyorum." Telefonu bırakıp, başını arkaya doğru yatırdığında meraklandım. 

"Ne olmuş?" Ayaklandı ve dakikalar önce çıkardığı ceketini geri giyerken konuştu.

"Arda'nın arabası bozulmuş. Amcasınınkine de hepsi sığmazlar diye gitmemişler."

"Yolda kalmışlar yani?" Dudaklarını aralayıp bir şey söyleyeceği sırada sesimdeki alaylı tonu fark ettiğinden olacak ki aniden bana döndü. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdığımı gördüğünde kaşlarını çattı.

"İnanamıyorum sana... Bizim keyfimiz kaçsın... Hanımefendi gülsün." 

"Tamam tamam... Gülmüyorum... Gidelim hadi."

"Sen gelme istersen, ben alıp geleyim." 

"Gelmek istiyorum ya ne yapacağım evde?" Bir şey diyeceği sırada parmak uçlarımda yükselip yanaklarına küçük bir öpücük kondurdum ve devam ettim. "Hem belki onları eve getirdikten sonra kendimize vakit ayırabiliriz." 

Gözlerinin içindeki parlamayı gördüğümde gülümsedim. Başını hafifçe salladı ve elimi tutarak kapıya ilerledi.

********************

Anıl'dan...

"Kemal Abi..." Seslenmemle bana dönen Kemal Abi'ye bakarak konuştum. "Çekici geç gelecek gibi. Senin arabayla gidin siz, boşuna beklemeyin burada." Gözüm İlke'yi ararken Selen ile kesişti. Arabanın bagajını açmaya çalıştığını görünce yanına gittim. 

"Ay Anıl... Açılmıyor bu..." dedi beni görünce. Burnuna hafifçe vurduğumda yaslandığı arabadan doğruldu. 

"Kilitli çünkü zeki kız." 

"Ciddi misin ya?" Mırıldanmasına karşı güldüm ve Arda'dan bagajı açmasını istedim. Arabanın sorununu anlamaya çalışıyordu. Geldiğimizden beri yüzü asıktı. Bagajı açtı ve Selen'e döndü.

"Bavulunu mu alacaksın?"

"Hayır... Bavulun küçük cebinde ağrı kesici vardı. Başım ağrıyor biraz."

Arda bavulun cebinden çıkardığı ağrı kesici paketinden bir tane çıkarıp, başka bir yerden çıkardığı su şişesiyle beraber Selen'e uzattı. Selen ağrı kesiciyi ağzına attığı zaman gözüm biraz ileride yere eğilmiş, kedinin tüylerini okşayan İlke'ye takıldı. Gülümsedim. Başında dikilen Furkan, gülerek ona bir şeyler anlatıyordu. Sinirlenme Anıl... Sinirlenme...   Arda, Selen'in başını öptükten sonra bana döndü.

"Sen de git istersen kardeşim. Arabayı bırakıp gelirim bende." 

"Yok, beklerim burada. Sen baktın mı arabaya?" Arabanın ön tarafına geçti. Onu takip ettiğimde konuştu. 

"Baktım da... Bir sorun gözükmüyor." Beste ve Acar biz geldikten kısa süre sonra taksiye binip otele gitmişlerdi. Burada kalanlar ise Kemal Abi'nin aracına binip gitmeye hazırlanıyordu. İlke de binmiş miydi? Başımı çevirip Arda'ya baktım.

"Bakıma vermiş miydin?" O sırada belime sarılan kollar ve burnuma dolan koku ile gülümsedim. Elim bunu bekliyormuş gibi belini buldu.

"Bir sıkıntı çıkmasın diye yola çıkmadan önce yaptırdım bakımını. Sabah aldım zaten." Selen arabaya inmeden önce hafifçe el sallayınca Arda onun yanına gitti. İlke'ye döndüğümde az önce sevdiği kediye bakıyordu. Elimi koyduğum belinden tutarak kendime çektiğimde, alnından öptüm.

"Ben gitmesem olmaz mı?" 

"İşimiz uzun sürebilir. Sen git, ben alırım seni evden." Dudaklarını büzdüğünde kafasını kaldırıp bana baktı. Yapma şunu...

"Olsun, beklerim. Ne yapacağım ki evde?" Dün gece otele geldiğinden beri canı sıkkındı ama belli etmek istemiyordu. Eğilip yanağından öptüm.

"Sen nasıl istersen güzelim." İşime gelirdi.

Düğünümüz VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin