19.BÖLÜM( DAİMİ OLAN KÖTÜLÜK)

6.4K 232 197
                                    


   20. Bölümü çok geçmeden atacağım. Bu bölümle bütün bir bölüm niteliğinde. Ve çoğunuzun beklediği bazı olaylar yaşanacak.

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmazsanız çok sevinirim. Bölüm sonuna da sizin için sorular bıraktım cevaplamayı unutmayın.😘


               Instagram: meIodi0

   &
    Twitter: melodi_

19.BÖLÜM( DAİMİ OLAN KÖTÜLÜK)


Bütün gece uyuyamamıştım. Çünkü koltukta otururken hiçte rahat değildim. Zaten uyumakta istemiyordum. Yine aynı hataya düşüyordum. İnsan aynı çukura defalarca kez düşer miydi? Hiç akıllanmaz mıydı ,dizlerinin kanamasından? Yoksa  amaç kanayan dizlerin ağrısına mı alışmaktı? İnsan acımasızdı. İstemiyordum düşmekte, alışmakta. Benim dizlerim narindi , önceden...

İstemiyordum ben yaşamakta ,nefes almakta . Benim kalbim narindi , önceden...

Katran kalplerde önceden aktır, demişti Süveyda Kaya ,benim de öyleydi önceden . Aktı küçük minik kalbim. Büyümek mi kirletiyor insanı yoksa büyüdükçe artan dertler mi?

Büyüdükçe dertler artarmış . Ama sonunda üstesinden gelinirmiş . Hâlbuki çocukluk dertleri öyle mi olurdu ? Hiç unutturmazdı kendini; büyüyünce , yaşayınca, yarın olunca, ölünce... Öyleyse benim çocukluk dertlerim neden böylesine masum ve temiz kalıyordu da şu yaşımın dertleri bitmek tükenmek bilmeyip belimi büküyordu?

Hayat elbette ki adil değildi ? Ama bu kadar açık oynamak zorunda mıydı , kartlarını? Hepimizin eşit olduğunu düşünüp kendimi kandırmayı yeğlerdim; doğduğum evde, kaçırıldığım evde , kaldığım karanlık odada , şu an göğsümde uyuttuğum adamın yanında...

İnsan acımasızdı ,hayat acımasızdı . Eee dünya zaten dönüyordu ,yalan hep nefes alıp veriyordu , ölüm kapıyı hep çalıyordu . O şimdi uyuyordu. 

Ilgaz Kaya bir elini her zaman ki gibi sıkıca belime sarmış diğer eliyle de inciyi kavramıştı. Uyumadan önce avucunun arasına aldığı inciyi uyurken bir anlığına bile bırakmamıştı. Gece bir kaç kez mırıldanır gibi olduğunda iyice bana sokulup yeniden uykuya teslim olmuştu.

Kokusu artık alışmış olduğum bir tattı. Bana huzur verdiği doğruydu ama şu an uyumam için yeterli değildi. Dokunuşu sıcaktı bu doğruydu ama şu an uyumama yeterli değildi.

Aklımda eksilen binbir Ömür’den ziyade Mete vardı . Onunla yüzleşmem gerekiyordu. Gözleri hayal kırıklığıyla bakacak mıydı bana? Bakmasındı. Yanına gittiğimde hata yapmadın, deseydi . Ondan gelen onaya çok ihtiyacım vardı .

Nasıl beceriyordum, her defasında düşman gördüğüm adamların varlığına alışmaya? Ilgaz Kaya onlardan biri olmayacaktı!

Saatin kaç olduğunu bilmiyordum ama çoktan sabah olmuştu. Işık açık olan perdelerden içeriye sızmaya başlamıştı. İçimizi de aydınlatır mıydı böyle? Aka dönebilmek adına gerekli olan duygunun adı neydi ki?

Aşk?

Hayır . Bu sadece Süveyda Kaya’nın beynime yer eden bir söylemiydi. Katran ,ak olmazdı. Ham hali ne olursa olsun ; siyahtan beyaza doğru keskin bir geçiş yoktu .

Var olur muydu? Yaratmak Allah’a mahsustu . Belki keşfedilmemiş bir şeydi.

Ilgaz Kaya’nın belimde olan eli sıkılaşırken terlediğini hissettim, göğsüme değen alnından.

CEZA ÇİÇEKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin