9

267 30 18
                                    

"Neden Todoroki Enji'yi öldürdün, Dabi?"

"Çünkü ölmeyi hak ediyordu."

"Neden Dabi'yi yakaladın, Hawks?"

"Çünkü bana ihanet etti."

Birbirlerini korumak için her şeylerini ortaya koyuyorlardı. Yalan üstüne yalanlar söylendi, iki sorgu süresince de.

"Kanatlarına ne oldu?"

"Dabi yaktı."

"Hawks'un kanatlarına ne oldu?"

"Yaktım."

Aynı odada olmasalar bile, düşünceleri aynıydı. Birbirlerinin düşüncelerini okuyacak kadar yakınlaşmışlardı. Fakat polisleri inandırmak için bir hayli çabalamaları gerekecekti.

"Gerçek adın ne Dabi?"

"Todoroki Touya. Yıllar önce öldü diye kaydı geçen, Endeavor'un en büyük oğlu."

 Polislerin aklı almıyordu. Touya gerçek kimliği için, Keigo ise kahramanların tarafında olduğunu kanıtlamak için bin bir türlü testten geçti.

Saatler, günler, haftalar sonunda Touya'nın kimliği doğrulandı. Keigo ise yanında onu izleyecek bir yasal varis ile serbest bırakıldı. 

Touya'nın kollarındaki damarlar, sürekli kan alınmasından dolayı morarmıştı. Touya'yı uyutmadıklarından dolayı, yanık göz altları bir de çökmüş ve mavi gözlerindeki duyguları tamamen yok etmişlerdi.

Keigo fiziksel hasar almasa bile, üzerindeki psikolojik baskı fazlaydı. Ağlamaktan gözleri kırmızının en koyu tonuna bürünüyordu. Keigo bazen fazla ağlamaktan, gözlerinden artık yaşlar düşmediğini fark ediyordu.

Ancak şanslıydılar. Touya'nın cezasına hakim değil, Keigo karar verecekti. En azından, bir şekilde Keigo akıllıca oynamayı başarabilmişti.

Parmaklıklar arasındaki sevgilisine uzaktan baktı. Henüz belli edemezdi. Henüz onu kurtarmaya çalışmak için çok erkendi.

"Todoroki Touya'yı idam edin."

Gözlerindeki sevgiyi ve özlemi, nefretle gizlemeye çalıştı. Touya sessiz kaldı. Söyledikleri farklı olsa bile birbirlerini anlıyor ve güveniyorlardı.

Keigo idam gününün gelmesini bekledi, sevdiği adamı kurtarabilmek için.

Touya idam gününü bekledi, sevdiğine sıkı sıkı sarılabilmek için.

Kodesin önünden her geçişinde Keigo küçümser bir gülüş bırakıyordu. Touya ise o sırıtışın arkasındaki sevgiyi her bir zerresinde hissediyordu.

"Az kaldı."

Yüzündeki sırıtış ile söyledi Keigo, karşısındaki Touya'ya. Touya da aynı şekilde sırıtarak cevap verdi.

"Seni cehennemin dibinde bekleyeceğim."

Cehennemin dibi. Meta insanlığın aynı zamanda intihar ormanının içi olarak adlandırdığı yer. Tam da evlerinin olduğu yer.

"Seni oraya yollamak için sabırsızlanıyorum."

Keigo ellerini ceplerine yerleştirdi ve Touya'nın kodesinden uzaklaştı. Duyduğu isim ile arkasına dönerek baktı. Karşılaştığı boş koridor ile omuz silkti ve yeniden çıkışa adımlamaya devam etti.

Öylesine aklımda bir ses yankılandı sanırım gibisinden geçiştirdi ve üstünde çok düşünmedi.

Son 3 gün kalmıştı. Keigo ne yapıp edip, bir yolunu bulacak ve Touya'yı kurtaracaktı.

Ya da ikisi birden gerçek cehennemin dibini boylayacaklardı.

We Can. | Dabi x HawksHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin