Başlarım böyle işe ya.

521 32 5
                                    

Mutlu uyanmıştım

Hayır, hayır yanımda Kim Taehyung olduğu için mutlu uyanmıştım.

Kafasını göğsüme yaslamışken ve karnıma kollarımı sarmışken nasıl mutsuz olabilirdim ki?

Yüzüme yayılan gülümse  ile birlikte onu saran kollarımı daha da sıklaştırdım ve saçlarına gömdüm burnumu, çiçek gibi kokuyordu, benim çiçeğimdi o.

Mırıldanmalar duysamda bozmadım duruşumu. Zaten ne olduğunu anlamak için kafasını hafif geri çekmişti, uykulu bir bebek pandaydı şuanda. Yiyesim vardı, o derece tatlıydı.

Bakışlarımız kesiştiğinde gözleri biraz daha açıldı ve şaşkınlıkla bana baktı. Ne olmuştu ki? Yoksa benimle konuşurken sarhoştu da şimdi kendine gelmiş ve pişman mı olmuştu?

-Oha yeni uyanmış sen çok seksisin. 

Hala karnımda olan eli okşadı olduğu konumu. Bilerek mi bilinçsiz mi yaptı emin değildim fakat yutkundum. Beni seksi buluyor olması hoştu yani.

Eğildi ve dudağımın kenarına hafif öpücük kondurdu ve ardından yanağıma sulu bir öpücük kondurdu. Çekiniyordu dudağımı öpmeye, çekiniyorduk daha doğrusu. Dün öpsede beni şuan her şey daha anlaşılırdı ve çekingendik bu konuda.

Tekrar bana sarıldı uzanıp ve kafasını boynuma gömdü.  Bende onu kucağıma çektim. Böyle daha da rahattık aslında.

-Burada böyle dursak bütün gün, bir şey olmaz bence.

-Ben de isterim güzelim ama yoğun bir programım var ve erteleyemem.

Üzgünce kafasını kaldırdı burnuna sevimli bir öpücük kondurdum. Kıkırdadığında gülümsedim.

-Gıdıklandım~

Bir kez daha bir kez daha öptüm burnundan. O kıkırdadıkça benim kalbimde kiraz çiçekleri açtı sanki.

-Hadi kalkıp hazırlanalım.

***

O banyoya girdi benden sonra ve bende kahvaltı hazırlamaya koyuldum. Bu bizim ilk günümüz sayılırdı değil mi? Hala inanmakta zorluk çekiyordum, gerçekten...

-Jimin tişörtünü giyiyorum~

-İstediğini giyebilirsin.

Benim kıyafetlerimin içinde mutlu hissediyor oluşu, içimi huzurla dolduruyordu.

Kısa bir süre sonra siyah kotunun üstüne benim beyaz sol göğsünün orada siyah bir simge olan tişörtümü giymişti. Üzerine polar bir hırkamı giymişti. Hem yakışıklı hem tatlıydı. Saçlarını dağıttığında ve alnına düştüğünde ısırasım gelmişti onu.

-Nasıl?

-Harika.

Gülüp oturdu masaya. Bugün çokça gülüyor, aegyo yapıyordu, mutluydu, mutluydum.

-Ellerine sağlık, her şey mükemmeldi.

-Afiyet olsun. Ben  ceketimi alayım geliyorum.

Kısa sürede evden ayrılmıştık ve arabada sessiz slow şarkı eşliğinde okula gidiyorduk. Her ne kadar istemesede, devamsızlığının artması onun açısından iyi bir şey değildi. 

***

istemeyerek de olsa ayrıldığımızda dersime bir on dakika daha vardı ve ben soluğu hyunglarımın yanında almıştım.

-Neden nefes nefesin?

-Taehyung ile çıkıyoruz.

-Jimin, şakanın sırası değil.

İkisi de beni ciddiye almayıp kahvelerini yudumlamaya devam etti. Önüme düşen saçlarımı geriye attım hafif agresfilikle ve sandalyeyim çektim ve oturdum.

-Siz iyi misiniz bugün ya? Diyorum ki yıllardır sevdiğim çocuk ile sevgiliyim.

-Sen ciddisin...mi?

-Siz akşamdan kalmasınız değil mi?

-Oha Yoongi çıkıyorlar.

Sıkıntıyla ofladım. Kafaları gitmiş gerçekten.

-Onların sevinç nidalarını susturmaya çalışarak - ki başaramamış, üstüne rezil olmuştum- revire getirdim. 

Ardından dolaptan bir şeyler aldım ve içirdim. Ne olduklarını biliyordum elbette.

Dinlenin şimdi siz. Derse yetişmem gerekiyor.

-Seviştiniz mi peki?

Göz devirdim ve duymazlıktan gelerek ayrıldım oradan.

***

Yoğun ve saçma sapan geçen bir dans dersinden sonra önce hyunglarımı aradım. Bana kısa bir mesajla evde olduklarını, daha sonra konuşacağımızı yazmışlardı. Bende Taehyung'un kampüsüne geçtim.  Dersliğe girdiğimde bomboştu, koridorda onu ararken biriyle konuştuğunu görünce duvara yaslanıp konuşmasını bitirmesini bekledim. Kısa bir süre sonra ayrıldığında hala beni görmemişti. Yanına gidip kolundan çektim ve boş amfiye soktum onu. İrkilmişti ama şuan keyfi yerinde gibiydi. Duvara yasladım ve elimi beline atarak sarıldım.

-Özledim.

-Ben de.

Kollarını sırtıma sardığında gülümsemem büyüdü. Alışmaya çalışıyorduk bu duruma. Hala tuhaf geldiği belliydi açıkça. 

-Nasıl geçti dersin?

Geri çekildiğimde ve kollarını boynuma sardığında sordu.

-Saçma sapan. Senin?

-Eğlenceli geçti de, ne oldu?

-Hoca gösterdiğim koreografiyi beğenmedi. Halbuki iyiydi. Ona sinirlendim biraz. Ama sorun yok. Mükemmeli yapmaya çalışıyorum. Boşverelim şimdi. 

Yavaşça ona yaklaştım, gözlerini kapamış ve boynuma sarılı kolu ile beni kendine çekmişti. Dudaklarımız birbirine değdi anda kapının pat diye açılması ile harika hissettirebilecek ortam mahvoldu.

-Başlarım böyle işe ya.

***

Sende biter misin 27 bölüm falan oldu resmen.

Takip--- aria.s_worldj

Neyse ben yine ortadan kaybolmaya bays

Aria

RetrouvaillesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin