AÇIK DENİZ

BÖLÜM 4 : YENİ HAYAT

  Üçüncü şokumda annem California’ya gideceğiz dediğinde olmuştu. Bunu duyunca Neeeee tarzında bir çığlık atıp, sanki tüm kırgınlıklarım geçmişte Polyanaya bağlamış gibi;

-Gidelim anne lütfen, lütfen, lütfen diye yalvardım anneme. Yüzünde beni deli gibi mutlu etmenin gülümsemesi vardı.

   Yepyeni bir güne California da nasıl yaşayacağımı ve orada ne yapacağımı düşünerek başladım. Gerçekten kafam allak bullak olmuştu şu her günü olaylı olan dizilerden bir farkım kalmamıştı. Bir de dalga geçerdim dizilerle. Kahvaltı yapmak için annemin yanına gittim.

-Burada artık yaşayamayalım anladım aslında tamam. Biraz fazla duygusallık gösterdim.  Artık ne seni, ne de kendimi üzmek istemiyorum. Buradakileri de bir daha ne görmek ne de hatırlamak istiyorum. Gidelim buradan bir an önce. Lütfen! Annem bana şaşkın gözlerle bakıyordu. Aslında dün çok düşünmüştüm ve her şey ile hazırdım.

   Annem daha fazla dayanamayıp bana sıkıca sarıldı, o an anladım ki sen her şeysin annem. Kendime çeki düzen verdikten sonra okulun yolunu tuttum. Okula vardığımda ilk gözlerimin aradığı şey Colin ve Taylor çifti olmuştu. Acaba nerede yiyişiyorlar ya da el ele tutuşuyorlar diye içim içimi yiyordu. Sınıfa çıktım ve karşımda sizce kim vardı? Tabi ki de Taylor ve Colin hem de sarmaş dolaş. Hayır, bilerek mi yapıyorlardı. Üzülmemi istiyorlar gibi bir halleri var ama ben bunu yer miyim? Tabi ki HAYIR! Umursamadan yerime oturdum. Biricik aşkımı ve en sevdiğim kişi olan o canım arkadaşım ben gelince ayrıldılar. Herkes yerine geçti Colin’e bakmak istemiyor, hatta yüzüne bir tane yumruk patlatmak istiyordum. Ama tabi ki, sakinliğimi koruyacaktım. Dün gece çok düşünmüştüm. Kızım senin canın yandı ama o küller çabuk söndü. Belki de onu zannettiğim kadar sevmemiştim. Belki de ilk hevesti ve geçti. Kendimi aydınlatmaya çalıştığım anda Taylor yanıma geldi ve

-Nasılsın, görüşmeyeli neler yaptın? Dedi.

Hiç bozmadan gayet sinirle gülümsercesine:

-Ah canım, ne yapalım işte hazırlıklar başladı, bizde de malum uzun bir yolculuk var. Bir anda sessizlik olmuştu ve Colin bizi dinleyeme başlamıştı yüzü gülme modundan çıkıp ciddiyete doğru ilerliyordu. Bende yan gözlerim ile onu kesiyordum. Yüzündeki mimikleri inceliyordum ( hayır banane yani ondan ama işte…)

-Bir dakika yolculuk derken? Ne yolculuğu? Dedi afallayarak Taylor. Aslında yüzünde üzüntü mü yoksa mutluluk mu vardı anlayamıyordum.

-California dedim şanslı olduğumu hissettirir bir biçimde. Bir daha dönmeyeceğim ya da dönebilirim keyfime kalmış, ama bir daha dönmeyi planlamıyorum. Ya işte biraz dramatik bir öykü oldu senin için biliyorum benden ayrılmak istemeyeceksin. Ama ne yapayım işte annemin işi işte.

- Bir daha geri dönmeyecek misin? Dedi Taylor şaşkınlığına şaşkınlık katarak.

 Sadece bakıyordu ve ağzımdan çıkıcak kelimeleri bekliyordu. ( valla bana kalsa yüzünüzü görmemek üzere ülkeyi terk ederim de işte…)

-Bilemiyorum canım, belki sürpriz yaparım ya sen beni boş versene asıl sana gelelim. Neler yaptınız? Colin’le ayrıldık biliyorsun dimi? Sende tabi, boş kalmamışsın ama tabi sende boş kalmak yoktur dimi, evet haklıyım, nasıldı öpüşmeniz ya da ilişkiniz. Gördüğümde gayet mutluydun anlatsana bana birçok…

- Daha sözümü dinlemeden havalı ve kasıntı modundan çıkıp dolu gözlerle, defolup gitti. Umurumda değildi, hatta zerre değildi. Ama çok da hoşuma gitmemişti bu yaptığım, ama o da yüzsüz gibi gelmiş ne yapıyorsun diyor bana geri kafalı, bunun üzerine sert bir tavır takınan Colin yanıma geldi. Onunla muhatap olmak istemiyordum ve hemen kalktım, tam giderken kolumdan tuttu.